Uyandığımda daha güneş doğmamıştı ve Bütün şehir ayaklarımızın altındaydı. Manzara muhteşemdi . kağana baktım o da uyuya kalmış. Yine kendimi yüzünü incelemekten alı koyamadım.
" Beni izlemen bittiyse sana da günaydın arya " Kağanın sesiyle bir anda irkildim.
"Ne alakası var ben arkandaki manzara bakıyordum hem sen numaramı yapıyordun "fena yakalanmıştım, hızlı bir şekilde arabadan dışarıya çıktım. Ne olursa olsun buradan gitmek istemiyordum. Manzarayı seyretmeye başladım . Kağan da yanıma geldi.
"Demek on dakika boyunca arkamdaki ağaçları izledin ha yaratıcı. "
"Bu konuyu uzatmaya kararlısın anlaşılan, izleme işini en azından başkaları gibi gizli gizli yapmıyorum "dedim
"her neyse kapatalım bu konuyu manzarayı nasıl buldun ? en sevdiğim an şuan, güneşin tam doğduğu manzara. Yalnız kalmak istediğimde hep buraya gelirim ."
" Güzel yer evet. yalnız kalmak için biraz ürkütücü geldi"
"Aslında o kadar korkutucu deği-"
Tam o sırada kağanın telefonu çaldı.
"Arya Arayan görkem bizi okula çağırıyor acilmiş"
"Tamam hadi gidelim'' arabaya binip oradan uzaklaştık. Hızlı bir şekilde okula geldik. Laboratuvar eşyalarının tutulduğu odaya geldik. 'Mira ve görkem bizi bekliyordu. İkisinin de yüzü bembeyaz olmuştu, bir şeylerin yolunda gitmediği belliydi. Görkem yanımıza geldi
" Sonunda gelebildiniz bize neler olduğunu anlatacak misiniz ?" Mira elindeki telefonu masaya koydu.
" son dakika haberlerine bir bakın isterseniz " haber gene olağan üstü bir hızla yayılmıştı." "Ormanda ki Cinayet hakkında yeni deliller bulundu " kağanla göz göze geldik , mira endişeyle
"Ne oldu bitti bilmiyorum ama Hemen buradan gitmeniz gerek tamam mı !" Kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı. sabırla susmalarını bekledim ama nafile en sonunda söze girdim "Hayır ben hiç bir yere gitmiyorum, kaçacak yada saklanacak hiç bir şey yapmadık ki. Bizimle uğraşan kim mesela onu bile bilmiyoruz ve burası benim evim ve gerçekleri öğrenmeden gitmeye hiç niyetim yok" dedikten sonra kapıya yöneldim "ve son olarak , kağan kararın ne olursa olsun saygı duyarım ama ben pes etmeyeceğim "dedikten sonra kapıyı açtım mira seslendi '' iyide şimdi nereye ? ''''Gerçekleri öğrenmeye '' Koridorda yürümeye başladım, arkamı döndüğümde üçünün de yanıma geldiğini gördüm kağan gülümseyerek
''Seni yalnız bırakacağımı düşünmüyorsun herhalde O her kimse canına okuyalım birlikte " mira "best arkadaşım nereye ben oraya " görkem uzun süre düşündükten sonra nefesini tutarak hızlı bir şekilde " Bence her şeyi bırakıp gitmeliyiz. Özellikle de bu okulu hiç bir yer bu okul kadar korkunç olamaz yurt dışın da babam var tanıdıklarım var " dedi hepimiz görkeme baktık. Kararlılığımızı anlamış olacak ki "Tamam pes ediyorum siz nereye ben oraya "
Sanırım tuhaf bir grup olmuştuk ama bir birimizi anlıyorduk, Konuşurken farkında olmamıştım ama Bütün okulun bakışları bizim üstümüzdeydi.Dersler ilk defa sıkıcı gelmeye başlamıştı. Biran önce derslerin bitmesini istiyordum. Sınıftan çıktığım da mirayı karşımda gördüm.
'' Ne sıkıcı bir gün ama ''
''Sözlüme yüksek versinler diye dinliyormuş gibi yapmaktan inan bana çok yoruldum bu yüzden moda okumak istiyorum kesinlikle ''
''Odanda ki dolabı görünce anlamalıydım mira eminim çok iyi bir modacı olursun ''
Koridorda görkemle karşılaştık "Duyduk duymadık demeyin "dedikten sonra elindeki afişi bize verdi. üzerinde Kamp gecesi yazıyordu. Direk elimdekini görkeme geri uzattım.
" Sağ ol ama ben almayım " mira uzun süre bana baktı. " Nasıl yani beni yalnız mı bırakacaksın ?"
Görkem kafasını yana yatırdı ve "Mira aşk olsun biz ne güne duruyoruz ben seni hiç yalnız bırakır mıyım " onların bu hali beni mutlu ediyordu . Mira ciddileşerek" sağ ol ama kimse arya gibi olamaz görkemcim " Tam o sırda kağanın bize doğru yürüdüğünü fark ettim. Birde ona açıklama yapamazdım. Gitmek istemiyordum bu kadar net . En iyisi oradan ayrılmaktı. Bizimkilerle vedalaşıp hızlıca onun ters ikametine doğru ilerledim. Yeterince uzaklaşmıştım , O sıra da biri beni kolumdan çekti. Tam ağzımı açacaktım ki karşımdakinin emre olduğunu görünce bütün kelimeler boğazıma düğümlendi
"Sana da merhaba aryacık kampa niye gelmiyorsun merak ettim birazcık kulak misafiri oldum da "
"Canım öyle istiyor! hem sana hesap vermek zorunda değilim " dedikten sonra arkamı döndüm tam gidiyordum ki"Arya bu kampa gelmemenin sebebi daha küçükken, kamp da ki bir kızı ateşe atmanla bir alakası yok değil mi?" Hızlıca arkama döndüm "sen ne saçmalıyorsun " büyük bir hızla üzerine yürümeye devam ettim ve Bir anda arkamdan bir elin kolumu sıkıca tutuğunu fark ettim arkama döndüğümde o kişi kağandı "Kuzen senin işin yok mu ? " Emre kaşlarını kaldırdıktan sonra hafif gülümsedi ve tek kelime etmeden gitti. Bende gitmek için hareket ettiğimde hala kolumu tutuğunu fark ettim "Arya ne olursa olsun emre ye fazla güveme tamam mı?"
" Tamam her neyse benim gitmem gerek "
" Şu kamp mevzusu doğru mu ? Gerçekten de bir kızı ateşe attın mı? yanlış anlama yargılamak için söylemiyorum aksine hayranlık duyarım"
" Kağan lütfen saçmalama daha çocuktuk unutmuştum ben onu hem emre bunu nerden biliyor anlamadım"
" Yani sen cidden bir kızı ateşe attın ha" gülmeye başladı . " Sen baya vahşimmişsin arya "
" Ya gülme olay aslında öyle değil yanlışlıkla olmuştu ama kızı tanımıyordum bile"
"Ee peki sonra ne oldu "
"Kızı hastaneye kaldırdılar sonra hiç görmedim "
" Yani intikam almaya gelmedi öylemi"
" Kağan lütfen saçmalama yanlışlıkla oldu diyorum sonuçta her neyse yeter bu kadar eğlence sana '' İleriye doğru adım attığım da Kolumdaki eli elime kaydı ve öylece bir birimize baka kaldık." Tamam tamam sakin ol sen sakın sinirlenme sonra kendimi ateşin içinde falan bulurum " kötü bir bakış atmaya çalıştım az önceki şey de neydi öyle....
" gerçekten gelmeyecek misin ?"
''Kesinlikle yani merak etme kamda seni ateşe atan olmaz, görüşürüz''
''Görüşürüz arya ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
FantasyHiç bulunduğunuz yere ait hissetmediğiniz oldu mu? Cevabınız evet ise yalnız değilsiniz. Sizin gibi birini tanıyorum adı Arya. Ailesiyle çıktığı yolculuk da trafik kazası geçirirler ve Ailesini kaybeder. Aslında bunun bir kaza olmadığını öğrenir. A...