Bölüm 1

851 425 115
                                    

🍁 Öncelikle şunu söylemeliyim ki 🔊bu hayatta herkesin iyi😇 ya da kötü😈 bir hikayesi vardır. Ama bu hikayenin başrolünde bizler varız👒 bunu unutmayın 🙆ve o yüzden elinizden 🐰geldiğinin daha fazlasını💪 yaptığınızdan emin olun.🙅

🐼Haydi şimdi sizde kendi hikayenizi baştan yazın.🐼

🌸Keyifli okumalar.. 🌸Yorum yapmayı💭 ve 🌟oy vermeyi unutmayın ! 🍃Şimdiden teşekkürler 😙🌸

***

05/05/2014 Pazartesi

Aşk tesadüften mi ibarettir? Yoksa tesadüfler aşka mı bağlanmıştır? Ya da insanları kaçınılmaz olarak bir araya getiren asıl şey kaderin taa kendisi midir?

Bunların hepsi de olabilir ya da hiçbiri de olmayabilir. Asıl önemli olan tüm sonuçların aşka çıkıyor olması ve gerisinin tamamen teferruat olmasıdır.

İnsan bu dünya ya geliyorsa kendisine sunulan hayatı yaşamak zorunda kalır ve her insan kendi kaderini yaşamak zorundadır. Ama kaderimizi değiştirmekte kendi ellerimizdedir. Bunun için sadece yapmamız gereken hayallerimizin peşinden koşarken emin adımlarla ve güvenilir olarak yere sağlam basmamız gerektiğidir.

Tıpkı balerin olabilmek için hayallerinin peşinden koşar adımlarla ilerleyen Afra SAREL gibi. Küçüklüğünden beri baleye olan tutkusu peşinde getirdiği zorluklara rağmen onu asla yıldıramamıştı. Bir insan için nefes almak , yemek yemek, uyumak... neyse Afra içinde bale o demekti.

Nefes alabildiği tek yer bale salonlarıydı. Gece gündüz demeden açtığı Beethoven ve Mozart şarkılarıyla hemen hemen her yerde dans edebilirdi. Biraz çılgın bir kızdı. Kimsenin onun hakkında ne düşüneceğini umursamaz ve istediği gibi hareket ederdi.

Geceden daha kara, belinden aşağı sallanmış uzun ve dümdüz olan saçlarını topuz yapmak üzereyken arkadaşı Dafne giyinme odasının kapısından başını öne doğru uzatarak İtalyan aksanıyla seslendi.

" Çabuk ol Afra ders başlamak üzere birazdan Bayan Alice gelir."

" Okey bambino"

Tamam bebek dedikten sonra hızlıca saçını topuz yapıp Dafne'nin arkasından girmişti bale sonuna tabi onların hemen ardından da Bayan Alice girmişti.

Bayan Alice bu yıl öğrencilerinin üniversiteden başarılı birer öğrenciler olarak mezun olabilmeleri için elinden gelen bütün çabayı sarf etmişti. Derse geçmeden önce ısınma hareketlerine başlamışlardı bile. Afra ve Dafne bacak açma hareketi yaparken bir yandan da kendi aralarında konuşmayı da ihmal etmiyorlardı.

" Üniversite bittikten sonra ne yapmayı düşünüyorsun Afra." Dafne' nin bu sorusu üzerine Afra hiç tereddüt etmeden,

" Tabiki de dünyaca ünlü bir balerin olacağım." derken sağ ayağını demir çubuktan indirip sol ayağını koymuştu.

" Peki ya olamazsan." şimdi de Dafne değiştirmişti.

" Hııhh! Açtın yine şom ağzını!" demişti Türkçe olarak. Aynadan da kahvenin en koyu tonlarında olan iri gözlerini daha da irileştirerek öfkeli bir bakış atmayı da ihmal etmemişti.

Dafne artık bu cümlenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. 3 yıllık arkadaşlardı ve Afra'dan pek çok Türkçe kelime öğrenmişti. Bu cümlede "stai zitto" yani kapa çeneni anlamına geliyordu. Dafne "tamam susuyorum" der gibi ağzındaki hayali fermuarı çekip derse odaklanmaya başlamıştı. Afra'ya kızamazdı.

Çünkü o en yakın arkadaşıydı hatta dostuydu ona bir can borcu vardı. İlk tanıştıkları gün hala aklındaydı. Okulun upuzun merdivenlerinden tam düşecekken Afra kendi canını da tehlikeye atıp Dafne' yi kurtarmıştı. O günden sonra en yakın arkadaş olmuşlardı ve Dafne de böylelikle Afra'ya bir can borçlanmıştı.

Kuğunun ÖlümüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin