🌸Medya da Afra 🌼
🍃Yukarıda muhteşem bir müzik 🎤
🌺Ve Keyifli Okumalar...🐘
☆☆☆
Lido Adası gerçekten de sessiz, sakin ve insanın içine huzur veren bir yerdi. Bu ada da zengin insanların oturduğu her halinden belli oluyordu. Venedik'in diğer adalarına göre bu ada da araç kullanan sayısı daha fazlaydı. Ancak fazla bir nüfusa sahip olduğuda söylenemezdi. Genellikle buralarda turist sayısıda az oluyordu. Yazın tadını tatilciler genellikle denize girerek geçiriyordu. Kışın pek fazla kimse olmazdı zaten buralarda.
Evden erkenden çıkarak Afra'ya birkaç parça kıyafet almışlardı. Çünkü dünden beri aynı kıyafetle dolaşıyordu ortalarda. "Geriye dönerim." düşüncesiyle yanına hiç kıyafet almamıştı. Şimdilik daha buralarda olacağa benziyordu o yüzden en iyisi kıyafet almaktı. Alışveriş yaptıktan kısa bir süre sonra hazırlanarak tekrardan evden çıkmışlardı.
" Nereye gidiyoruz söylemeyecek misin hala?"
" Hayır vardığımız da görürsün."
Afra nereye gittiğini bilmeden Afro'nun arkasından ona yetişmeye çalışıyordu.
" Bari bekleseydin. Yetişemiyorum sana."
Afro arkasını dönerek elini kulağına götürdü ve " Nee! duyamıyorum seni!" diye hafiften bağırdı.
" Şu adımlarını biraz küçük atsan diyorum. Nereye yetişmeye çalışıyorsun?"
" Az kaldı hadi mızmızlanma geldik işte."
Afra oflayarak en sonunda zorda olsa Afro'ya yetişmişti. " Eee hani nerede sürpriz." derken bir yandan da etrafına bakınıyordu. Afro eliyle ileride bir yeri göstermişti.
" İşte orda hadi gel."
Sürprizin olduğu yere geldiklerinde Afro kollarını iki yana açarak " Tada tadaaaammm! İşte süpriz. Nasıl beğendin mi?" demişti yanyana duran iki tane siyah bisikleti göstererek.
" Şeeyy! Evet beğendim ama ben bisiklete binmesini bilmem ki." demişti biraz utanarak.
" Olabilir. Bu bisiklet turu yapamayacağımız anlamına gelmiyorya hem ben sana öğretirim."
" Nasıl? Nasıl öğreteceksin ki." Afro birden Afra'yı kucağına alıvermişti. Neye uğradığını şaşıran Afra refleks olarak kollarını Afro'nun boynuna dolamak zorunda kalmıştı. O an kalp atışları tekrardan hızlanmaya başlamıştı ve karnında ne olduğunu bilmediği şeyler hareket ediyordu sürekli. İşte şimdi o erkeksi kokusu tekrardan burnundan içeri girerek bütün algılarını kapatmıştı bile. Evet aranılan Afra'ya şu anda ulaşılamıyordu. Gözlerinin içine baktığında Afra bir an kalbinin atmadığını hissetti. Sanki kalbi durmuş gibiydi. Artık bu kollarda ölebilirdi.
Zümrüt yeşili gözüne baksa siyahlar kıskanıyordu, zeytin karası gözüne baksa yeşiller kıskanıyordu. Ah tabi birde güneşte bal rengi ortaya çıkıyordu. Bu adam nasıl bu kadar kusursuz olmayı başarabiliyordu. Gözlerine bakarken erimemek elde değildi.
Gözlerine bakarken kendisini gecenin karanlığında yemyeşil ağaçların arasında kaybolmuş gibi hissediyordu. Ama her defasında bu duyguyu çok seviyordu.
Kendisini bisiklete oturmuş bir vaziyette bulduğu zaman aklı tekrardan başına gelmiş kalbi ise normal ritminde yavaş yavaş atmaya başlamıştı. Nasıl oluyordu da saniyelik bir olay onun gözlerine bakarken sanki saatlerce bakıyormuş gibi oluyordu bir türlü anlayamıyordu. Bazen de saatlerce onun yanında vakit geçirse saniyelikmiş hatta saliselikmiş gibi geliyordu. Bu hisler gerçekten tuhaftı daha önce kimsenin yanında kendisini böyle hissetmemişti. Afra onunla birlikteyken tüm bu tuhaflıkları seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuğunun Ölümü
RomantizmTek hayali ünlü bir balerin olabilmek olan bir genç kız Afra. Aşıklar şehri İtalya' da mutluluğun peşinde son sürat ilerlerken iki göz rengi de birbirinden farklı olan bir adam da aşkı yakalama çabaları. İlk görüşte aşk Roma' da başlarsa... ve sonun...