Fotoğlar ve müzikler hikayeyi daha iyi hissetmenizde yardımcı olur umarım.
🌿Keyifli okumalar...😚🍃
🌸Desteklerinizi esirgemeyin lütfen🌸☆☆☆
Aradan iki gün geçmesine rağmen ne arayan vardı ne de soran. Gözü sürekli telefonunun ekranındaydı Afra'nın. " Ben mi arasam acaba?" diye düşünüyordu kısa bir süreliğine ama hemen bu fikirden vazgeçiyordu.
" Bir kaç gündür bir haller var sende hadi anlat dökül bakalım." Dafne gözlerini dikmiş Afra'nın bir şeyler sakladığı bariz belli olan yüzünde gezdiriyordu bakışlarını.
" Hiiççç! Ne olsun canım her zamanki halim işte bir şey yok." Başka zaman olsa hemen yumurtlardı olan biteni ama daha ortada pek söylenecek bir şey yoktu ona göre hem daha aramamıştı bile ne söyleyecekti ki kendisini hatırlamayan bir adamın neyinden bahsedecekti.
" Bana hiçte bir şey yokmuş gibi gelmedi ama, kaç yıllık arkadaşımsın benden mi saklayacaksın yani."
" Tamam anlatacağım ama bana güzel bir kahve yaparsan, karşılıklı içerken anlatırım tamam mı?"
" O kolay tamam ben hemen yapıp geliyorum." diyerek oturduğu koltuktan fırlayıp mutfağa doğru yönelmişti.
Bugün hafta sonu olduğu için evde sıkılarak Dafne'nin evine gelmişti. İki çift laf ederse rahatlardı belki. Aslında buraya zaten Afro'yu anlatmak için gelmişti ama son anda acaba anlatmasam mı ki diye düşündüğü için gel gitler yaşamıştı. En sonunda Dafne de zorlayınca kesin olarak anlatmaya karar vermişti.
Dafne evde tek başına yaşıyordu. Belli bir yaştan sonra ailesiyle yaşamak sıkıcı geldiği için kendisi ayrı bir eve taşınmıştı. Afra'da düşünmüştü ama ailesinin izni olmayınca fazla ısrar etmemişti. Zaten yakında annesi ve babası dünya turuna çıkmayı düşünüyorlardı. Bu yüzden evde tek başına kalacaktı zaten. Bir tane abisi vardı oda evli mutlu ve çocukluydu. Kendi hayatını kurmuş ve İspanya'ya taşınmıştı.
Afra Dafne'nin gelmesini beklerken oturduğu koltuktan kalkarak cama doğru ilerledi. Dalgın dalgın camdan dışarıyı seyretmeye başlamıştı. Bir sürü insan ve her yer taş ve beton yığınıydı. Bu şehir bazen gerçekten çok fazla sıkıyordu Afra'yı. Bir ara Türkiye'ye taşınmaya karar vermişti. Ama eğitiminden dolayı vaz geçmek zorunda kalmıştı.
Dafne şen şakrak sesiyle mutfaktan elinde iki tane fincanla gelirken " Maria'yı da arasak mı acaba o da gelseydi." demişti.
" O uykucu hala uyuyordur eminim ki boş ver ona da sonra sen anlatırsın ben ikinci defa özet geçemem." derken Dafne'nin elinden kahvesini almıştı ve tekrar dışarıyı seyretmeye başlamıştı.
" Eee hadi çıkar artık şu ağzındaki baklayı bebeğim."
" Tamam hazırsan anlatacağım." yavaşça ilerleyerek tekrar koltuğa oturup kahvesini masanın üzerine bırakmıştı.
" İki gün önce Trevi Çeşmesinin oraya gittim. Daha doğrusu bir anda kendimi orada buldum. Ben daha önce hiç dilek dilemek için oraya gitmedim biliyosun."
" Evet biliyorum tatlım."
" Bu defa dilek dilemek istedim. Ve üç tane dilek diledim. İlki aşık olmak için ikincisi aşık olduğum kişiyle evlenmek için ve üçüncüsü de..." Biraz durakladıktan sonra tekarar devam etti " Üçüncüsü de Afro'yu tekrar görebilmek içindi."
" İyi de tatlım zaten biz bunları biliyoruz bunlarda farklı olan ne var peki."
" Farlı olan şey şu. Dilek diledikten sonra gözlerimi açtığım da tam karşımda bana doğru bakan Afro'yu gördüm."
![](https://img.wattpad.com/cover/112865892-288-k861624.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuğunun Ölümü
RomanceTek hayali ünlü bir balerin olabilmek olan bir genç kız Afra. Aşıklar şehri İtalya' da mutluluğun peşinde son sürat ilerlerken iki göz rengi de birbirinden farklı olan bir adam da aşkı yakalama çabaları. İlk görüşte aşk Roma' da başlarsa... ve sonun...