Parti

37 7 0
                                    

Yağmurla birlikte gülüştükten ten hemen sonra müzik sesleri geliyordu sanki birisi parti yapıyormuş gibi Yağmur a sordum "bu ses ne diye " oda" ben alışkınım Ceyda yine Meriç'ler parti yapıyor sanırım"dedi bencede öyleydi çünkü ses onların evlerinden geliyordu.
Yağmur bana doğru baktı ve "Ceyda sen evde tek başına mı yaşıyorsun birde köpeğinle mi?" dedi. Kafamı sallayarak "evet" dedim. Merak etmişti sanırım hayatımı, düzenimi, e normal birşey o kadar kız evimde kalıyor sorması gayet normal. "şey annen ve baban nerde yaşıyorlar?,sen  tek başına yaşamaya mı karar verdin?" diye sorduğunda üzgün bir şekilde "Hayır" dedim. Yağmur üzgün olduğumu görünce"ya kusura bakma ben meraklandım işte öyle sordum,lütfen sende üzülme"dedi kendini suçlayarak. Ona doğru baktım "biz anneme flim izliyorduk, sonra kapı çaldı, annem baktı kapıya, silah sesi geldi bende koştum annem yerde yatıyordu, babamda:beni affet kızım diyerek kendini vurdu. Hastanede tedavi altına alındı ikiside. Ama sonra işte v- vefat ettiler" dedim. Yağmur'un gözünden biraz yaş aktı. "Mekanları cennet olsun inşallah, ben gerçekten bilmiyordum Ceyda, çok özür dilerim" dedi. Onun bir suçu yoktu ki, bu bir gerçekti ve herkes bir gün bana soracaktır eminim. Yağmur "peki baban niye böyle bir şey yaptı? Annenle kavga mı ediyordu sürekli, o yüzden mi vurdu anneni?" dedi. "Hayır,babamın bir şirketi var. Hatta iki tane kendisine ait şirketi var. Şirketlerinden birisi iflas etmiş. Ama diğeri çok güzel yürütülüyormuş. Neden vurdu ki annemi ve kendini?, bende sürekli bu soruyu soruyorum kendime ama sanırım bu yüzden iflas ettiği için olabilir"dedim. Yağmur'doğru döndüğümde gözleri dolmuştu ve üstelik gözleri başka bir yere odaklanmış bir şekilde sürekli oraya bakıyordu. "Yağmur bende sana bir şey soracağım olur mu?" dedim gülümseyerek "sor tabiki" dedi. "Senin annen nasıl vefat etti yani hastalıktan falan mı yoksa.." derken lafımı kesip Yağmur " Hayır annem sapa sağlamdı. Ya vefat etti işte. Ben arkadaşlarımla birlikte tatile gitmiştim üç günlüğüne. Tatilin 2. günü  bana telefon geldi. Açtığımda işte annemin öldüğünü duydum. Maf oldum ama nasıl öldüğünü sürekli aileme soruyorum. 1 kişi bile bana neden öldüğünü söylemiyor. Bende bu durum karşısında sinirlenerek kendime ait bir ev tutuyorum sonra babamla yeni karısı yanıma geliyorlar. Bir şey diyemeden yanıma taşıdılar işte öyle, yani bende bilmiyorum annemin nasıl vefat ettiğini, ya Ceyda belkide yaşıyordur?"dediğinde gözyaşlarımı zor tutarak "sonuçta 10 yıl olmuş anneni görmeyeli. Belkide ölmemiştir ama bilemiyorum" dedim umutsuz bir şekilde. Bana sarıldı "İyi ki sırlarımı paylaşacağım, onunda bana sırlarını paylaşacağı arkadaşım olmuşsun iyiki" dedi gülümseyerek. Bende aynı şeyi düşündüm sonuçta insan anlatarak rahatlar. Üstelik Yağmur çok iyi biriydi gerçekten. Ona güveniyorum.

Saat 01.22 geçiyordu. "İstersen artık yatalım benim uykum geldi Ceyda" dedi Yağmur. "Tamam dedim." onu misafir odasına almak yerine beraber benim odamda yatarız diye oraya ranzaya yastık ve yorgan serdim. Yağmur uyudu. Benim ise hiç uykum yoktu. Vinny'e baktım ne yapıyor diye, kulübesinde uyuyordu sanırım oda. Kapı çaldı birden kim olabilirdi ki kapının dediğinden baktığımda karşımda Berk Bey' i gördüm. Acaba yine ne diye gelmişti. Kapıyı açtım. Bana gülümseyerek "İyi akşamlar Ceyda" dedi. "İyi akşamlar derken?, saate bakmadım sanırım.Sanada İyi Geceler, noldu?" dedim sırıtarak. Bana baktı ve "haklısın, neyse ben senden un isteyecektim" dedi. Manyak mı  bu be, saatin kaçında gelmiş elindede tabak, iyice un koy havalarında falan" "tamamda unu napcan, börek falan mı yapcan?" dedim ve unu koymaya gittim o sırada "teşekkür ederim canım komşum benim, ne yapacağımda bana kalsın "dedi pis bir şekilde gülerek. Şüphelendim. Aman ne yapabilecekti ki? Tam arkasını dönüp gidecekken "Komşum yalnız müziğin sesini kısarsanız sevinirim" dedim. "Pekala, tamam kısarız" dedi gülerek. Kapıyı kapattım televizyonu açtım ve izlemeye başladım. Müzik sesleri dahada çok geliyordu. Bunlar laftan anlamıyor herhalde. Biraz daha bekledim kısarlar mı diye ama ne kadar beklesem fayda etmiyordu. Müzik sesi artık iyice gelmeye başladı. Sinirlendim bir televizyon izleyemedim. En iyisi kapıya doğru çıkıp şunlara bir ayar çekmek. Hemen anahtarı aldım ve karşı tarafa geçtim. Kapıyı çaldım açmadılar. Bu sesten nasıl duyabilirlerdi ki? Ben olsam bende duymazdım herhalde. Şu sese bak. Tekrardan çaldım. Tekrardan, tekrar, tekrar, tekrar... Açmadılar. Bekledim... Kapı açıldı birden. Yaklaşık 5 tane süslü, kokoş kızlar kapıdan çıktı. Meriç ile Onur "Bay bay kızlar" diye kızları kucakladılar. Iyy be ne kadar pislikler. Bende o sırada yerden kalktım. Üstümü silktim. Kızlar bana bakıp "bu değişikte kim?" dediler. Aldım ayakkabılıktaki ayakkabıların bir tanesini kızın kafasına indirdim "Ne diyon sen be boya kutusu, sürtük!!" dedim. Meriç beni tuttu o sıra, Onur da kızları geçirdi. Meriç "ayakkabımı koyar mısın yerine acaba!" dedi. "Emredersiniz ya, oğlum utanma duygusu diye bir şey yok mu sizde ya? Ne biçim insanlarsınız utanmıyor musunuz kızları evinize almaya, üstelik birde benden Berk Bey un istiyor.Eğer unu o kızlar için yapıyorsa vay haline! Berk Bey nerde acaba?" diye sinirli sinirli baktım onlara. Bana şaşkın şaşkın baktılar. İçeri geç orada Berk mutfakta"dedi Onur. Onlara tip tip baktıktan sonra "Oo Berk bey çok meşgulsünüz" dedim. "Hoşgeldin komşum" dedi gülümseyerek. "Hani diyorum saat kaç, siz niye müziğin sesini açıyorsunuz ya, bir Televizyon izletmediniz bana." diye bağırdım. "Parti vardı ama o yüzden" dedi bana bakarak. "Halla halla partinizi saat 2de yapmak zorunda değilsiniz ama" dedim. "Bitti mi" dedi. Müzik sesi hala geliyordu. Aldım kumandayı sesini kıstım ve televizyona doğru attım bir bardak. Sinirlendim ama ne yapıyım? Şaşkınca bana baktılar "Oğlum sizi ben bir daha uyarmıcam anladınız mı beni?" dedim. Onur ordan "Kızım asıl sen nabıyon ya, televizyon kırıldı al işte" dedi yere oturarak. İyi oldu Napıyım? Berk beni kucağına alarak kapıya doğru götürdü "Partide bitti zaten küçük hanım hadi sen git yat uyu" dedi. O sıra arkadaki unu aldım Berk'in kafasına şaak döktüm. Beni hemen yere bıraktı. "Kızım manyak mısın sen be! " diye bağırdı. "beni kimse kucağına alıpta kapıdan dışarı atmaya çalışamaz. Ancak ben kendim giderim o kadar,  İyi geceler size" dedim ve karşı kapıya geçtim evime. İyi olmuştu bunlar bunlardan anlardı ancak...

Zor Komşu Место, где живут истории. Откройте их для себя