Bu Kim?

16 4 2
                                    

Umut ile birlikte arabaya doğru ilerliyorduk, arabaya bindikten sonra kemerini takmasını söyledim. İkimizde kemeri taktıktan sonra yola koyulduk.

Ben arabayı sürerken Umut radyoyu açmak istediğini söyledi. Radyoyu açtıktan sonra ilk çıkan şarkıyı dinlemeye başladık. "Mınd Right" şarkısıydı. Bu şarkıyı Kaan feat Ceza söylüyor. Sevdiğim şarkıydı. Umut da zaten bu tür şarkılara bayılır.
Neyse şarkıyı dinlemeye başladık ve spor salonuna varmıştık. Saate baktığımda 09.30 idi. Yani biraz geç kaldık ama yinede yetiştik.

İçeri doğru gittiğimizde asistan "Bi dakika bakar mısınız Ceyda hanım?" diye seslendi. Umut'a içeri gitmesini söyledim ve asistanın yanına doğru gidip "Bana mı seslendiniz?" dedim.
"Yanınızda ki beyefendi'nin kartı var mı, veya bir ücret ödemesi gerekiyor mu acaba?" dedi. Bu asistana zaten gıcık kapıyorum. Cevabımı vermek sıra bana gelmişti galiba. Ona bakarak "Hayır, kartı yok fakat gereken parayı ben veririm" dedim. Asistan güler bir yüzle "Pekala o zaman, iyi vakit geçirmenizi dilerim Ceyda Hanım" dedi. Ona doğru baktıktan sonra içeriye doğru yürüdüm.

İşin ilginç tarafı içeriye doğru baktığımda Anıl ve Umut sohbet ediyorlardı. Sohbetlerine doyum olmuyor galiba. Umut gülümseyerek "İşte Ceyda'da geldi." dedi. Anıl şaşkınlık içerisinde "Bu kız senin kesinlikle kuzenin olamaz" dedi. Hafiften gülerek "Noluyo burada?" dedim. Umut bana doğru bakarak "Az önce kim olduğumu sordu da, daha önce beni burada görmemiş. Bende açıkladım işte öyle" "Haa tamam anladım" dedim. Anıl "Ee artık uzun bi aradan sonra başlayabiliriz demi?" dedi. Bende "Ah, tabiki" dedim. Umut kulaklığını takmış durumdaydı ve bana bakarak "Nee, bakma öyle siz çalışın ben takılırım şurada" dedi. Bende "Tamam" dedim ve Anıl ile ileride ki yerimize gittik. Anıl "Neden gelmedin şu sıralar?" diyerek box  eldivenini eline takarak konuştu. Bende "İşlerim vardı, ayrıca gereğinden çok fazla çalışıyorum zaten" diyerek cevap verdim. Anıl "Tamam neyse, önemli olan burada olman ve şu anda burada olduğuna göre 100 tane şınav çekerek başlayabilirsin" dedi. "Ohaa, ama bu çok fazla..!" dedim. Anıl "Acısını çıkartıcam demiş miydim?" diyerek köşeye oturdu.

Tamam sakin ol Ceyda, bunu yapabilirsin. Alt üstü 100 şınav yani ne olacak ki? Ayrıca kaç gündür yapmıyorsun kemiklerin sızlıcak birazcık ama olsun, sonuçta ben ne için buradayım?

Ama bu cidden çok fazla....

Şınav hareket modunu  alarak başladım. Anıl'da köşeye oturup izliyor beni. Çok komikmiş gibi gülüyor birde.

Anıl "78,79,80.. AA olmaz ki ama çok yavaşladın sen, 50'den devam et" dedi. Tip tip bakarak "Şaka yapıyor olmalısın" dedim.  "Benim şakam yok ciddiyim" diyerek "50,51"diyerek devam etti.
Gıcıklık yapıyor 2 gün gelemedik diye yaptığı şey bak.

" 99.98.97" bi dakika noluyo ya geriye doğru saymaya başladı bu manyak. Galiba onla konuşup dikkatimi dağıtmaya çalışıyor sonrada tekrar çek Ceyda. " Anıl tersten saymayı bırak 99,100" diyerek yere doğru yattım birden. "Oooof valla çok yoruldum ben" dedim. Anıl "Yorulmak yok hadi 5 dakika müddet veriyorum sana sonrasında sol sol sağ yaparız. "
Dedi ve elindeki kahveyi bırakmaya gitti. İnanamıyorum şu an yaa resmen 5 dakika dedi ve gitti yuh lan...

Anıl geldi ve "5 dakika doldu, tak eldiveni sol sol sağ şeklinde vur elimdeki yastığa" dedi. Tamam sakin olucaam, yada olmıcam. Sakin olursam yavaş vurabilme ihtimalim var. Anıl elindeki yastığa bana doğru çevirerek, "Hadi" der gibi baktı. Sol sol sağa doğru vuruyorum ama elim çok acayip derecede yorgun olduğu için çok yavaş vuruyordum. O sırada aklıma Berk geldi ve üstelik onada böyle vuruyorum ve bana "Daha hızlı" diyerek gülümsüyordu. O nerde ki acaba şimdi, burada mı ki? Anıl "Ee sonra ne oldu Ceyda?" diyerek bana doğru baktı. Bi anda acayip derecede yavaş vurmaya başlamışım ve gözüm dalmış. Anıl'a doğru bakarak "Sonrasında bu acı çektirdiğin kız güzel bir şekilde boxor olmuş" dedim.

Güldü. "İyi ya bende bunun için uğraşıyorum ama sen bunu işkence olarak görüyorsun" dedi. "Haklısın demeyi çok isterdim ama şu anda hiç havamda değilim, çok yoruldum anla biraz" diyerek yere oturdum. Umut yanımıza doğru gelip "Bitti mi antrenmanınız Ceyda?" diyerek bana baktı. Ben tam bitmedi diyecekken lafımı kesen Anıl "Daha yeni başladık, ama Ceyda çok yorgun bugün galiba" diyerek elimden tutarak beni yerden kaldırıldı "Ama biz devam ediyoruz" dedi. Umut ise "Vayy, hadi o zaman Şampiyon devam et" diyerek sırtıma vurdu. "Yaa Umut acıyor orası vurma" dedim. Umut ellerini havaya kaldırarak "Pardon Şampiyon" diyerek gülümsedi ve gitti. Anıl'a doğru bakarak "Şampiyon olamıcam" dedim. Anıl sert bir şekilde "Garantisi var mı?" dedi. Kaşlarımı kaldırarak "Anlamadım" dedim. "Diyorum ki  elinde başarısızlık belgesi falan mı verdiler senin? moralleri yüksek tut." dedi.

Ayağa kalktım ve Anıl'a bakarak "Hadi kalk" dedim. Anıl " Hadi Şampiyon bu yastığa bi tane yapıştır " diyerek ayağa kalktı. Yastığı bana doğru tutarak "Vur hadi" dedi ve başladım vurmaya.

"Aradan yaklaşık 2 saat geçmiştir ve bizimde antrenmanımız burada bitmiştir."(Anıl)

"Oh be sonunda çok yoruldum" dedim. Umut orada oturmuş Instagram'da takılıyordu. Ayağınıda diğer ayağının üzerine koymuş yine hikaye paylaşıyor galiba. Allahım ya..

Üzerimi değiştirmeye gittim ve o sırada Berk'i soyunma odasına doğru giderken gördüm "Berk nasılsın?" diye sordum. "İyidir." dedi. Beni sormadı vay anasına. Biraz daha konuşmaya başladım "Konuşamıyoruz kaç gündür demi?" diyerek Berk'e doğru baktım. Ama o sadece kafasını salladı üstelik dolaba doğru bakıyor benle hiç konuşmuyor. Elinde havlu falan. "Küs falan mıyız yoksa?" diyerek güldüm. Berk bana doğru bakarak "İşlerim var, sonra görüşürüz" dedikten sonra kapıdan içeri doğru girdi. Öylece kalakaldım resmen yerimde. Arkasından bakmak kaldı geriye, Berk bana ciddi derecede trip atıyor ve ben bundan çok rahatsızım. Bende gidip giyineyim bari ne yapayım...

Giyindikten sonra Umut'a "hadi artık gidelim" dedim. Beni duymadı Anıl ile konuşmaktan. "Umuuut! Hadi gidelim diyorum artık..!" direk yerinden kalktı ve "Ne bağırıyon kızım ya beni korkuttun, tamam gidelim" dedi. "Ama sen daha giyinmedin mi? " dedim. Umut 2 dakikaya burada olurum dedi. Bende oturdum Anıl'ın yanına. "Şey sen Berk'i görüyor musun buralarda hiç?" diye sordum. Çok soğuk karşılık verdi "Hayır" dedi. "Tamam" dedim. Anıl "Ee siz napıcaksınız şimdi, eve mi gidiyorsunuz?" dedi. Bende "Aynen" dedim. "Tamam görüşürüz o halde yarın" dedi. Gözlerimi kısarak sinsi bi gülüş attım. Umut giyindi ve Anıl ile el sıkışarak "Görüşürüz Anıl Abi" dedi. "Görüşürüz aslanım" dedi Anıl. Bunlar nasıl böyle samimi oldular ya? Erkek sonuçta....

Umut ile arabaya bindik ve evin yolunu tuttuk. Umut eve gitmek istemiyor gibiydi. "Umut eve gitmek istemiyor musun yoksa?" dedim oda gülerek "evet" dedi "Noldu" dedim. "Araba sürmeme izin vermiyorlar. Sen ikna etsen?" dedi ve gülerek "Sen yeter ki iste dedim"...

Uzun zamandır yazmıyorum şimdi buradayım, takipte kalın🤗🤗

Zor Komşu Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang