Anlat İstersen

19 7 0
                                    

Arabada gidiyoruz Berk'le. Beni koruduğu için teşekkür etmek istiyordum. Ama gerçekten çok sinirli bir şekilde araba kullanıyordu. Benim arabayı çektirdik daha demin. Şimdi Berk'in arabasıyla gidiyorum. Çok sinirli bir şekilde araba kullanıyor şu anda. Acaba onun ailesi neredeydi? Anlatmasını istiyordum. Çünkü ne biliyim, herkes kolay kolay Boxor olmak istemez. Kaşları çatıktı Berk'in, belli ki çok sinirlenmişti bu duruma. Gülümsedim "Ee şey sağol dicektim ben ya, öküz zannederdim bende seni, yanılmışım." diyerek gülümsedim. Hala çok sinirli ye benziyordu. Ama bir şey demedi. Benimde bir konu açmam lazımdı. Ama ne? Mert'le ilgili konuşmak istemiyorum. Başka ne konuşabilirim ki? Zaten bana cevap vermiyor. Araba kırmızı ışıkta durdu. O sırada pencereden dışarı doğru baktım. Berk bana ordan "Sana ondan uzak dur demiştim en son ben?" demişti. "Uzatmayalım" dedim gülümseyerek. "Hayır madem o adam sana yakın olmak istiyor, ki sende ona izin veriyorsun. Ben olmasam napıcaktın?" Şimdi anladım. O olaya sinirlenmişti. Halâ da sinirli anlaşılan. Alttan almaya çalıştım. Ama izin verdi ne demek? "Ben ona izin falan vermedim, doğru düzgün konuş." dedim Berk'e bakarak. Bana hala bakmaya devam etti "Kızım bana hikaye anlatma sen hiç, belli ki izin verdin, o yüzden çocuk yakın oldu sana, gelmişsin birde inkar ediyorsun!" Ya iyice sinirlendim. Mal mal konuşuyordu. "Bana sesini yükseltemessin, salak salak konuşma!" dedim. Ya hakikatten mal mal konuşuyordu. Ben niye o salağa izin veriyim , yanıma gel otur demedim çocuğa!  "İster inan, ister inanma" dedim. İftira atıyor bide ayı. Ama beni kurtardı, o yüzden ona sinirli değilim, olamıyorumda zaten. Kırmızı ışık, nihayet yeşil ışığa döndü. Döndü  dönmesinede, normalde sağ tarafta bizim evin yolu. Sol tarafa doğru ilerlemeye başladı araba. Berk'e doğru bakıp "Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda cevap vermedi. Biraz bekledim. Hala arabayı sürüyordu. 2.'ye sordum. "Nereye gidiyoruz?" diye bana bakmadan "Çok konuşuyorsun" dedi. Hâlla hâlla, manyak. Bildiğiniz öküz işte. Hem cevap vermiyor, ben soruncada "Çok konoşoyoson" diyo. Arabayı arazi bir yere götürdü. "İn aşağı" dedi. İndim aşağı. Arabadan kendiside indi. Çimenlerin üstüne oturdu. O oturunca bende oturdum. "Şimdi niye geldik ki biz buraya?" diye tekrardan sordum. Sahile doğru baktı. "Anlat İstersen"dedi. Yüzüne baktım,yüzüme baktı." Neyi?"diye sordum. Anlamamıştım çünkü. "Aileni, anılarını, annenin ve babanın nasıl öldüğünü?" diye devam ederken "Sen neyden bahsediyorsun?" dedim. "Annen nerde? Niye tek başına yaşıyorsun?" şaşkınca yüzüne baktım. Niye böyle soru sordu ki şimdi? "Sanane" diye karşılık verdim. "Öldüler demi?" diye acı bir şekilde yüzüme baktı. "Sen nerden biliyorsun?" diye sordum. "Ben insanın gözünden anlarım, bir insan kolay kolay bu kadar sert ve Boxor falan olmak istemez" Gözümde ki yaşı durduramazsın ki zaten. Hemen sulanmaya başladım yine. "Evet, ikiside vefat etti" dedim. Ama konuşurken ne o benim yüzüme, ne'de ben onun yüzüne bakıyordum. İkimizde okyanusa doğru bakıyorduk. "Başın sağolsun, kardeşin falan yok mu?" dediğinde "Hayır yok" dedim. Acaba niye bu soruları soruyordu ki? Ona doğru dönüp "Peki ya sen, senin ailen nerde?" dedim. "Pekala hadi gidelim öyleyse" dedi. Tekrardan sordum "Peki senin ailen?" diye çoktan arabaya bitmişti. Demek ki anlatmak istemiyor işte. Sonuçta o bir erkek,benim gibi çok konuşamaz. Arabaya bindim bende. Çok uykum gelmişti. Telefonumu elime aldığımda saatin 01.11 olduğunu gördüm. Ohoo çoktan benim uyumuş olmam lazımdı. Kafamı cama doğru yasladığımda uyuya kalmışım.

Berk'in ağzından:
___________________
Şimdi Ceyda'nın neden Boxor olduğunu öğrendim. Onunda bir acısı varmış demek ki. Bana sordu bir kaç defa ama ben, güya adı baba olan adamın annemi nasıl bıçakladığını hatırlamak istemiyorum. Zaten ben asla bunu kimseye söylemem. Benim babam annemi bıçakladı. Üstelik kaçtı. Ben daha yaklaşık 8 yaşındaydım. Şu anda babam nerde bilmiyorum. Ki zaten yolda görsem tanımam. O sırada yan tarafa baktım bu kız neden sustu diye'de meğersem uyumuş,kafasını cama yaslayıp. Eve doğru vardık. Arabayı park ettim. Ceyda'yı dürttüm ama uyanmadı. Al işte bir de bunu mu taşıcam ben şimdi? "Ceyda uyansana, geldik eve" dedim hala uyuyordu. Telefonu çaldı ama sessizdeydi. Arayan kim diye sorun "Mert" arıyor. Lan dedim sabır Allah'ım sabır. Yok ikinciye yine aradı. Telefonu aldım elime dinlemeye başladım. Müzik açmış. Güya müziği dinletiyor. " Aradım seni sokak sokak, valla yok hesap kitap" diye söyleniyordu. İçmiş anlaşılan "Sıkıyorsa karşıma gelsene lan" diye bağırdım. Müziğin sesi kısıldı. "Vay, vay anlaşılan Berk Bey'de buradaymış!" dedi. Lan bu çocuk tam piçin teki "Bak kardeş, ben sana durumu anlatıyım. Ceyda benim sevgilim. Eğer onu bir daha aradığını ve rahatsız ettiğini görüyüm, seni çok fena yaparım ona göre. Sevgilimi rahatsız etme!" dedim kızgın bir şekilde. Telefonu yüzüne kapattım. Son arama kayıtlarını sildim. Yağmur'da 3 defa aramış. Bu arada mesaj attım "Merak etme Yağmur şimdi geldim" yazdım, kızda endişelenmesin şimdi. Ceyda'nın telefonunu cebine koydum ve arabadan indim. Direk Ceyda'yı kucağıma alıp apartmana girdim.Cebinde ki anahtarı Ceyda'dan alıp, kapıyı açtım. Koltuğa oturtturdum. Kapıdan çıktım ve bende  eve girdim. Bizimkiler ayakta, ellerinde kola. Ev çok dağınık bir şekilde " Berk, oğlum yendin lan" lay lay lay lay lay ooo Berk Sancak, lay lay lay lay lay oo Berk Sancak"diye bağırmaya başladılar. Pasta almışlar. Bunlarda tam komedi. "Hadi ben yorgunum, yatıyorum" dedim. Çıktım odama. Duş aldıktan sonra Ceyda mesaj atmış "İyi geceler gümüş kemerli🌛" diye. Bu kız uyumamış mıydı? İşte böylede garip bir kız. Yinede sinirliydim ona o adam yüzünden. Aslında onunda Mert'den hoşlanmadığını biliyordum ama sadece onu kızdırmak hoşuma gidiyor....

Beğendiniz mi canlar 💕 💕
Yeni bölümler ile devam edecek🌹
Takipte kalın😊😊

Zor Komşu حيث تعيش القصص. اكتشف الآن