Nihayet beklenen an geldi. Gişelerde Berk'in ve Mert can'ın isimleri yazıyordu. Acaba hangisine oy verdem ki? Neyse sonuçta Berk benim arkadaşım ve gerçekten bugün Yağmur'u koruması çok doğru ve çok güzel bir şeydi. O yüzden bende gişede bana sıra geldiğinde Berk'in ismini söyleyerek 50 TL yatırdım. Eğer Berk kazanırsa yatırdığım para ona gidecek ve bana da paranın 2 katı gelicek. İnsanlar neden böyle bir şey yapar ki diyordum bende eskiden. Ama Box benim içinde bir yaşam biçimi oldu. Spor kanallarında rıngleri gösteriyorlardı. Maçın başlamasına 10 dk falan kaldı. E bende yerime geçiyim. Hemen ön koltuğun bir arka tarafını alarak oturdum. Herkes yavaş yavaş geliyordu. Bütün herkesin elinde pankartlar. Bir tarafta Berk için yazılmış, diğer tarafta Mert'in resmi ile pankartlar yapılmış. Bu anın fotoğrafını çekmek istedim ve hemen telefonu elime alıp, oradaki pankartların fotoğraflarını çektim. Instagram'dan story'den paylaştım. Bakalım kim kazanacak ya. Evet işte maç başlamak üzereydi. Yerine oturdu herkes. Spiker:
-Baylar ve bayanlar. Hepimiz bu maçın sonucunu bekliyoruz. Acaba kim kazanacak? Sizlerde hoşgeldiniz. Evet bir tarafta yakışıklı ve ayrıca güçlü olan Berk Sancak, diğer tarafta bir o kadarda güçlü, kalplerde taht kuran Mert Can Bozok. Sizlerin huzurunda çıkmaya ne dersiniz? Evet işte onlar geliyor. İlk başta öncelikle Mert Can Bozok......
Derken namıdeğer müzikleri ile Mert can çıktı. Yavaş yavaş etrafa el sallayarak geliyordu. Bu iyice WWE'ye döndü. Eskiden çok izlerdim ya. Çok güzeldi çünkü. Evet yerini aldı işte Mert sonra spiker yine konuşmaya başladı. Nedense ben bu spikerleri hiç sevmiyordum. Seslerini falan işte. Yine konuşmaya başladı. Daha doğrusu devam etti:
-Evet, diğer tarafta ise Mert'in rakibi Berk Sancak geliyorr....
Vayy bende o anda video çekmeye başladım. Herkes alkışladıktan sonra Berk'te yerini aldı ve ring'in diğer tarafına doğru geçti. Ya bende böyle olmak istiyordum. Ama ben daha bu aşamalara gelemedim. İnşallah gelirim'de babama verdiğim sözü tutarım. Maç nihayet başlıyordu. O sıra bende videoyu kapatırım. İzlemeye devam ettim. Mesaj geldi bir baktım Yağmur'dan mesaj gelmiş "Canım, biz televizyondan izliyoruz maç başlamak üzere. Hayırlısı olur inşallah. Sende dikkatli ol😘" demiş. Yaw valla ben bu kızı yerim ya. Çok iyi kalpli bir insan. Nasıl her seferinde böyle olmayı başarıyordu. Bende "İnşallah canım, öptm😘" yazarak. Telefonu sessize aldım. Maç başlamadan önce hakem kuralları anlattı "Saçtan tutmak, cimciklemek, ve göze temas etmek yasak." düdükle beraber maçı başlattı. İlk hamleyi Mert yaptı. Yumruk atmaya çalıştı. O sıra Berk'te elini alarak kilit yaptı. Off çok kötü elini ters çevirdi resmen çocuğun. Sonra Mert elini almayı başardı ve Berk'in karnına tekme attı. Berk ise yumruk attı falan derken birbirlerine karşı öfkeli bakarak tekme, kilit, yumruklar içinde 1.rand'u Berk kazandı kilit yaparak. Sonra oyuncuların hocaları takdit verdikten sonra buz falan koydular o sıra Mert bana baktı. Yani sanırım. Sonuçta ilk sıranın bir arkasında ben vardım ama bana baktı sanırım. Sonrada gülümsedi bana bakarak. Ben hiç birşey yapmadım tabi. Bana baktıktan sonra ring'in zili çaldı. Dın Dın Dın diye. Başladılar Mert hala bana bakıyordu. Sonra oradan Berk gözüne yumruk attı o sıra. Mal bana bakacağına önüne bak. Sora Mert de Berk'e yumruk atmaya çalıştı derken,yine Berk kilit aldı ve bu Randou Berk kazandı. Ohh be, waow Berk Bey kazandı demek. Müziği çaldı direk kazanınca. Hakem "KAZANAN:BERK SANCAK" diyerek altın kemeri verdi. Çok mutlu oldum o an. Sonra maç bitti işte. 15 dakika sonra falan ben Berk'i bekledim o sıra "İmzaaaa" diye bağıran insanlar az kalsın beni eziyorlardı. Aman neyse ya ben çok mutlu oldum. Berk'i beklerken yanıma diğer taraftan Mert geldi. "Naber, gelmişsin sevindim" diyerek gülümsedi. Diğer gözünede buz tutuyordu. "İyiyim bende, sen biraz Kötüsün galiba, yenildin malesef" dedim. Bana baktı "Seni gördükten sonra hiç vuramadım ki" diye saçlarını geriye doğru attı. Gülümsedim. Kapıya doğru baktım Berk imza atma peşindeydi. Banka oturdum. Yanıma Mert'de oturdu. "Eline noldu senin" diyerek elimi tuttu. O sıra refleks olarak ondan elimi çektim. "E ş-şey bıçakla kestim yanlışlıkla" diye gözlerimi kapıya çevirdim. "Geçmiş olsun" dedikten sorma gülümsedim. Kapıya baktım o sıra Berk yanımıza geldi. "Ceyda, hadi gitmiyor muyuz?" dedi sinirli bir şekilde. Mert ordan söze atıldı "Siz tanışıyor musunuz?" dedi. Berk "Sanane, hadi gel Ceyda gidelim" dedi. Mert "Zorlama istersen, tamam gelicek işte, rahat bırak kızı" diyerek sesini yükseltti. Bende önce Mert'e sonra Berk'e baktım. Tam ayağa kalkacakken Berk "Sana ring teki kavga az geldi sanırım, açsın herhalde sen, daha doymadın" dedi. Şaşırdım, o anda "Yaw bi susun be, tamam hadi görüşürüz sonra Mert" diye ona doğru bakıp, gülümsedim. Mert "Görüşürüz canım" dedi. Ne canımı ya! Berk hemen "Sen gerçekten dayak yemek istiyorsun" diyerek yumruk attı Mert'e. Çocuk hemen yere yapıştı. Oradaki insanlar şaşkınca birbirlerine bakıyorlardı. Mert "Senle sonra görüşücez" dedi. Bağırdım o anda "Ya yeter be bi susun artık! Yürü Berk" dedim. Çok sinirlendi Berk. Sebepsizce sürekli çocuğu dövmek istiyor gibiydi. Yada öldürmek. Töbe ya. Berk'le ilerlemeye doğru başladık. Yol boyunca hiç konuşmadık. Ben tam arabaya binecekken Berk'e doğru baktım. Arabaya binmek yerine bir ileri geri doğru yürüyordu. Arabanın kapısını kapattım. Berk'in yanına doğru gittim. Bana baktı. Bende "Saçmaydı kavga etmen" dedim. Bana bağırdı "Ne saçması kızım, görmüyosun sen herhalde, sana canım demeler, elini tutmalar noluyo!" bende sakinliğimi korumaya çalıştım. "Ya tamam, oda belli ki senin gibi. Sana gıcık kapıyor, o yüzden. Hem elimi falan tutmadı" dedim. Güldü sinirli sinirli "Tutmadı öyle mi?" dedi. "He sen şeyi diyosun, benim elimi bıçak kesti. Oda o yüzden eline noldu diye baktı, zaten ben elimi çektim o an" dedim. Ben bu çocuğu nasıl sakinleştiririm bilmiyorum. "Sonuçta tuttu mu, tuttu!" diyerek yine bağırmaya başladı. Berk'e doğru bakıp "Tamamda sanane bundan" dedim.Sonuçta ona neydi ki? Tamam beni belki korumaya çalışıyor olabilir ama sürekli çocuğu dövmesine gerek yoktu. Bana baktı "Yaw bi git şuradan, sinirliyim!" Oradan:
-Sinirlisin öyle mi? Tek sen sinirli ol zaten. Hayır yani sinirlenicek bir durum yok! Niye bu kadar çocuğa konuşup durdun!!
+ÇÜNKÜÜ..çünkü o çocuğa gıcık oluyorum, her yerden çıkıyo!
-Bu mu yani Berk? Daha doğru düzgün bir açıklaman yok bile, gıcık oluyormuş, sen bu gidişle çok gıcık olursun herkese.
+Hadi git eve saat 12 olmuş.
-Bana emir veremezsin sen!
+Hadii.
-Bak ya, manyaksın olum sen anladın mı? Manyakk.
Diyerek arabaya doğru bindim. Eve gitmek istemiyorum. Saat 12 bu saatte napıcaksam? Sahip kenarına doğru gittim. Arabayı park ettim. Denize doğru bakıp, aklıma annem geldi,annemin ismi Deniz'di. Her denize baktığımda gelirdi aklıma annem. " Ya off" diyerek elime taşı alıp, hızlı bir şekilde fırlattım. Ayaklarımda ki konversleri çıkarttım ayağımı denize doğru uzattım, çok soğuktu. Nedense ağlamak geldi içimden. Ağladım o an annemi düşünerek "Anne biliyor musun bugün maça gittim, tabi ben yarışmadım, ama Berk diye bir çocuk var. O kazandı. Anne ben boxör olamasam bana kızar mısınız?" o anda arkadan birisi gelip "Niye ağlıyorsun? " diye sordu. Arkamı doğru dönüp karşımda Mert'i gördüm. "Sen beni mi takip ettin?" dedim. Gülümsedi. "Evet, o salakla kavga ettiniz demi?, boşver kafana takma." şaşkınca ona baktım. Valla bunlar sürekli birbirlerine laf sokmaya çalışıyordu. "1. O salak falan değil, 2. onun bir adı var ismi Berk, 3. Kavga falan etmedik" diyerek göz yaşımı sildim. Mert bana bakarak "Tamam, o zaman niye ağlıyorsun?" dedi gülümseyerek. "Seni ilgilendirmez, niye sürekli yanımda dolaşıp duruyorsun?" dedim. Mert'de:
- ama niye ağlıyorsun, öğrenmek istiyorum.
+Tamam, bende söylemiyorum Mert!
-Tamam, ağlama ama canım benim.
Resmen yavşıyordu. Bir şey demedim biraz yanıma doğru yavaşça geldi. Eli elime değdi. Biraz ileri gittim. Sonra tekrar yanaşmaya başladı. "Ceyda ben seni çok seviyorum" diyerek yüzüme baktı. Ayağa doğru kalktım, ayakkabılarımı giydim. Arabama doğru giderken arkamdan gelip kolumu tuttu. "Ceyda hadi itiraf et, sende beni seviyorsun?" dedi. O anda içimden "Bismillah" çektim. Çocuk manyaktı resmen. "Ne diyosun sen ya git şurdan!" diye bağırdım. Elimdeki anahtarı birden aldı.
- Napıyosun sen,Ver anahtarı!
+Hayır.
- " Ya Verrr!" diyerek bağırdım. Koşmaya başladı o sırada bende koşarak Mert'in arkasından tutup, tekme ve yumruk attım. İçimden "Berk lütfen gel, lütfen" dediğimde Mert yere doğru yattı "Napıyon sen ya şaka damı yapmıcaz, al anahtarı" diyerek anahtarı yere koydu. Bende aldım direk anahtarı elime. "Bir daha sakın bana yaklaşma " diye bağırdım.
Sonra ayağa kalktı ve o sıra arkamdan Berk gelip yumruğunu sert bir şekilde Mert'e koydu. "Şerefsiz misin lan sen!" diyerek bağırdı. Başka bir şey istesem olacakmıştı valla. Of çok kötü Mert'i dövdü. Sonra Mert arabasına doğru koşmaya çalıştı ki doğru düzgün koşamıyordu . Nedense Berk yanımda olunca kendimi güvende hissediyorum. Berk arkasına doğru döndüğünde ağlayarak ona sarıldım "İyi ki varsın, iyi ki geldin" dedim. Berk'te bana baktı saçımı kulağımın arkasına koyup tam "korkma" diyeceğini beklerken "Kızım sen yemin ediyorum ki manyaksın. Bir kerede benim sözümü dinle ya! Bir kere dinlesen bir şey olmaz merak etme. Ama dinleme bak böyle olur, ağla şimdide" dedi. Sinirli sinirli ona sarılmayı bıraktım "Öküz, gerizekalı, bütün erkekler Odunsunuz!" diye bağırarak yere oturdum. Berk'te "Napmış manyak seni takip falan mı etmiş? Seno seveyorom diye bağırdı mı yoksa" diyerek kahkaha attı. Valla öküz ya! Dalga geçiyor birde "Sen geç dalganı geç" dedim. Ki çocuk doğru söylüyordu. Hemen arabaya doğru koştum. Tam arabayı çalıştıracakken arabadan indim. Doğru Berk'in yanına gittim "ee şey ben senle gelcem, şimdi manyak takip falan eder, hayır yani korkuyorum o yüzden" diyerek etrafa baktım. Berk "Gel başımın belası gel" diyerek beni arabasına bindirdi.....
Canlar biraz abarttım ama güzeldi😂
Lütfen Takipte kalın💓❤️💓
Diğer bölümler çok güzel olacak👌
Devam edecek🕊️🕊️🕊️
