Boya Kutuları

23 9 0
                                        

Sabah oldu. Bugün günlerden Pazar'dı. Yağmur benden önce kalkmış kahvaltı hazırlıyordu. Saate baktığımda saat 1'e geliyordu. Baya uyumuştum anlaşılan. Annem bana sürekli bu saatlerde kalktığım zaman "uykucu pandam benim"derdi hep. Duvara baktım ailemin resmine galiba ben annemle, babamı çok özlemiştim...
Sabah kahvaltıya kalktım ve Yağmur'a
" bu güzel kokularda nerden geliyor " dedim gülümseyerek." Günaydın canım benim, kahvaltı hazırlıyım dedim, baktım çok güzel uyuyorsun bari ben kalkıp  kahvaltı hazırlıyım dedim " dedi Yağmur gülümseyerek.
"İyi etmişsin valla, deyse biz saat kaçta kahvaltı ederdik bilmiyorum" dedim kahkalar içinde. Güldük.

Kahvaltı ettikten sonra Yağmur'a

-Bugün ben mezarlığa gidicem annelerin yanına, istersen sen burada otur.

+Sen nasıl istersen Ceyda, ama istersen yanında gelirim.

- Yok canım ben zaten hemen dönerim sen burada oturup Vinny'e bak hem olur mu? O şimdi yaramazlık falan yapar.

+Tamam canım benim sen nasıl istersen.

Hemen giyinip çıktım. Arabama bindim hemen yola koyuldum. Mezarlığa gittiğimde annemin mezarını suladım. Babamınkini'de. Annemin mezarına dönüp "Biliyor musun anne, sen bu hayatta olmayınca hayat ne kadar kötü,ne kadar acı bir bilsen. Ama ben buna rağmen senin dediğin gibi" benim güzel kızım,kuzum, bir tanem sen benim herşeyimsin. Elbet bir gün ben ölücem. Ama ben senden önce ölürsem eğer senden tek isteğim hayata karşı gülümsemen ve bu hayatta annem ölmüş olabilir ama ben hala çok güçlüyüm diye hayata tutunmanı istiyorum"demiştin ya bende artık öyleyim anne. Hayata karşı gülüyorum. Anne az kalsın söylemeyi unutuyordum. Benim yeni ev arkadaşım oldu. Adı Yağmur zaten sen beni görüyorsun, izliyorsun. Yağmur'un ne kadar iyi birisi olduğunuda görmüşsündür. Seni çok seviyorum annecim, bu çiçekler senin kadar güzel olmayabilir ama idare et işte.. " Babamın yanına doğru gidip:
" Hayat nasıl gidiyor görüyorsun işte baba. Sen olmadan ne kadar acı, ne kadar kırılgan bu çiçeğin. Neden vurdun ki şimdi annemi, neden canına kıydın baba? İnan bana bunu yapmak zorunda değildin baba. Ama ben seni hala çok seviyorum bunu biliyorsun değil mi? Ama şimdi kim bana bir poşet dolusu çikolata alacak?
Babam benim, hayatımın anlamı olan babam kendine iyi bak olur mu, ben şimdi gidiyorum"dedim. Bir an yolda duraksadım. Ağlamaya başladım. Bir an kendimi tutamadım napıyım?

Eve vardım, anahtarla kapıyı açtım.
Yağmur "Hoşgeldin Ceyda" dedi. Gülümseyerek "Hoş bulduk canım benim" dedim. Üstümü değiştirdim. O sırada kapı çaldı "ben bakarım" dedim. Kapıyı açtım kapıda ki kim dersiniz? O ayakkabıyı kafasına geçirdiğim kız ve şu boya kutuları. Kız bana doğru bakıp " Ceyda sen misin hani benim şu kafama ayakkabı atan" kıza doğru baktım ve  benim nolmuş?" dedim
"bu yaptığını yanına bırakmıcaz, anladın mı beni" diye bağırmaya başladı. Kıza dönüp "Makyajlarını çıkarda birde öyle konuşalım, boya kutusu gibi olmuşsunuz. Galiba sen kendi tipine hiç aynada bakmıyorsun" dedim gülerek.
Morali bozuldu ki morali bozulması için söyledim "Ben zaten aynada hergün kendime bakıyorum, sen bakmıyorsun galiba anlaşılan" dedi. Arkadaşlarıyla birlikte kahkaha attılar hunharca. Kıza doğru bakıp
"Belli aynaya baktığın canım. Ama kız sanada acıyorum valla. Şu eyeliner'den, maskara'dan, hatta fondeten'den kendi yüzünü ayırt edemiyorsunuzdur. Yazık size hadi sonra benle görüşürsünüz artık ne görüşebilecekseniz" dedim ve gittiler, bende kapıyı kapattım.
Yağmur "Onlar kimdi Ceyda, bir  sorun mu var?" dedi. Yağmur'gülümseyerek "yok hayır kızlar gelmişte boyanacak bir yer var mı acaba" diye gelmişler dedim.
Gülerek tabiki acaba bana ne yapabilecekler çok merak ediyorum...

Belki yazım yanlışları olabilir affedin
Takipte kalın lütfen 🙏

Zor Komşu Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang