Biz Yağmur' a İnanıyoruz

27 7 0
                                    

Bugün yine antrenmanım var. Of ya hiç gitmek istemiyorum. Acaba box'dan vazgeçmeli miydim? Hayır ya ben ne saçmalıyorum öyle! Babama verdiğim sözü tutmam lazım. Boxçu olucam ben ya. O kadar! Ama gerçekten çok garipti, Berk'in benim eğitmenim olması. Saat'e baktım. Ohoo saat daha 5'di.Uykum yok ya. Hemen yan tarafıma baktım, Yağmur uyuyordu.Karnım biraz acıktı. Mutfağa gittim,dolabı açtım. Çikolata yicem ya, canım çekti. Elime bir tane Karam aldıktan sonra televizyonu açıp, elime telefonumu aldım. Instagram'a girdim. Bildirimler falan geldi. Takip isteklerine baktım. Baktım bakmasına'da Berk bey bana istek yollamış. Kabul ettim. Sonuçta yollamış o kadar. Ne diyom ben ya? Televizyon açıldı o sıra. Volume (ses) maşallah 38'de. Hemen sesini kıstım televizyonun. Ödüm koptu ya. Sonuna kadar açmışız. Neyse ben Çikomu yemeye devam ettim. Televizyonu kapattım,izlemiyordum sonuçta. Telefona baktım, aha mesaj geldi Instagram'dan. "Selam" diye mesaj atmış bir çocuk. Mal mı bu ya? Gecenin bu saatinde selam yazmış. Adı, Mert can Bozok. İyi bari Aleykümselam yazdım. "Nabıyosun " yazdı. Durun bu konuşma çok uzun en iyisi kısa kısa anlatayım ben size:

-Nabıyosun??
+İyi
-Bende iyi😄
(5 dk sonra)
-Sen çok güzel bir kıza benziyorsun.
+Derken?
-Yani ne blym işte güzelsin, fotolarına baktım. Ayrıca box'a gidiyorsun sanırım değil mi?

+Evet gidiyorum.
-Ben seni Box yaparken gördüm😄
+Hmm
-Bende oraya gidiyorum. Belki tanışırız.
+😑
-Ne yani tanışmamız hoş olmaz mı?
+Blmm
-E şimdi dicek sin bu adam, bu saatte msj mı atıyo diye😂
+Hee
-Sen hiç konuşmuyosun ama😢
+Ne diceksen der misin?
-Tamam, tamam😊
+??
-Yarın benim Box maçım var. Sende gel, saat 21.00'da olr mu?
+Belki gelirim
-Belki değil ama gel işte😇
+Kimle yapacaksın maçı?
-Berk diye biriymiş.
+Hadi canım he
-Gerçekten öyle, Berk'miş adı. Bende tam olarak bilmiyorum zaten. Kemer maçı olacak.
+Başarılar o zaman.
-Gelicek misin?
+Bilmem.
-Gel ya, belki sen gelirsen yenerim onu😏
+Tmm
-Çok teşekkür ediyorum. O zaman yarın akşam görüşürüz.
+ by

İşte böyle. Çocuk Berk'i yener mi hiç bilmiyorum. Ama bizim Berk mi? Bide o var şimdi. Çocuk resmen yaşadı lan. Sen gelirsen onu yenerim demeler falan. Aman hepsi cool olma peşinde. Merak ettim ve hemen Berk Sancak diye girdim Instagram'dan.
Yaklaşık 6000 takipçisi varmış. Ohoo bu çocukta valla. İyi alıştı artık kızlara. Maşallah hep kızlar takip ediyo neredeyse. Fotolarına baktım. Eh işte fena değil. Gözlükler, havuz kenarlarında fotolar çekilmeler falan. İyiymiş yanee. Saat kaç, ben hala oturuyorum ya. Çikolatada bitti zaten. Aman çok güzel karnım ağrımaya başlasın bide. Telefonu kapattım. Direk yatağa doğru koştum. Uyumuşum, sabah oldu. Mesaj gelmiş.

Gönderen:Berk
________________
Bugün Antremana yok, zaten yarımda hafta sonu. Malesef ama akşam maçım var saat 21.00'da ben sana konum atarım gel istersen.

Halla halla onun yüzünden ben Antremana gidemiyorum. Aman ben ne diyorum ya çocuğun maçı var Ceyda. Halla halla. "Tmm, gelmeye çalışırım" dedim. Ayy ya çok zevkli olmaz mıydı? Düşünsenize bi tarafta Berk diğer tarafta Mert can. Aman neyse ben bugün napcam? Gidip yüzümü yıkadım. Alışmışım erken kalkmaya saat 08.00 uykumda kaçtı zaten yüzümü yıkayınca. En iyisi ben bugün kahvaltıyı hazırlıyım. Dolaptan zeytin, peynir, sucuk, salata vs. şeyleri çıkardım. Sucuğu doğramaya başladım. Allah'ım çok sert ya sucuk. Ahada elimi kestim ananı.. Tövbe estağfurullah. Ne diyorum ben ya benim suçum ben kim, sucuk doğramak kim?. Güldüm o an hemen elimi suya tuttum. Sonrada klasik yara bandı kardeşimizi elime taktım. Çayı tam demliyecekken telefonum çaldı. Ya telefonda tam yatağımın orda. Tam telefonu alacakken, ordan Yağmur telefonu getirdi. "Canım seni bir numara arıyor al aç istersen, belki önemlidir" dedi. Güldüm, telefonu aldım açmadan arkamı dönüp Yağmur'a "Kızım sen sabah sabah gelip nasıl canım telefonun çalıyor dersin ya, ben olsam telefonu yüzüne fırlatırım" dedim gülerek. Yağmur "ohoo sen telefonu aç istersen" dedi ve  banyoya gitti. Telefonu açıp

-Alo?
+Merhaba Ceyda, ben Mert Can, nasılsın?
-Aa iyiyim Mert can sen telefon numaramı nerden aldın?
+Dün asistanı aradımda, telefon numaranı istedim. Listede varmış. Verdi işte.
-Peki de sanane benim telefon numaramdan?
+Ya canım, hemen sinirlenme maça gelicek misin diyecektim.
-Instagram'dan sorabilirdin ama!

+Ya özür dilerim. Ben sinrleniceni bilseydim, almazdım telefon numaranı
-Tamam geliyorum galiba. Yani gelcem, tamam tam gelmeye çalışırım işte.
+Senide rahatsız ediyorum kusura bakma ya
-Bay bay

Bir manyak daha ya. Berk yetmiyor, birde bu. Allah yakışıklıları vermiş, gerisini koy vermiş. Ahaha diye hunharca gülerken Yağmur geldi. "Eee sen geç kalmadın mı, kızım bide kahvaltı hazırlıyorsun ya, soyleseydin ben sana kahvaltı hazırlardım. Giderken koyardım çantana, al işte geç kaldın" gülümsedim. Sanki annemmiş gibi fikir veriyor birde. Canım ya yerim seni ben.
"Hayır, bugün yok Antreman"
+Ee bugün Cuma nasıl yok?
-La havle Vela.. Kızım yok işte yok
+Ağzımdaki baklayı çıkarsana sen
-Aman işte Berk beni çalıştırıyor ya, işte bugün onun Kemer maçı varmış. Oraya gidecez bizde.
+Gidicez?
-İşte senle ben, gitmez misin yoksa?
+ Ya bugün 1 hafta oldu babam öğleden sonra gelicek uçakla. Gitmem lazım eve. Eşyalarımı toparlayım.
-Yaa hayır ya valla göndermem. Hayır hayır olmaz.
+Zaten üst kattayım, bişey olursa gelirim ben senin yanına. Sende gel bak tamam mı?
-Yaa hayır olsun. Hee sen sıkılıyorsun demi ben gidiyorum. Sen evde tek başına.
+Canım ne alakası var,olsun sen git yine ben o yüzden değil, babam gelicek.
-Aaa bak bide o cadı kadının yanına mı seni göndercem? Olmaaz.

İşte böyle konuştuk konuştuk derken Yağmur'a telefon geldi arayan babasıydı. "Çabuk eve gel" diye bağırdığını ben bile duydum. Hemen korkuyla o an Yağmur bana sarıldı ve "görüşürüz" dedi. Ya al işte yaa. Diye bağırmaya başladım. Vinny yanıma geldi, kucağıma aldım. Sonra Vinny hemen cama koştu. İyiki de koştu. Bi baktım eşyaları taşıyor adamlar. Yağmurun babası oradaydı sanırım. Çünkü Yeşim miydi neydi? O kadınla birlikte el ele tutuşmuşlardı. Yağmur'a  bağırıyordu babası. hemen dışarı çıktım hırkamı alıp. Berk ve Meriç'te oradaydı. Yağmur'a babası bağırıyordu hala. "Nasıl böyle bişeyi yaparsın sen ya evi niye yakıyorsun? Manyak mısın sen."diye bağırıyordu kadın yine yalan söylemişti anlaşılan. Üstelik gerçektende eşyalar yanmıştı oradan Yağmur bir taraftan ağlıyor diğer taraftan ise" ben yapmadım ki baba"diye ağlıyordu. Kadında oradan kös kös gerçektende göz göre göre gülüyordu. Vicdanı nasıl rahattı? Ordan Berk "Napıyosun sen Hakan amca. Kendine gel kendine. Bu kız evde bile kalmıyordu. Ya sen Yeşim Abla, göz göre göre nasıl yalan haber veriyorsun? Bu kızın halini görmüyor musunuz siz, ne biçim insanlarsınız!" diye bağırdı ve arkasına Yağmur'u aldı. Yağmur'un babası Hakan Bey "Berk sen karışma, bu aile meselesi" dedi. Hemen ben koşa koşa geldikten sonra "Aile meselesi öyle mi? Sen burada aile diyorsun ama kızına inanmıyorsun. Ya o senin kızın ya. Kızına mı inanıyorsun yoksa şu kadına mı?" diyerek bağırmaya devam ettim. "Yavrum siz karışmayın dedim size, üstelik ben artık Yağmur a inanmıyorum." hemen söze atıldı Meriç "Sen nasıl insansın ya, kızına inanmıyorsun bile. En azından bizim içimiz rahat. Biz Yağmur'a inanıyoruz."

Zor Komşu Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon