Arabadan indik ve teyzem içeri eşyaları bizim eve götürmesi için erkeklerin hepsini aldı ve eşyaları götürdü. Teyzem ilk başta piknik eşyalarımızı bırakmamızı söyledi, böylelikle daha rahat taşırmışız diğer eşyaları. Zaten aldıkları evin içinde eşya varmış. Biz sadece boyama işini falan yapıcaz sanırım. Bende o sırada Vinny'yi bahçeye bağladım ve önüne su ve köpek maması koydum. Teyzem ve diğerleri içeriden geldi. Teyzem bize bakarak "Çocuklar şimdi evin tek boyama işleri kalmış. Bugünde gideriz biz zaten,siz yorulmayın. Hadi içeri gidelim kızlar" dedi. Tam o sırada telefonum çaldı. Arayan Anıl'dı:
- Efendim Anıl
+ Öncelikle nasılsın?
- İyiyim sen?
+ Bendende iyidir. Eğer işin yoksa seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum.
- Hangi konuda?
+ Gelince konuşuruz işte, bugün niye gelmedin bakalım
- Ya bizimkiler piknik planı hazırlamışda o yüzden gelemedim.
+ Tamam sorun değil. Eğlendin mi bakalım
- Aynen
+ Tamam, o halde spor salonunun orada bir cafe olacak, seni orada beklerdim.
- Şeyy ben gelemiyebilirim ama.
+ Olmaz. İşin mi var yoksa?
- Hayır yani yokta..
+ Fazla vaktini almam.
- Iı.. Tamam.. Görüşürüz.
+ Güle güle..
Yani ne konu hakkında konuşmak istiyor olabilir ki? Gariplik vardı sanki ses tonunda. Neyse telefonu cebime koyup giyinmem lazım. Teyzemin yanına doğru gidip "Teyze siz bu akşam mı gidiceksiniz?" dedim. "Eniştene sormam lazım canım. Saat daha 21.05 geçiyor. Vaktimiz bol. Gideriz biz şimdi eşyaları toplıyalımda" dedi. İçeri doğru girdik ve Berk dışarı çıktı Meriç ile. Bizde eve girdik.
Teyzemler eşyalarını topluyordu. Bir anda evde sessizlik olacaktı. "Umut hadi üzerini değiştir be annecim. Baksana hepimiz kokuyoruz." dedi. Bende "Teyze gitmeden önce burada banyo olun isterseniz" dedim. "Merak etme canım. Biz her şeyi ayarladık, Umut hadi bavuldan kıyafet alda giy.." diyerek güldü. " Ne zaman istersen gel olur mu bitanem? Yağmur sende gel, kalmayada gelin hatta." dedi. Bizde gülümsedik. " Bizde tekrar bekleriz teyze" dedim.
Sıra vedalaşmaya falan geldi sanırım. Sevmiyorum işte böyle şeyleri. En azından uzağa gitmiyorlar, ona şükür...
Teker teker herkes ile görüştükten sonra Irmağı yanağından kocaman öptüm. Oda bana sarıldı küçük prenses. Eniştem "Hadi kızlar kendinize iyi bakın görüşmek üzere" dedi ve arabaya bindiler.. Gittiler...
Yağmur bana, ben Yağmur'a baktım. Yağmur "Gel birazcık bahçede oturup hava alalım."dedi." Kız Yağmur, anahtarı aldın mı? "dedim. Güldü ve" Aldım aldım"dedi. İçin rahatladı en azından.. Yağmur'a doğru döndüm ve :
- Yine baş başa kaldık.
+ Aa çok ayıp Ceyda..
- Yalan mı kızım, baş başa kaldık işte.
+ Ayıp ediyorsun bak Vinny'ye. Oda bizimle beraber yaşıyor unuttun mu yoksa?
- Allahım ya.. Öyle desene.. Tabikide unutmadım. Manyak şey senii..
+ Kız Ceyda..
- Söyle kuzucum.
+ Biz sisli sisli kokuyoruz ya. Bide Vinny üşümemiş midir?