Umut bana baktı ve gülümsedi.
"Neredesin sen Umut! Ödüm koptu.. Ya bir şey olsaydı sana, bide bir şey olmamış gibi gülüyorsun. Teyzemler uyansaydı ne derdim ben söylesene? Bak yarım saattir oğlun ortalıklarda yok, nerede olduğunıda bilmiyorum, üstelik montunu aldı ve beni üzerime kapıyı kilitledi mi deseydim? Çıldırıcam ya.. Bir de gülüyorsun Ahmak... "diyerek ışığı kapattım ve" Montunu çıkar, elini yıka ve doğru zıbar" diyerek koltuğa yattım. Umut'da lavaboya gidip ellerini yıkadı galiba.. Manyak çocuk...Sabah olduğunda, daha doğrusu saat 11. 08 geçe koltuğumdan uyandım. Etrafıma baktığımda kimse yoktu. Alla alla rüyanın içinde miyim yoksa ben?
Ayağa doğru kalktım ve misafir odasına baktım. Kimseler yoktu. Mutfağa gittim, yine kimseler yoktu. Dur ben bi yüzümü yıkayımda iyice etrafa bakayım.
Yüzümü yıkadım ve salona doğru giderken kapı açıldı, içeriye Umut girdi. "Ohoo, sen daha yeni mi uyanıyorsun?" diyerek elindeki battaniyeyi yere bıraktı." Bi dakika ya ne oluyor, herkes nerede acaba? " dediğim anda Umut bana doğru bakıp
- Pikniğe gitmek için hazırlık yapıyoruz.
+ Haa, ama dün kimse öyle bir şey demedi. Üstelik beni niye uyandırmadınız?
- Dün benim yüzümden uyumamıştın. Bende anneme kaldırma uyusun dedim. O sırada bizde arabayı hazırlıyoruz. Herkes hazır hadi sende giyin.
+ Herkes hazır mı şimdi ya? Ben nasıl hazırlanayım 2 dakikada..!
- Ee ne yapalım artık, zaten babam markete gitti, köfte almaya. Piknikten sonrada vaktimiz olursa evi düzenlemeye gidicez.
+ Ooo, ben o zaman hemen giyineyim. Yağmur, Irmak, Pınar.. Hepsi çıktı demi?
- Merak etme, hepsi dışarıda. Tek sen varsın.
+ Tamam, hangi araba ile gidicez?
- Haa, onu sana söylemeye gelmiştim been! Şey ya Berk abiler bide bizim araba ile gidicez..
+ Neee! Berkler.. Onlar da mı geliyor? Yani nasıl anlamadım yaa...
- Ben ısrar ettimde, Berk Abi'yi ben çok sevdim valla. Tam adam gibi adam. Annemlerede söyledim, tamam dediler. Bide Vinny'yi biz Berk Abi ile şimdi çıkarıcaz tamam mı?
+ Tamam tamam, ben giyineyim.
- Acele etme, daha babam gelmedi.
+ Tamaaam..
Diyerek içeriye doğru kaçtım ve direk 2,3 tişört baktım. Altıma siyah lastikli eşofman ve üzerime ise beyaz bir kısa kollu giyip saçlarımı topuz yaptıktan hemen sonra çok az parfüm sıktım. Birazda dudak koruyucusu sürdükten sonra çıktım odadan. Spor ve minik bir sırt çantası aldım. İçine sakız, ıslak mendil, telefonumu koydum. Etrafıda biraz düzenledikten sonra beyaz spor ayakkabılarımı giyip, çıktım.
Bahçeye baktığımda Vinny havlıyordu. Üstelik bir türlü Umut ve Berk zinciri çıkaramamışlardı. Meriç'te hamak getiriyordu evden. Berkin yanına gidip
- Durun ben yaparım.
+ Ooo! uyuyan çirkin, sanada günaydın.
- Hahah, çok komik... Bırakın ben yapayım. Kaç gündür bağlı ya o yüzden yapıyor böyle.
+ Ne yani Vinny' yi "Good boy, Easy Boy" diyerek mi sakinleştiriceksin. Baksana ne biçim havlıyor!
- 1. Köpeğin karnı aç üstelik susuz kalmış, o yüzden havlıyor.
2. Size pek fazla alışkın değil.
3. İse kendi cinslerini fazla sevmez.Umut Berk'e doğru bakıp "3. Lafında bize laf soktu sanırım" dedi. Berk'te bunu onaylayarak güldü tabii..
Vinny direk üstüme doğru çıkmaya çalıştı. Yanımıza Pınar gelip " Wuhuhu, köpek ayağa kalkınca senin boyuna geliyor Ceyda.. Ayy bir dakika, buda mı gelecek bizimle yoksa?" dedi. Bende "Ee burada mı kalsın köpek Pınar?" dedim. "Ama ben korkuyorum köpekten, ne olacak?" dedi. "Senin yanına yaklaştırmam ben merak etme. Sen başka arabaya binersin." dedim. Göz çevirerek gitti manyak kız..
Umut "İşte, babamda geldi. Hadi gidelim hazırsak.." dedi. Herkesin yanına doğru gittiğimizde teyzem:
"Evet şimdi bir düzen yapıcaz, Pınar, Irmak, Kısacası bizim aile bizim arabaya sığar. Berk, yavrum sizde Ceyda, Meriç, Yağmur birde Umut ile gidin rahat rahat. Olur mu, herkese uyar mı gençler?" Umut "Bana uyar" diyerek arabaya doğru gitti. Berk "Olur, olur hadi gidelim" dedi bana bakarak ve arabaya herşeyi yerleştirdikten sonra bindik. Ön tarafa Meriç oturdu. Arabayı zaten Berk kullanıyor. Ben tam arka kapıyı açarken Meriç "Gel gel, sen öne otur. Ben öne oturmayı sevmiyorum."dedi." Ee tamam gel Umut sen otur"dedim. Umut " Aman şimdi kim uğraşacak öne oturmaya, hoop geçtim bile ben arkaya" dedi ve koltuğa oturdu. Yağmur'a doğru baktım ve kafasını salladı. Aman beee.. "İyi. Ben oturayım o zaman" dedim ve kucağımada Vinny'yi aldıktan sonra oturdum. Arkadakiler kıkır kıkır gülüyordu. Berk ise arabanın ön camından bakıyordu arkadakilere. Herkes sessizdi. "Ne gülüyorsunuz be.." diyerek arkaya baktım. "Bir şey olduğu yok " dedi Umut..
"Radyoyu açayım mı gençler " diye sordum. Meriç "Olur olur, güzel bir müzik aç" diyerek gülümsedi. Bende radyoyu açtım ve ilk gelen müziği dinlemeye başladık. ( Uğur Etiler-Yaktım Gemileri)
Piknik alanına gelmiştik. Biraz kalabalıktı. Aşağı indik ve eşyaları elimize aldık. Vinny'yide kucağından indirdim ama boynuna zincir bağladım ve elime doladım.
İleride köşede olan güzel bir piknik masası seçtik. Oraya eşyaları yerleştirdik. Eniştem "Evet gençler, şimdi biz mangal yapıcaz, sizde salata yapın kızlar. Köpek ile de Irmak oynar. Umut sende hamağı kur. Bide su doldurmaya Pınar gitsin. Hadi bakalım başlayalım" dedi.
Herkes eniştemin dediği gibi yapmaya başladı. Pınar su doldurmaya doğru gitti. Vinny ile Irmak'ta top oynuyordu. Daha doğrusu Irmak Vinny'yi mıncırıyordu. Bende yere kilimleri serdim. Teyzem ise çay demlemeye gitti. Bizde salata yapıyorduk. Ekmeği, tabak, bıçak, bardak vs. şeyleri masaya koyduk ve salataları yıkamaya doğru gittim. Yıkadıktan sonra geldiğimde burnuma çok güzel ızgara kokuları geldi. Salata bitmişti. Sadece etlerin pişmesi kalmıştı.
Amcam "Hadi herkes gelsin" dedi. Kolaları ve çaylarıda koyduktan sonra yemeye başladık.
"Herkesin eline sağlık çok güzel olmuş. " dedi Yağmur. Pınar'da gülümsedi. "Ee tabi kızım kim su koymaya gitti.." dedi. Bu kız ciddi olamazdı. Tüm gün boyunca yattı ve sadece su doldurmaya gitti. Saçma...
Berk bana doğru döndü ve "Gel, lades kemiği buldum. Girelim mi ladese?" dedi. Bende " Yok ya sen şimdi yenilirsin falan, bide ağlarsın" dedim ve çayımı içmeye devam ettim..
Berk bana doğru baktı, baktı, baktıve "Kazanan güzel bir akşam yemeğine görürsün arkadaşını. Anlaştık mı?" dedim oda "Tamam, hadi" dedi ve ladese girmiş olduk. Tabi bu arada Vinny'de bizim kemikleri yiyordu..
Etrafı topladık ve çekirdek çitlemeye başladık. Teyzem selfie çubuğunu almış ve yanımıza gelmişti. "Hadi herkes toplansın, bir hatıra kalsın, gülümseyin çekiyorum" dedi. Herkes gülümseyerek poz verdi. Teyzem 2 veya 3 tane fotoğraf çekti. Meriç " Hadi voleybol oynayalım."dedi. Umut direk" Ben a grubunu sayarım ona göre, anneee! Hadi sizde gelin"dedi. Teyzem "Yok siz oynayın" diyerek hamağa uzandı. Berk'te "Bence kızlar erkeklere karşı olsun. Zaten 6 kişiyiz. Siz üçünüz, biz üçümüz." Bende "Siz çok güçlü olursunuz o zaman" dedim. Berk'te hemen "Bu oyunun güçlülük ile alakası yok Ceyda, voleybol alt üstü"
Voloybol ol ostoo..Oynamaya başladık. Baya bir 2 el oynadıktan sonra onlar 6-10 yendiler. "Yani onlar güçlü yapacak bir şey yok " dedi Pınar.
Saat akşam 20.54 geçe toplanmaya başladık. Teyzem "Hadi gidiyoruz çocuklar, doğru bizim eve.. Yorulan varsa eve gidebilir ama" dedi. Meriç Yağmur'a dönerek "Ne evi?" dedi. Yağmur'da "Taşınacaklar ya, o evi düzenlemeye gidicez, gelmicek misin?" dedi. Meriç "Yok, olur mu öyle şey? Gelirim tabiikide.. Demi Berk?" Berk "Tabi tabi, geliriz hiç merak etmeyin siz." dedi ve arabaya yine aynı şekilde oturup gittik.
Yazım yanlışı olabilir kusura bakmayın❤️❤️
![](https://img.wattpad.com/cover/112240844-288-k468478.jpg)