Eve doğru giderken açık box salonu buldum. Ya gidip stres atmam lazım. Yani sakinim tabiki ama spor yapmadan duramam ben. İlla Box olacak bana. Yağmur'u aradım direk,açmadı. 2.ciye aradım yine ve yine meşgul. Off bu kız kimle konuşuyor ya! Neyse anlatıcağı şey çokta önemli değildir diye düşünüyorum. Zaten eve gidince anlatır ya. Aynen aynen mutlaka anlatır. Hem önemli olsa telefonda söylerdi. Ah birde açsa! Neyse derken arabayı park ettim. Salona doğru giderken. Kapı açıldı birden, kolumu çarptım. "Kapıyı biraz daha yavaş açamıyor musunuz siz ya!" derken adama doğru baktım "Çok afedersiniz bir şey oldu mu kolunuza?" Adama bak ya birde bişey oldu mu diyor. Yok olmadı ben o yüzden kolumu tutuyorum. "Olmadı beyefendi ben o yüzden kolumu tutuyorum!" adam umursamaz bir şekilde "Tamam küçük bir sıyrık işte,görüşmek üzere" diyerek kenardan yürüyerek gitti. Havalara bak kaslı birde yakışıklı diye kendilerini bir şey sanıyorlar. Neyse ya geçer şimdi kolumda napıyım artık. Sağ tarafa doğru gidip box kartımı gösterip tam içeri girecekken oradaki görevli olan kadın "Hanım efendi ne yapıyorsunuz?" şaşkınca arkamı dönüp kadına baktım "İçeri giriyorum ne yapabilirim?" bana bakarak yerine oturdu. "Öyle giremezsiniz içeri onada ayrı bir ücret ödemeniz lazım, yani spor kıyafetleri için ücret ödüyeceksiniz" La havle vela "Haa arabada benim spor kıyafetlerim var. Ben alıp geliyim" diyerek tam kapıya doğru ilerlerken. "Olmaz hanımefendi, buradan yeni bir kıyafet almanız lazım anca öyle girebilirsiniz. Zorluk çıkarmayın lütfen." Şuna bak hele ben mi zorluk göstercem? Orada ki koltuğa oturarak kadının karşısına geçip "Bakın hanımefendi ben normal spor salonlarındada spor çantamla girip çıkıyorum. Ha eğer derseniz öyle olmuyor, zaten diyorsunuz da ben spor çantamı alıp gelsem o zaman?" Kadın kaşlarını indirerek "Hanımefendi o zaman buraya kayıt yaptırmanız lazım. Çünkü ancak burada ki insanlar kayıt yaparak girebilir. Ay alt üstü bir box torbasına vurup gidicem." kayıt yaptırıyım o zaman ben? " kadın bana bakarak " Hafta içi gelmeniz lazımdı"" Ha ben direk box torbası yerine size vursam nasıl olur sizce? "Kadın direkt" Efendim hemen üst katta giyinme salonu"diyerek gülümsedi. Aa kadın korkmuş olamazdı. Hem benle konuşurken sol tarafa doğru baktı. Umursamadım ve arabaya gidip spor çantamı aldım. Kapıdan tam içeri geçerken kadın orada yoktu. Hallă hallă? Neyse diyerek üst kata geçip giyindikten sonra spor salonuna doğru gittim içeri girdim. Fazla kişi yoktu. Tabi herkes akşam geliyor sanırım. Kulaklığımı telefona bağlıyıp eldivenleri geçirdim. Başladım vurmaya. Yan tarafta kaç defa vurduğunu gösteren bir alet var. Saate baktım 16:18 geçiyordu. İyi 1 saatimi burada geçiririm hiç olmazsa. Yağmur'da aramadı ya. Neyse açtım müziği (Little Mix-Change Your Life) taktım kulağıma.
Yaklaşık yarım saat geçti aradan. Yoruldum, ayrıca başımın ağrısı geçti sanırım. Çok şükür ya. Koltuğa oturdum biraz dinlenmek için su içtim. Yanıma birisi geldi, ya yok artık Mert! Bu kadar şans olmaz, nerde olsam karşıma çıkıyor ya! "Sen buralara gelir miydin, Naber Ceyda?" diyerek gülümsedi. Ya aslında kötü birisi olamazdı ama işte ben ona kızgınım. Kendimi hiç bir şey olmamışcasına bende gülümsedim "Diğer yerler kapalıydı, o yüzden buraya geldim. İyiym senden ne haber?" diyerek ona baktım. "öyle takılıyorum işte, bende" suyumun kapağını kapattım. Bir ara sessizlik oldu. "Ee sevgilin nerde" diyerek bana baktı "Ne Sevgilisi ya?" diyerek Mert'e baktım. "Var ya hani Berk miydi?" dedi. Şimdi sevgili değiliz desem yakama yapışır, sevgiliyiz desem sürekli Berk'le kavga eder. Ee ne dicem? "Şey ya sen Berk'i boşverde o gün noldu hani mesaj konusu falan, seni Berk mi aradı anlatsana" diyerek güldüm.
Anlattı. Oha şimdi Berk yalan mı söyledi yok biz sevgiliyiz falan diye, yuh artık yalana bak! Böyle yalan olmaz olsun. Güldürdü valla Berk beni. Mert bana doğru baktı "Ee halã çıkıyor musunuz onla" dedi biraz sinirli bir şekilde. Halâ ben şoktayım tabi. Benim sevgilime dokunma diye söylemiş! Ben ona göstercem daha neler neler demiş ya! Mert'e soru sordum sizin bu aranızdaki kavga niye? "Soruya soruyla karşılık verilmez. Çıkıyor musunuz, çıkmıyor musunuz?" " çıkmıyoruz, yalan söylemiş sana!" diyerek ayağa kalktım. "Ooh" dedi birden "Noldu? Pek bi sevindin sanırım!" dedim. "Sevindim tabi bende zaten senin Berk le çıktığına inanmadım fazla!" Kahpe'ye bak hele inanmamış, yalan! "Neyse ben kaçar bay bay" diyerek kalktım. Üstümü değiştirdikten hemen sonra arabaya bindim.
Kapıyı çaldım Yağmur açtı kapıyı"Nerde kaldın sen ya!" "Burdayım işte, sen açmayınca bende spor salonuna gittim" diyerek koltuğa yayıldım. "Yağmur sana noldu ne anlatıcaktın?" Yağmur'un gözünden bir anda yaş aktı. "Ya kıyamam ben sana, noldu söyle?" "Ama kızma tamam mı?" ya niye kızıyım ki "Tamam noldu?" bana baktı Vinny'nin kulübesini gösterdi parmağıyla. "Vinny kayıp yok,her yerde aradık ama yok işte, ne olur lütfen kızma bana olur mu, Ceyda özür dilerim" diyerek sarıldı bana. Ya olamaz ya Vinny nerdesin?
Aradan 15 dakika geçti halâ bağırıyorum Yağmur'a, etrafta ne varsa kırıyorum "Ya sen nasıl kaybedebilirsin Vinny ya! En son nerdeydi? Evde değil miydi Yağmur!" Başım yine ağrımaya başladı. Off nerde Vinny ya "Ceyda zaten Berk'le, Meriç arıyor Vinny'yi, endişelenme" diyerek etrafa bakıyoruz dışarda. "Ya nasıl endişelenme diyosun ya, o benim ailemden en son kalan emanetimdi, herşeyimdi o benim anlıyor musun beni!" Polislere haber verdik ama cevap yoktu. Berk yanımıza geldi Meriç'le koşa koşa tam "Ya" diyecekken "Buldunuz mu Vinny' i?" diye sordum. Bana baktılar "Haber yok daha kaybolmuş olabilir" dedi Meriç "Ya nasıl kaybolacak dışarıda değildi ki bu köpek evdeydi!" diyerek Yağmur'a baktım, başını eğdi. "Yoksa evde değil miydi Yağmur?" dedim. Berk kolumdan tutarak yürümeye başladık. "Bak kızın üstüne gitme, evden biri çalmış köpeği" dedi. "NEE!" dedim bir anda. "Berk bana her şeyi anlat!" dedim. "Sen dışarıdayken eve Mert gelmiş seni sormak için. Yağmur'da içeri almış buyur etmiş. Ama işte sonra köpek kaybolmuş kulübeye baktığında." Nasıl ya ama en son spor salonundaydı Mert " dedim aferin bana dışımdan dedim." Nasıl yani birde Mert'le mi görüştün?" dedi. Polislerin yanına giderken kayıp ilanı vardı ağaçlarda...
Vinny
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
