06:27
Bu gece de korkuyla uyandım. Bir ses, "Uyanık mısın?" dedi. Gözlerimi açtığımda küçük bir gölgenin üstüme eğildiğini gördüm. Ödüm patladı. Geri çekilip çığlık attım. Birkaç deli homurdandı. Tekrar çığlık atmamak için ellerim ağzımdaydı. "Senin yanında yatabilir miyim?" deyince sesi tanıdım. "Damla? Sen misin?" dedim. Gölgeden hiç ses çıkmadı. Bir kaç saniye o olduğundan emin olmak için korkuyla baktım. Sonra o olduğundan emin olunca rahatladım. "Ödümü patlattın," deyip örtüyü açtım. "Yatabilirsin. Gel," dedim. Sırtı bana dönük bir şekilde yanıma uzandı. Mevsim yaz olduğu halde vücudu bir ölününki kadar soğuktu. Sanki benim ısımı çekiyordu. Onu ısıtmaya çalıştıkça ben üşüdüm.
Bir süre sonra uyuya kalmışım. Sabah uyandığımda yanımda yoktu. Kendi yatağından kalkarken gördüm. Hiç derin uyuyamam, ama yanımdan gittiğini fark etmemişim. Önce 'acaba rüya mı gördüm?' diye şüpheye düştüm. Ama emindim ve hala eminim. Dün gece benim yanımdaydı. Neden böyle garip davranıyor? Üzülüyorum onun için.
20:18
Bugün Damla yanıma hiç gelmedi. Bana küs gibi değildi. Sanki ben orada hiç yokmuşum gibi davranıyordu. Bahçede kendi kendine oynuyordu. Ama dikkatli baktığımda sanki yanında biri varmış gibi konuşuyor ve gülüyordu. Yine eskisi gibi hissediyorum. Yalnız. Mutsuz. Umutsuz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İfrit Günlükleri - 2 - Tımarhane
Kinh dịO küçük şeyler peş peşe içeri girip yatağımın etrafını çevirdiler. Sonra 'Gölge' geldi. Homurtusu içimi titretiyordu. Diğerlerinden çok farklıydı. Ama o korkunç iki kırmızı göze kilitlendiğimden tarif edemiyorum. Sonunda o küçük korkunç kız geldi. A...