23 Temmuz 2015

294 30 0
                                    

05:28

Yine bir şeyler oluyor. Daha önceki gibi... Üvey babamla yaşadığım şeyler gibi. Önce vücudumda bir kilitlenme oldu. Üzerimde büyük bir ağırlık hissettim. Sonra birinin kulağıma eğilip
fısıldadığını duydum. Ne dediğini anlamadım ama içime bir dehşet hissi düştü. Tiz bir fısıltıydı. Kıpırdamak için çok uğraştım ama olmadı. Sonra birden üzerimdeki ağırlık kalktı ve uyandım. Ama yanımda kimse yoktu. Herkes uyuyordu. Hala da uyuyorlar. Tek uyanık olan benim. Gayri ihtiyari saate baktım; 03:13'tü. Yine aynı şeyler mi oluyor? Korkuyorum.

08:12

Kahvaltıdan sonra Suna Hemşire yanıma geldi. Gayet iyiye gittiğimi, böyle devam edersem bundan sonra 'beton' dedikleri iğneden vurulmayacağımı söyledi. Onun yerine renkli bir sürü hap getirdi. Bu iyi bir şey sanırım.

Sonunda çıkabilecek miyim buradan? Umuyorum. Ummak buraya geldiğim zamandan beri unuttuğum ve bir daha hatırlayabileceğime inanmadığım bir şeydi.

13:21

Aklım yerinde olunca buranın ne kadar da kötü ve korkutucu bir yer olduğunu anlayabiliyorum. Bu tımarhanede insanlar korkunç görünüyor. Yaşlılar daha da korkutucu. Çoğunun dişleri dökülmüş. Saçları yolunmuş. Gözleri içine çökmüş. Ama içlerinde en çok korktuğum Neriman adında altmış yaşlarında bir kadın. Kadınlar içerisinde en uzunu ve irisi. Buradaki bütün hastalar ondan korkuyor. Yüzünün sol yanı yanmış. Ellerinde de yanıklar var. Ve çok kötü bakıyor. Buradaki en eski hastaymış. Artık iğne vurulmadığımdan mıdır bilmiyorum, benim ona baktığım kadar, onun da bana baktığını fark ediyorum. Gözlerimiz birbirini yakaladığında çok ilginç bir şey görmüş gibi dik dik ve uzun süre ve de korkutucu bakıyor. Buradan gideceğim günü iple çekiyorum.

İfrit Günlükleri  - 2 -   TımarhaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin