Bilinmeyen numara: Şu kızla arana biraz mesafe koyar mısın lütfen.
Çok hızlı bir şekilde yazdığım mesajı düşünmeden gönderdim. Kıskanmıştım. Çünkü dip dibe oturuyorlardı. Yetmezmiş gibi kız ağzının içinde düşmek üzereydi Kaan'ın. Hiç şikayetçi değildi ama beyimiz. Bir yandan çikolatalı süt yudumluyor mesajı açmasını izliyordum. Etrafına baktı baktı baktı. Uzun uzun baktı. Biraz daha baktı. Kız bir şeyler anlatıyordu. Dinlemeyip beni araması hoşuma gitmişti. Salak beni bulamıyordu. Gözgöze geldik ve aramaya devam etti. Hey bu biraz kırdı. Yanındaki kız çenesinden tutup kendine çevirdi kendini dinletmek istermişcesine. Kızı hafif itti. Gülümsedim. Bir şeyler yazıyordu. Telefonumu elime aldım ve beklemeye başladım.
Kaan: Demek buralardasın gizemli bana şuan ki durumun hakkında bir şey söyle.
Bilinmeyen numara: Çikolatalı süt içiyorum.
Tekrar bakınmaya başladı. Ve ben o görmeden sütümü bitirmiştim. Ve çöpü boylamıştı. Bozguna uğradın evlat. Onu uğraştırmak hoşuma gidiyordu. Kıkır kıkır gülerek kantin çıkılına yürüdüm. O da arkadaşına bir şeyler söyleyip çıkışa yürüdü. Geliyordu. Niye anladı mı. Hayır çok saçma. Gayeyle konuşurken bir yandan da onu gözetliyordum. Hey çok yaklaşmıştı. Kesin anladı. Sıçtım.
Yaklaştı. Yaklaştı. Yaklaştı. Ve yanımdan geçip gitti. Tamam bu biraz üzücüydü işte. Neyse anlamaması daha iyiydi benim için diye düşündüm. Ama bir yanım anlamasını istiyordu. Beni sevmesini ve ona doya doya sarılmayı.
Kaan: Bir dakika sen kıskandın mı?
Kaan: Aman allah'ım sana inanmıyorum.
Bilinmeyen numara: Bunda bu kadar şaşırılacak ne var Kaan bende insanım.
Kaan: Demek beni kıskandın.
Bilinmeyen numara: Sana seni sevdiğimi söyledim seni ben kıskanmayacağım da kim kıskanacak.
Kaan: Haklısın.
Bilinmeyen numara: Evet.
-
Saçma şeylere mi takılıyordum. Bilmiyorum ama bazı hareketleri kırıyordu. Fazla aşık olamın zararları. Ama yine de vazgeçmeyecektim. Ne olursa olsun vazgeçmeyecektim. Üç yıldan sonra vazgeçmek aptallım olurdu. Boşa zaman harcamak olurdu.