Düşen karanlık, peşinde gölgelerini sürükledi 2017'nin kışına kadar. Modern hayatın sihri Mahoutokoro'nun koridorlarında tekrar yankı bulurken; Tora, Saru, Hebi ve Ryo evleri kapılarını açıyor yeniden.
Yoldan sapıp beyaza dönmek kolay.
Esas zor ola...
Wheein akşam üzeri Hebi yatakhanesine giden yoldaydı. Derslerden sonra Taehyung ve bandanasıyla birlikte bütün vakitlerini kütüphanede geçirmişlerdi. Mahou Shoujo'luk başlığı altında ruh taşına dair bişeyler okumuşlardı ancak pek hoşlarına gitmemişti.
Efsaneye göre ruh taşına kişinin gerçekten ruhu hapsedilirdi. Ve bu ruh taşları, azap tohumları ile temizlenmezlerse kararıp çatlarlardı. Youngjae'nin söylediği anca anlam bulmuştu.
'Ruh taşına iyi bakman için herşeyi yapacağım'
Tehlikeli birşey olduğunu tahmin etmek için kitaplara ihtiyaç bile yoktu esasen. Güç bedel isterdi.
Wheein bunları düşünürken geniş pencere pervazında oturmuş Joy'u görmedi.
"Hey kime diyorum?"
Ancak kendine has o ince sesini duyduğu an tanıdı.
"Ne var Joy?" diyip irite olmuş gibi baktı yeşil formalı kıza.
"Sen beni alaya mı alıyorsun?" diyerek oturduğu pencere kenarından kalktı Joy. Wheein'in üzerine yürüdü. Koridorda bir kaç tane üst sınıf Saru harici kimse yoktu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şaka gibi mi geldim sana?" diye devam etti kıza boyuyla üstünlük taslarken. Parmağıyla Wheein'in omzunu ittirdi.
"Ne istiyorsun Merlin aşkına?" diyerek omzundaki parmağı sertçe savurdu mavi formalı Hebi kızı da.
"Hakkımda abuk subuk şeyler yayarsan millete, Merlin şahidim seni Astronomi kulesinden sallandırırım." dedi tek tek kelimeleri vurgulayarak. Wheein'e iyice yaklaşmış neredeyse yüzü yüzüne değmek üzereydi.
"Sen kafayı yemişsin." diyip iğrenmiş gibi baktı karşısında bağırıp çağıran Ryo'ya.
"Ne?" diye derken suratı seğirdi Joy'un. Sertçe omzuna iki parmağıyla vurarak geri doğru savurdu Wheein'i bu kez. Beklemediği kadar karşılık veriyordu bu Hebi kızı.
"Ya!" diye çıkıştı Wheein geri geri sendelerken.
Birinin kendini tuttuğunu hissetti. Çocuğun onu tutan eline tutunarak dengesini kurduğunda Joy'un gözlerinden çıkan ateşi gördü.
"Bandanalı?" diyip teyit etti Wheein. Şaşkındı. Az önce ayrılmışlardı. Çoktan Tora yatakhanesine gitmiş olmalıydı.
"Sorun mu var?" diye sordu Joy'a kalın sesiyle. Tek kaşını kaldırıp Joy ve Wheein'in arasında yerini aldı.
"Ya Kim Taehyung! Sen karışma.." diye sesini yükseltti Joy. Kollarını önünde kilitlerken bir kaç adım geri attı. Bu çocuk nereden çıkmıştı şimdi?
Heyecanlandığını çaktırmamalıydı. Okul başladığından beri uzaktan izlediği çocukla konuşma fırsatını bu şekilde yakalamış olması berbat hissettirmişti. Ama bu kadar yakınında durmak bile boğazının kurumasına yetmişti Joy'un.
