Düşen karanlık, peşinde gölgelerini sürükledi 2017'nin kışına kadar. Modern hayatın sihri Mahoutokoro'nun koridorlarında tekrar yankı bulurken; Tora, Saru, Hebi ve Ryo evleri kapılarını açıyor yeniden.
Yoldan sapıp beyaza dönmek kolay.
Esas zor ola...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Himchan ve Solar koşarak Büyük Salon'a girdiklerinde savaşan kişi sayısı beş yada altıyı geçmiyordu. Herkes yorgun düşmüştü. Yoldaşlığın yanına gittiklerinde birşeylerin yanlış gittiğini anlamak için ikisinin suratlarına bakmak yeterliydi.
"Sana sunbae'yi Irene..yani Joohyun esir almış." dedi Solar nefesi yettiği kadar.
"Walpurga'da öldü. Azap tohumu Monster'da..Merlin! Orta bahçeye gelin. Herşeyi kaybetmek üzereyiz!" diye tamamladı Himchan kızı panikle.
Mina ve Jinyoung duydukları an dışarı koşmaya başlamışlardı bile. Mino ve Jisoo oradaki genç yoldaşları toparlayıp hep beraber bahçeye gitmeye koyuldu. Tek tarafı Mino tek tarafı Jisoo koruyordu.
Yerde oturup soluklanan Mahoutokoro'lu Shi'lerin önlerinden geçerken Yeri Joy'a baktı göz ucuyla. Gülümsedi kızlar birbirlerine. Seulgi asasını yerdeki taşa çevirdi.
"Wingardium leviosa."
Önüne düşen taşla Jungkook ufak bir tökezleyip ekipten geri kalınca yerden doğru yanına yaklaşan Seulgi'yi farketmedi kimse.
"Jimin..O yaşıyor mu?" diye sordu Seulgi. Beklentili gözleri Jungkook'a bakıyordu. Çocuk şaşkınlıktan asasını çekememişti bile. Etrafına bakındı onları farkeden kimse var mı diye.
Sonra başıyla evet anlamında onayladı kızı.
"Git şimdi." dedi bir anda gözleri parlayan Ryo kızına.
Jungkook derin bir nefes verip bahçeye koşan arkadaşlarına yetişti.
"Nerede kaldın?" diye sordu Yeri bir yandan koşarken.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tökezledim." diyip gözlerini kaçırdı çocukta.
“Burdayım! Yardım edin! Beni duyan var mı?” diye bağırıldığını duydular gizli revirin içinden. Moonbyul asasını uzattı kilitli kapıya.
“Haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu.” dedi basit bir Alohomora ile açılmayacağını bildiğinden. Kaşlarını büzüştürüp ona anlamamış gibi bakan Jongup’a döndü.
