"Nereden anladın?" diye sordu Jungyeon tekrardan çocuğa."Karides." diyip derin bir nefes verdiğinde kurtulmak için debelenen Irene'i daha sıkı tuttu Youngjae.
"Karides mi?" diye sordu Jackson şaşkınlıkla.
"Karidesten nefret ederim. Irene bunu biliyordu. Onunla yemekte karides yedim ve sesini çıkarmadı." dedi elinin altındaki Irene suretindeki Joohyun'u gösterip.
"İyi iş çıkardın Youngjae. Gerisini bize bırak." dedi Seungyoon gülümseyerek.
"Burada kalamaz mı-" diye soracaktı ki Sana yaslandığı sandalyeden doğrulup Youngjae'nin omzunu tuttu.
"Ona zarar vermeyeceğimizden emin olamadın mı hala?" diye sordu bozulmuş gibi yaparak.
"Yok..sunbae. Ben o yüzden demedim."
"Odana git. Uyu bu gece. Yarın çok işimiz var. Hem Joohyun'un yanında pek konuşmamalıyız. Biliyorsun." dedi Seungyoon da oturduğu yerden. İstemeye istemeye kızı orada bırakıp Saru yatakhanesinin yolunu tuttu Yoo Youngjae.
"Bütün Mahou Shoujo'lar burada efendim." dedi cılız sesli kadın Nekomata'nın önünde saygıyla eğilirken. Araladığı perdenin arkasında 30'a yakın kız vardı. Henüz dönüşmedikleri için rengarenk parlayan kolyeleri harici oldukça sıradan gözüküyorlardı.
"Diğerlerine ne oldu?" diye sordu eksikleri görünce.
"Yapamadılar efendim. Yuu-chan intihar etmiş. Ting, Ivy, Aisyah ve Cynthia da..yapamadılar." diyip yutkundu kadın.
"Neredeler?" diye sordu Nekomata. Ölen kızlara ne olduğunu merak etmişti.
"Monster isteyince..Ona teslim ettik."
Nekomata ellerini iki yanında yumruk yapıp sıktı.
"Bana sormadan?" diye gürledi kadına. Sonra karşısında kendine bakan kızları farketti. Yalandan gülümseme takındı yüzüne en acilinden.
"Kusura bakmayın. Bazen böyle şeyler olabiliyor elbet." diyip lafa girdi Nekomata.
"Kızlar..Mahou Shoujo'larım. Size ihtiyacımız olduğunu biliyorsunuz. Dünyayı daha iyi bir yere çevirmek için, önce bize karşı duranlara karşı güçlü durmalıyız. 3. Dünya savaşı çıkmak üzereyken öncelikle kendi büyü dünyamızın savaşını yenmeliyiz ki insanlığın kendini büsbütün yok etmesini engelleyelim."
"Ne yapmamızı istiyorsunuz Nekomata-san?" diye sordu uzun turuncu saçlı, Çinli kız.
"Zhou..Güzel kızım.." diyip kızın omzuna elini koydu. Bu şekilde manipüle ediyordu kendine bağladığı kızları.
"Senede bir kere gerçekleşen Walpurgis Gecesi'ni sonlandıracaksınız. Walpurgis Gecesi sürdükçe dünya üzerindeki olumsuzluklar bitmeyecek." dedi kızın saçlarını nazikçe severken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahoutokoro Jōshō | 魔法所 上昇
FanfictionDüşen karanlık, peşinde gölgelerini sürükledi 2017'nin kışına kadar. Modern hayatın sihri Mahoutokoro'nun koridorlarında tekrar yankı bulurken; Tora, Saru, Hebi ve Ryo evleri kapılarını açıyor yeniden. Yoldan sapıp beyaza dönmek kolay. Esas zor ola...