Düşen karanlık, peşinde gölgelerini sürükledi 2017'nin kışına kadar. Modern hayatın sihri Mahoutokoro'nun koridorlarında tekrar yankı bulurken; Tora, Saru, Hebi ve Ryo evleri kapılarını açıyor yeniden.
Yoldan sapıp beyaza dönmek kolay.
Esas zor ola...
Jungkook "Ablan öldü Yeri." diyerek kızı çekiştirmeye çalıştıysa da debelendi Yeri.
"Bırak beni." diyip kurtardı kendini Jungkook'un kollarından. Arkasından bağırsada dönüp bakmadı. Dışarı koştu. Ablası sandığı cübbeli kişiye..
"Yeri gel buraya!" diye bağırdılar arkasından ama oralı olmadı. Tam olarak azap tohumunun üzerine koştu. Az vakitleri vardı ve gidip Irene'i getirmeleri gerekiyordu.
"Ne yapacağız?" diye sordu Solar endişeli gözlerle Moonbyul'a dönüp. Bu an dank etti gri saçlı Saru kızına. Gerçekten onu dinliyor, sözlerini uyguluyorlardı. Seungyoon demese bile kendiliğinden lider olmuştu kız.
Hızlı düşünmek zorundaydı. Jimin ve Seokjin de kendisine bakıyordu beklentiyle. Jungkook çoktan Kim Yeri'nin peşine gitmeye başlamıştı.
"Himchan'la birlikte güvenli eve cisimlenip Irene'i getirin. Şuan başkası çözemez bu işi. Müdür Kang'a da haber verin. Biz burada ikisini koruyacağız." dedi bir Seokjin'e bir Jimin'e bakarken. Başlarıyla onaylayıp asalarını çektiler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Himchan gözlerini kapatıp kızın kolunu tuttu. Vakum sesiyle birlikte gözden kayboldular.
"Gelin benimle." diyip ikisini peşinden dışarı çıkardı. Asaları hala yere doğruydu çünkü etraf muggle kaynıyordu. Birde Bakanlık'a ihbar edilip açık ederlerse enselenmeleri an meselesi olurdu.
Jungkook dışarıda Yeri'yi zaptedebilmişti. Kızı belinden sımsıkı tutmuş gitmesine izin vermiyordu azap tohumuna doğru. Moonbyul onları görünce yanlarına koştu. Gidip debelenen Yeri'nin yüzünü tuttu.
"Bana bak Yeri..Orada ne gördünde kafayı yemiş gibi davranmaya başladın bilmiyorum. Ama kendine gelmelisin artık. Nekomata birimizi daha çalmak için herşeyi yapacak. Onun oyunu bu Kim Yeri..Aklını başına topla." dedi direk yüzüne karşı.
"Ablam orada. Orada dikiliyor ve ona gitmeme izin vermiyorsunuz!" diye bağırdı Yeri ilerideki cübbeli kişiyi gösterirken. Gözleri tam gözükmüyordu ama kadın figürü olduğu barizdi.
"Tuzak bu Yeri! Ablan öldü!" diye bağırdı Moonbyul da kıza geri. Ne yapacağını bilmiyordu. Asa kullanmadan buradan kaçmaları gerekiyordu Bakanlık radarına girmemeleri için.
"Yeri lütfen kendine gel." dedi Jungkook yalvaran sesiyle. Kollarını azıcık bile gevşetirse kaçacağını biliyordu.
Sakinleşti Yeri bir an. Yerdeki azap tohumunun genişlemeye başladığını farketti Seokjin.
"Gitmemiz gerek. Irene de hala gelmedi. Bunun içine girersek nasıl çıkacağımız hakkında fikrimiz bile yok. Hadi." dedi Moonbyul'un kolundan tutup.
"Nuna gitmemiz gerek." dedi Jimin de.
"Hepimizin iyiliği için.." dedi Moonbyul Yeri'ye özür diler gibi bakarak. Jungkook'a kafa hareketiyle kendisini takip etmesini işaret etti. Kollarında çırpınan kızı buldukları ilk ağacın arkasına sürükledi.
