36 ;

196 17 95
                                    

"Vaktin doldu kedi kadın. Yarın için herkesi hazırla." dedi Namjoon elinde çevirdiği asasıyla.

Nekomata iki yanda sıktığı yumruklarını cübbesinin içine sakladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nekomata iki yanda sıktığı yumruklarını cübbesinin içine sakladı. Mahou Shoujo'larını ölüme göndermek istemiyordu ama bunu yapmazsa Namjoon'un gazabı daha beter olabilirdi. Cevap vermeden sert sert baktı adama.

"Son 24 saat Nekomata." dedi Namjoon kapıdan çıkarken son kez. Üzerine kapanan kapıyla önündeki masayı alaşağı etti Nekomata.

"AH!" diye bağırıp devirdi ne var ne yoksa. Sorunun başka boyutu da vardı. Aeri'nin yaşadığını elbette Namjoon'a söyleyememişti. Ama Moonbyul'u dönüştürdüğü gece kızın varlığını diğer azap tohumunda hissetmişti. Aeri'den bütün hücreleriyle nefret ediyordu ama zihnine bir türlü giremiyordu. Namjoon'un onunla karşılaşmasını asla istemiyordu. Bu yüzden sinirleri tepesindeydi.

"Niye ölmedin..Ölmen gerekiyordu!" diye bağırdı aynaya fırlattığı mektup açacağıyla. Tam ortaya saplanan sivri metaryel ortadan çatlattı aynayı. Ayna kırmak uğursuzluk demekti muggle dilinde ama başına daha fazla ne gelebilirdi ki?

"Daehyun!" diye bağırdı asasını çekip. Kapının aralandığını görünce genç adamı içeri iteledi.

"E-Efendim?" diyerek korkuyla baktı kadına Daehyun.

"Chaeyong nerede?" diye bağırdı gözlerinden alevler çıkarken.

"NEREDE O KADIN?"

"Efendim söyledim siz-"

"Seni şuracıkta öldüreyim mi? Kimse ağlamaz arkandan. Kimsenin ruhu bile duymaz! DEFOL! Gözüme gözükme. Bir kere daha karşıma çıkarsan seni gebertirim!" diye bağırdı adamı dışarı kovarken. Delirmiş gibiydi. Daehyun kadının söylediklerinde samimi olduğunu farkedince apar topar terketti karargahı.









"Taehyung!" diye kendine fısıldandığını duyunca kolonun arkasına baktı bandanalı çocuk.

"Benim, Joy." diyip gösterdi kendini merakla bakınan Durmstranglı'ya.

"Seninle konuşmamız pek uygun kaçmayacak Joy." dedi Taehyung kaşlarını büzüştürüp.

"Kısacık birşey diyip gideceğim." dedi Joy hafif bozularak.

"Dinliyorum."

"Bundan sonraki karşılaşmamız..Muhtemelen savaş meydanında olur. O yüzden fırsatını bulmuşken bir kere olsun sana söylemek ist-" dediğinde Taehyung elini havaya kaldırdı. Avuç içini kıza gösterip beklemesini istedi.

"Ne diyeceğini biliyorum Park Joy. Sende benim ne diyeceğimi biliyorsun. Üzgünüm, Wheein'le beraberiz. Seni kırmamak için şimdiye kadar sessiz kaldım ama..Gerçekleri duymanın vakti geldi." dedi Taehyung kızın dolan gözlerine bakarak.

"Savaş meydanında karşılaşırsak seni görmemişim gibi yapacağım." diye ekledi Taehyung. Kıza elbet bir zarar vermezdi. Sizi seven birine öylece Cruciatus laneti falan yapamazdınız.

Mahoutokoro Jōshō |  魔法所 上昇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin