Düşen karanlık, peşinde gölgelerini sürükledi 2017'nin kışına kadar. Modern hayatın sihri Mahoutokoro'nun koridorlarında tekrar yankı bulurken; Tora, Saru, Hebi ve Ryo evleri kapılarını açıyor yeniden.
Yoldan sapıp beyaza dönmek kolay.
Esas zor ola...
"Saat 12'yi geçiyor. Müdür Kang'ın çoktan gelmiş olması gerekirdi." dedi Jungkook saatine bakıp. Gece yarısı olmuştu. Haftasonu izinlerini iptal edip onları biryere götüreceğini söylemişti Kang Seungyoon. Yoldaşlık üyeleri hazırlanmış, Astronomi kulesinde müdürlerini bekliyorlardı.
"Annenin karnında 9 ay nasıl durmayı becerdin?" diyip göz devirdi Yeri ona takılmak için.
"7 aylık doğdum ben. Prematüreyim." diyip kocaman sırıttı yalandan Jungkook. Sonra hızla surat ifadesini ciddileştirip Yeri'ye göz devirdi oda.
"Neyi paylaşamıyorsunuz?" diye araya girdi Irene. Kollarını açıp Yeri'ye sarıldı Jungkook'a ters ters bakarken.
"Çok zeki olduğunu sanıyor." diyip başını sağa sola salladı Yeri. Irene'e sarılı haldeyken uzanıp Jungkook'un kafasına vurdu bitane.
"Ya Kim Yeri!" diye bağırdı Jungkook. Bunun üzerine Seokjin yanlarına geldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"En küçük 5. sınıfları alacaktık bu Yoldaşlık işlerine. Dedik o kadar küçükleri almayalım diye." derken Youngjae ve Irene'e dönüp baktı Seokjin.
"Seokjin sunbae, ayıp olmuyor mu ama?" diye kaşlarını büzdü Yeri.
"Hayır, ciddiyet sıfır yani. Kreşte gibiy-" derken kafasına sağlam bi darbe yedi Seokjin. Himchan yine Seokjin'in boş boğazlık edip çocukları üzmesini istemiyordu.
"Sen çok mu ciddisin sanki at kafası?" diyip sözünü kesti Himchan.
"Ya! Ne vuruyorsun be?" diye bağırdı Seokjin bu kez.
"Kreşe döndü burası." diyip az önceki tavrının rövanşını aldı Irene. Gözlerini büyüttü Seokjin'e bakarken.
"Kafam götürmüyor. Susun nolur." diye lafa giren Moonbyul oldu. Elleriyle şakaklarını ovalıyordu.
"Mooni neyin var?" diye sordu Seokjin ciddileşerek.
"Hiç. Geçer yakında. Sadece sükunet istiyorum." diyerek yanıtladı Moonbyul. Jimin yanına çömeldi gri saçlı kızın.
"Nuna, basit birşey olduğuna emin misin?" dedi Jimin elini Moonbyul'un alnına koyarken.
"Eminim çirkin. Hadi darlama beni." derken doğruldu Moonbyul.
"Bu halde cisimlenebilecek misin?" diye sordu Seokjin.
"Umarım." derken gülümsedi kız.
Seungyoon boğazını temizleyince hepsi ondan tarafa baktı.
