13 ;

147 17 57
                                    

Gece yarısını geçiyordu yurtlarına döndüklerinde.

Yeri kurt köpeği, Jungkook kanguru şeklinde Patronus oluşturduktan sonra Mino hepsini zorlayarak birer Patronus sahibi yapmıştı. Moonbyul sincap, Jimin uzun tüylü bir kedi, Solar kelebek, Himchan baykuş, Wheein dişi geyik, Taehyung yavru kaplan, Youngjae jaguar, Irene ise az bulunan su Patronus'larından Japon balığı şeklinde oluşturmuştu. En son Seokjin kalınca Mino'nun baskıları üzerine kutup ayısı şeklinde Patronus'una kavuşmuştu. Mino omuz atıp "Quidditch efsanesi Tora'lar hep ayıdan gidiyor niyeyse" diyince gülüşmüşlerdi. Mino'nun da Patronus'u boz ayı şeklindeydi.

Gece geç vakitte yurtlarına döndüklerinde Tuan Mari hala uyumamıştı. Yeri gizli gizli uyumaya giderken kız yatağında doğrulup kızıl saçlı Tora'ya seslendi.

"Nerelerdeydin Kim Yeri?" diyince yerinden sıçradı kız.

"Mari! Ödümü kopardın." dedi göğsüne elini bastırırken.

"Yoldaşlık eğit-" derken vazgeçip dudaklarını ısırdı. Daha kız yakın zamanda babasıyla ilgili sorunlarını anlatmıştı.

"Öyle mi?" dedi morali bozularak. Çağırılmadığı için oldukça bozulmuş olmalıydı. Yeri kızı kırmak istememişti yalnızca unutmuştu bir anlığına. Yatağına gitmekten vazgeçip Mari'nin ranzasına tırmandı. Ayak ucuna oturdu.

"Senin için Müdür Kang'la konuşacağım. Babanı ikna edebilir bence." dedi yüzü düşen kıza gülümseyerek bakarken.

"Bunu benim için yapar mısın?" derken heyecanla parladı gözleri Mari'nin.

"Tabiki yaparım şaşkın." dedi Yeri uzanıp kıza sarılırken. Ayrıldıklarında yüzünü inceledi Mari'nin.

"Annene dehşet benziyorsun yalnız." dedi kızın suratını iki yanından tutup. Gördüğü resimlerle daha iyi yorumluyordu şimdi.

"Babandan zerre eser yok. Tamamen annensin." dedi gülerken. Mari de onla beraber güldü. Duymaya alışık olduğu birşeydi.

"Annemde mi geldi yoksa?" diye sordu.

"Yok. Resimlerden gördüm. Güvenli evde.."










Bae Irene kulak çınlamasından uyuyamıyordu. Defalarca kalkıp dolandı yatakhanenin içinde. Başı ağrıyordu ve yorulmuştu bütün akşam çalışmaktan.

"Ah Merlin.." diyip kulağını kapattı avuç içiyle. Duyduğu çınlama yavaştan anlamlı seslere dönüşmeye başlamıştı. Gözlerini kapadı anlamak için.

Irene..

Biri ona sesleniyordu. Tanıdık bir sesti bu.

Irene yanıma gel..

Kalp atışları hızlandı bir an. Mahou Shoujo'luğun hergün bilinmedik birşeyi çıkıyordu. Telepati gücü de mi vardı? Haftasonu olmasından ötürü yarısı boş olan yatakhaneden dışarı attı kendini. Hala devam eden fısıltılardan kaçmak için koridora çıktı. Yere çömelip baş ağrısının geçmesini bekledi. Sonrasında ise derin bir uykuya daldığını hissetti.











Dönüşte cisimlendikleri Astronomi kulesinde herkesin dağılmasını beklemişti Wheein ve Taehyung.  Moonbyul da ses etmemiş ikisinin takılmasına müsade etmişti.

"Park Joy.." diye lafa girdi Wheein. Tepkisini ölçmek için Taehyung'a odaklandı.

"Seninle hala mı uğraşıyor?" diye sordu Taehyung şaşkınlıkla.

"Hayır. Bir sebepten dolayı benden nefret ediyor ona eminim. Uzaktan gözleriyle beni kafasının içinde öldürüyor gibi daha çok." dedi Wheein kaşları havaya kalkarken.

Mahoutokoro Jōshō |  魔法所 上昇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin