BÖLÜM 1: MESAJ

604 22 0
                                    


BÖLÜM-1

'Kalkın kızlar yeni bi cafe açılmış oraya gidiyoruz!' dedi Azra ev arkadaşlarına. O cafe'nin hayatını nasıl değiştireceğinden habersizce..

Azra 22 yaşında Mimarlık Bölümünde okuyan neşeli, anaç, gerçekçi ve bazı konularda katı kuralları olan bi kız. Bu katı kurallarını yıkması için arkadaşları ona devamlı baskı yapıyorlardı. İzmir'de ailesinden uzakta okuyan Azra aslen Kahramanmaraşlı.. ev arkadaşları Ahsen ve İlayda ise Hukuk Fakültesi öğrencisi ve ikisi de tam bir Karadeniz kızı. Peki bu üçlü nasıl bir araya geldi? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim.. Yurtta tanışıp öğrenciliklerinin 2. Senesinde eve çıkma kararı alan bu kızların artık yedikleri içtikleri ayrı gitmez olmuştu.. beraber güler, beraber ağlar ve yeri geldimi beraber depresyona girerlerdi. Üniversitenin 3. Senesinde artık yalnızlıktan sıkılmış ve hayatlarını değiştirecek olan insanlarla tanışıp yaşadıkları eski ve kötü günleri unutmak,mutlu olmak istiyorlardı.. özellikle de Ahsen.

Grubun en güçlüsü oydu. Ahsen'in başından kimsenin üstesinden gelemeyeceği bi aşk geçmişti.. Ahsen ne kadar güçlü olduğunu göstererek bu aşkın üstesinden zamanla gelmeye çalışmıştı, gelmişti de, ama küçük bi kıvılcım olduğu anda geri döneceğini, bütün kötü günleri silip atacağını kendisi de biliyordu... çünkü aşk bu öyle kolay geçmezdi ve Ahsen yıllardır aşıktı.. ne kadar zor olacağını bildiği halde tam evleneceğim adamı buldum, kavuştum dediği anda o çocuk bırakıp gitmişti, onlarınki sıradan bi ilişki değil büyük bi aşk hikayesiydi..

İlayda ise evin neşe kaynağıydı yaptığı soğuk esprilerle kızları ne kadar bunaltsa da güldürmeyi başarıyordu..sürekli olaylara pozitif tarafından baktığı için arkadaşları tarafından 'Polyanna' olarak nitelendiriliyordu.

Kaldıkları evin yakınlarına yeni bir cafe açıldığını ve bu cafenin insan kaynadığını duyan Azra 'oraya bence bizde gitmeliyiz hem değişiklik olur hem de farklı insanlar, farklı bir mekan görmüş oluruz' diye düşündü ve ev arkadaşlarını da alıp Acapella Cafe'nin yolunu tuttu. Cafe'yi çok sevmişlerdi. Hem insanları sıcakkanlı hem de güler yüzlüydü.. ve birde dondurması vardı ki o cafenin dillere destan.. Kızlar sırf o dondurma için bile sürekli oraya gidebilirlerdi.

Devamlı gittikleri için herkes tarafından dikkat çekmeye başlamışlardı. Her gittiklerinde swarm, instagram gibi sosyal medya hesaplarından arkadaşlık teklifleri alıyorlardı. Bu onların fazlasıyla canını sıkıyordu.. çünkü onlara göre internetten konuşup tanışmak saçma ve sıradan geliyordu.. özellikle de Azra için. Azra gelen mesajları direk yok sayıyor, ısrarla mesaj atanları da vakit kaybetmeden engelliyordu.. o beyaz atlı prensinin çok daha sıra dışı yollarla karşısına çıkacağını hayal ediyordu.

Kızlar okul çıkışlarında, gece evde çok sıkıldıklarında devamlı Acapella'nın yolunu tutar olmuşlardı. Bir gün Azra'nın sınıf arkadaşı Alev'de onlarla birlikte Acapella'ya gelmek istedi.. Azra'da tabiki kabul etti, kabul etti etmesine ama Azra Alev'in farklı bi amacı olduğundan habersizdi.

Alev'in amacı o cafe'ye sürekli gelen bir çocuğu elde etmekti. Çünkü bu çocuk 3 yıl önce İzmir'e ilk geldiklerinde Alev ile kısa bir süre arkadaşça takılmış daha sonra aralarında hiçbir ilişki yaşanmadan görüşmeler son bulmuştu. Ama Alev'e sorarsanız 'Ali bana kör kütük aşık' der size. Alev çok iyi bir insan olmasının yanında Azra ve ev arkadaşlarından biraz farklıydı. Erkekler tarafından beğenilmek, ilgi çekmek çok fazla hoşuna gidiyordu. Ona göre herkes ona bakıyor herkes onunla ilgileniyordu. Bir yere oturduklarında 'ay şu çocuk bana bakıyor, kesin bana aşık oldu' diye konuşup yalan yanlış abartmayı çok severdi.

GİZEMLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin