BÖLÜM-8
Azra umursamamaya çalışarak yemeğini yemeye devam etti.
'Bu ne şimdi niye oradan kalkıp buraya geldi ki?' dedi İlayda.
-'İlayda biraz sessiz konuş istersen, görmüyor musun dikkat kesilmiş bizim masayı dinliyor.' diye uyardı Azra.
İlayda Ali'ye bakınca şaşırmıştı. Gerçekten de onların masayı dinliyordu. Masadaki arkadaşları devamlı konuşuyordu ama Ali'nin ağzını bıçak açmıyordu. Kulaklarını dört açmış kızların masasına odaklanmıştı.
Azra ne kadar sakin kalmaya çalışsa da masadaki kızların kahkahalarını duydukça sinirden deliye dönüyordu. Üstüne üstlük Ali'nin yanındaki kızın konuşurken Ali'ye temasta bulunması onu çileden çıkartmaya yetmişti. Kalkıp Ali'nin kolundan tutup dışarı çıkarmak, onu o kızlardan uzaklaştırmak istiyordu.
Ama yapamazdı. Azra bir adım atmamakta kararlıydı.
Demek Ali Bey oyun oynamak istiyordu.
Azra son derece sakin kalmaya çalışarak kızlarla sohbet ediyordu. Ali'nin onların masasını dinlediğine adı gibi emindi bu yüzden iğneleyici laflar söylemeden duramadı.
-'Neyse kızlar böyle ulu orta konuşmayalım derin mevzuları.. maazallah masamızı dinleyen olur falan.' dedi Azra.
'Haklısın canım. Şimdi bile bi dinleyenin olmadığı ne malum di mi?' diye devam etti Ahsen.
Ali neredeyse yarım saatten fazla o masada oturduktan sonra kendi masasına geçmek için ayağa kalktığında yakın temasta bulunan kız 'Tekrar görüşürüz canım o zamana kadar kendine iyi bak.' dedi. Azra her zamanki gibi sinirden kıpkırmızı olmuştu. Bakmamak için kendini zor tutuyordu ama meraktan çatlamak üzereydi.
Ali kendi masasına geçerken Azra onun pantolonunu inceledi. Açık renkte kahverengi bi pantolon giymişti. Daha önce hiç böyle renkli bir pantolon giydiğine şahit olmamıştı.
Sinirleri çok bozulmuştu. Biraz ortam değişsin diye,
-'Pantolonunun rengi de çok güzelmiş salağın.' dedi.
Kızlar kendilerini tutamayıp gülme krizine girdiler. Onlarında sinirleri alt üst olmuştu.
Neydi bu böyle. Bu çocuk Azra'nın dibine kadar geliyor ama Azra'nın masasına oturmaktansa gidip o kızlarla oturmayı tercih ediyordu. Neden Azra'yı kolundan tutup 'gel benimle' deyip dışarı çıkarıp yüz yüze konuşmuyordu ki? Bunu yapmaya engel olan şeyler nelerdi? Ya da Azra'nın çok tepki verip sert yapmasından mı korkuyordu?
Dakikalar geçmeden Ali arkadaşlarını da alıp mekandan ayrılmıştı.
Alev arayıp gelemeyeceğini söyleyince kızlarda saatin geç olduğunu fark ederek evin yolunu tuttular.
Eve girer girmez Azra'ya bir mesaj geldi.
Yine Arda'ydı.
'Şükür eve girebildin! Biz seninle dün ne konuştuk sen ne yaptın.. çocuğu deli etmeyi bırak artık. Yoksa bugün ki gibi karşılığını alacaksın..oda seni deli edecek.'
Tam da kızların düşündüğü gibiydi. Ali misilleme yapmak için o kızların masasına oturmuştu. Ama Ali ve arkadaşının bilmediği bir şey vardı. Azra bugün tesadüf eseri o erkeklerle oturmak zorunda kalmıştı. Yoksa Ali'yi deli etme gibi bi çabası asla olmamıştı.
-'Ya Allah aşkına ben bilerek bir şey yapmadım. Sırf yakınınıza oturmamak için arkadaşlarım ilerideki masaya gitmişler. Ayrıca yan masama geleceğine benim masama gelseydi ya.. ama sende haklısın nerde onda o cesaret?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ
Novela JuvenilHani derler ya 'ne zaman, nerede, kime, nasıl aşık olacağını bilemezsin.. bir an gelir hiç tahmin etmediğin birine aşık olursun.' Azra hiç sevgilisi olmamasına rağmen aslında biliyordu nasıl birini istediğini nasıl birinin onu huzurlu ve güvende his...