BÖLÜM - 9
Azra şimdi ne yapacaktı? Nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu.
Düşündü.. düşündü ve en sonunda en iyisinin bozuntuya vermeyerek bu hesaptan ilk defa mesaj alıyor gibi davranmak olduğuna karar verdi.
-'Pardon yanlış oldu galiba?' diye cevap yazdı.
Anında geri mesaj geldi.
'Yoo ben tek bir kişiye Güzelim derim oda sensin.'
-'Bana da fake bir hesaptan Güzelim diyen tek bir kişi var ama o musun bilemedim.'
Azra lafı gediğini oturttuğu için zafer kazanmış gibi mutluydu.
'Hep bi laf sokma çabası ama ya!' diye sitem dolu bir mesaj attı Ali.
-'Ne bekliyordun acaba?'
-'Özledim demeni falan.'
Bu çocuk kafayı yemiş olmalıydı! Azra özlemekten son nefesini vereceğini bilse bile ona asla 'özledim' demezdi.. diyemezdi.
Kısa ve net cevap verdi.
-'Çok beklersin.'
Neyseki Ali Azra'yı çok iyi tanıyordu.
-'Biliyorum. Neyse ne bu engel muhabbeti?'
-'Çünkü çok yoruyorsun beni.'
-'Beni dinlemeden yargıladın ve özür dilememe fırsat bile vermeden engelledin. Ben kaç gündür ne haldeyim senin haberin var mı?'
Azra'dan daha kötü bir durumda olamayacağı ap açacık ortadaydı.
-'Senin bana emirler vermeye, hayatıma karışmaya asla hakkın yok! Bu yüzden biri gelip bana bir şeyler anlatırsa ben neye veya kime inanacağıma kendim karar veririm. Buna karar vermek sana düşmez.'
-'Ya tamam bu konuda haklı olduğunu ikimizde biliyoruz. Ama lütfen daha fazla uzatmayalım.'
Azra'nın bu konuyla ilgili kafasında bin türlü soru işareti olmasına rağmen ona karşı koyamıyordu.
-'Tamam.'
-'Teşekkür ederim. Neyse geçen günü konuşalım istersen.'
Geçen gün derken hangi günü kastediyordu acaba? Ve o günlerle ilgili konuşulacak ne vardı ki?
-'Geçen gün derken?' diye cevap verdi Azra.
-'En son cafe'ye geldiğin gün.'
-'Eee ne olmuş o güne?'
-'Neydi o hareketler?'
Ali şimdi neyin hesabını sormaya çalışıyordu Azra bir anlam veremedi.
-'Ne yaptım ya açık konuşacak mısın?'
-'Ben yan masaya geldiğimdeki konuşmalarınızdan bahsediyorum.'
-'Ne konuşmuşuz?'
-'Tamam açık konuşuyorum. Şu masa dinleme muhabbetini bırak artık dinlerim itirazın mı var Güzelim?'
O gün kızların Ali'nin masayı dinlediğini bildikleri için inadına kullandıkları iğneleyici laflar yerine ulaşmıştı anlaşılan güzel!
-'Masayı dinlemene gerek yok çok istiyorsan gel masaya otur senin yanında da konuşuruz sorun değil.'
Azra kurduğu cümle karşısında zafer kazanmış gibi mutlu oldu. Ama keşke Ali'nin masayı dinlemek yerine gelip masaya oturabilecek bir yüreği olabilseydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ
Teen FictionHani derler ya 'ne zaman, nerede, kime, nasıl aşık olacağını bilemezsin.. bir an gelir hiç tahmin etmediğin birine aşık olursun.' Azra hiç sevgilisi olmamasına rağmen aslında biliyordu nasıl birini istediğini nasıl birinin onu huzurlu ve güvende his...