Sevmek mi , sevilmek mi?Ben bu sorunun cevabını sanırım fazlasıyla yaptığından sevmek olarak yanıtlardım. İnsan her zaman bildiğini yapardı.
Belki de abim haklıydı. Ben ilgi manyağı bir çocuktum. Ben ilgi görmek isteyen , en ufak sevgi tomurcuğuna koşacak bir çocuk gibiydim.
Sevmeği ne kadar biliyorsam dün gece Jungkookla yaşadıklarımdan sonra bana sevilmenin - belki de daha başında olmamıza rağmen- nasıl güzel olduğunu hissettirmişti.
Bu sefer gözüme gelen bir flaştan veya kıkırdama sesinden uyanmamıştım. Bu sefer Jungkookla sarmaş dolaş da değildik. Yani önceki gibi boynuna gömülü bir başım yoktu. Aramızda fazla mesafe yoktu evet , onun belime dolanmış elleri benim ise göğsüne dayalı ellerim vardı. Bu gece uyanmış olduğundan sanırım , üstü giyinikti.
Uykusu derindi. Bu sanırım onunla ilgili öğrendiğim şeylerden sadece birisi. Annesiyle anlaşamıyo gibi görünse de onu kıramıyor eninde sonunda her istediğini yapıyordu. Araba sürmeyi seviyordu ve araba sürerken iki elini asla kullanmıyordu. Tek eliyle cidden iyi kullanıyordu. Hayır karizmatik göründüğünden değildi !
Uyurken bile anlına dağılan saçlarıyla fazlasıyla yakışıklı duruyordu. Birşeyler hissediyordum evet. Bunun hoşlantı olduğundan da emindim. Her hareketinin beni etkilemesinin başka bir açıklaması yoktu.
Kapı tıklatıldığında hemen gözlerimi kapatmış pozisyonumuzu bozmadan uyuma numarası yaptım. Anlamaları imkansızdı , ben oyunculuk okuyordum!
Sessizce içeri girip konuşan- sanırım iki kişilerdi- kadınlar yanımıza geldiğini hissediyordum. Fazla zaman geçmeden Jungkook'un annesinin sesini duymuştum.
- Fazlasıyla tatlı değiller mi? Taehyung'u çok sevdim şaşkın bakışlarını bir görsen Jungkook aşık olmakta haklı dersin.
- Jungkook'un aşık olduğundan emin miyiz? Ben şüpheliyim.
Hoşnutsuz çıkan sesiyle konuşan diğer kadına karşılık Bayan Jeon hiç duymadığım ses tonuyla konuştu:
- Başlarda cidden bu konuda şüpheler vardı fakat onlar beni cidden ikna ettiler. Oğlumun huylarını en iyi ben bilirim. Daha önce kıyafetlerini paylaştığını hatırlamıyorum ama Taehyung onları giydiğinde yüzündeki ifadeyi görsen.. bahçeyi parti için hazırlarken Taehyung balonları şişiriyordu ve Jungkook yanında benim olmama rağmen bakışlarını ondan alamıyordu. Eğer bu bir oyunsa bile Jungkook'un ona değer verdiğine eminim.
Konuşması bittiğinde diğer kadının konuşmasına fırsat vermeden adımı söyleyerek beni uyandırmaya çalıştı. Farkettirmeden yeni uyanmış numarası yaparak gözlerimi açtığımda gülerek anlıma bir öpücük kondurmuştu.
- Canım beni uğraştırmasan Jungkook'u sen uyandırsan huysuz olmuyor en azından.
Kafamı salladığımda saçlarımı karıştırıp kadını beklemeden çıkmıştı. Bakışlarım diğer kadını bulduğunda Bay Jeon'a fazlasıyla benzediğini gördüm. Sanırım Jungkook'un halasıydı. Kafasıyla selam verdiğinde gülümseyerek bende selam vermiştim.
En sonunda bakışlarını üzerimden çekip çıktığında yatağa kendimi atmış yaptığımız işin zorluğunu bir kez daha kendime hatırlatmıştım.
Yanımdaki bedene dönüp baktığımda hala uyanmamasına şaşırmadan edememiştim. Geçen sefer olanlar aklımdan geçerken nasıl uyandırsam diye düşünüyordum. Aklıma gelen fikirle gülümserken yanına yaklaşıp üzerine eğildim. Yanaklarını hafifçe sıkarken ismini söyleyerek uyandırmaya çalışıyordum. Cidden hissetmiyordu bile. Daha da sıkarken uyanmamasına sinir olmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TO MARRY
FanfictionHayat da aslında bir oyun değil midir? Tek farkı tek çekimdir..♥taekook♥