TO MARRY

#korkmak#

bol bol yorum istiyorum..♥¿

- Taehyung~

- Bebeğim kalkman gerek~

kulağıma mırıldanmaları ile uyanmak iyi hissettiriyordu. Geçen iki hafta içinde hergün başka bir şekilde yanaşıyor beni uyandırıyordu. Kısık gözlerimle ona bakarken tıraş köpüğne bulanmış suratıyla önce irkilsemde kahkaha atmıştım. Sırtüstü döndüğümde üstüme çıkmış beni süzüyordu.

- Yatağa buluşacak Jungkook. Beni uyandırmadan önce neden traş olmadın ki?

- Boynumu iyi traş edemiyorum. Geçen gün sen yaptığında olmuştu. Hadi kalk ve kocanı traş et.

kaşlarım havalanırken:

- Emir mi verdin?

yüzünü yaklaştırıp burnuma traş köpüğünü sürerken onu itmeye çalışıyordum. En sonunda kucağına alarak yataktan kalktığında düşmemek için ona tutundum. Banyoya girip lavabonun yanına hazırladığı eşyaların yanına oturtup bana yaklaştığında hemen yanımda olan jileti alıp gülmemeye çalışarak yüzünde gezdirdim. Ellerimle yön vererek tıraş ederken öpücük atıp duruyordu ki gülmeden duramıyordum. Dudağımı ısırarak boynuna yöneldim. Burayı cidden traş edemiyordu. Bu yüzden bana ettiriyordu. Daha önce ne yaptığını sorduğumda çok uğraştığını söylemişti.

- Tamam bitti.

- Tamam bitti..

gözlerimi devirerek devam ettim:

- Tamam bitti kocacığım.

Gözlerini kapatıp arkaya attığı başıyla gülerken hemen arkamdaki muslugu açıp üzerine su attım.

Birazda ben güleyim Jungkook bey..

Bana yaklaşmaya çalışsada su atarak uzaklaştırıyordum ki zaten tişörtü sırılsıklam olmuştu. Islak tişörtü tek hamlede çıkardığında attığım su göğsüne gelmiş aşağıya doğru süzülmüştü. Gözlerimi büyüterek su atmayı bıraktığımda yüzünde oluşan gülümsemeyle bana yaklaşmaya başlamıştı.

Biraz da ben güleyim demiştim değil mi?

Bacaklarımın arasına girerek dibime girdiğinde :

- Annen uyandırmaya gelir birazdan.

Fısıltı gibi çıkan sesim banyoda yankı yaparken daha yaklaşıp burnunu burnuma sürüp çeneme öpücük kondurmuştu. Geri çekilmeye çalışırken bacaklarıma attığı eliyle buna engel oluyordu.

Cidden annesi birazdan uyandırmaya gelirdi . Yakalanırsak kadının yüzüne nasıl bakacaktım. Elime aldığım traş köpüğünü ona tutarak :

- Jungkook zamanı değil annen gelebilir.

Beni kendine çektiğinde omuzlarına tutunmak zorunda kalmıştım , ne olduğunu anlamadan dudaklarımdaki baskıyla gözlerim kapanırken elimde traş köpüğüyle öylece kalmıştım. Dudaklarımı öperken ellerini belime çıkarıp beni daha da kendine çekiyordu. O böyle öperken ne yapacağımı şaşırdığım için hareket dahi edemiyor sadece ona bırakıyordum.

Nefes almak için ayrılırken anlını anlıma yaslayıp hızlı nefesler veriyordu. Traş köpüğünü bırakıp oturduğum yerden inerken konuştum:

- Sen banyonu yap hazırlanayım ben de.

Kapıyı açarken belimden tutup aynanın önüne getirip kollarını iki yanıma sarıp kafasını boynuma gömmüştü. Saçları yüzüme gelirken dudakları boynuma değiyordu. Birkaç öpücük bıraktıktan sonra kafasını kaldırmış , aynadan bana bakmıştı.