Multi = Güzel söz söyleyince Demir 😂
İyi okumalar efenim 😊
&
Büyük anfide ki gürültüye rağmen kürsüde dersini anlatmak için ısrarını sürdüren profesöre hayranlıkla bakarken, azmine hayran oldum.
Ben olsam çoktan çekip gitmiştim. Gerçi ben de dinlemiyordum ama en azından gürültü yapıp ders anlatmasını engellemiyordum.
Ve bugün, üniversite hayatımın ikinci yılının son günüydü. Günlerden cumaydı ve pazartesi günü finallerimiz başlıyordu.
Ve bilin bakalım, kim finaller için hazır değildi ?
"Ulan kadına bak be. Helal olsun, ben olsam tüm amfinin ağzına sıçmıştım."
Yanımda oturan Ali kısık sesle söylenirken ufak bir kahkaha attım.
"Kadın idealist abi, dinleyen var mı yok mu takmıyor bile, anlatıyor."
Hakan da Ali'ye katılırken, arkamda oturan Demir'in sesini duydum.
"Sizce ders hocanın umrunda mı ?"
Arka sıradan hafifçe bizim olduğumuz ön sıraya doğru eğilirken göz göze geldik ve devam etti.
"Mesela şu an ders anlatmıyor, finalde soracağı soru tiplerinden bahsediyor ama herkes onu anlamamaya o kadar endekslenmiş ki, duymuyorlar bile. "
Yüzünde ufak bir tebessüm oluşurken, göz temasımızı bozmadan devam etti.
"Bazen avaz avaz bağırsan da, duyuramazsın sesini."
Melisa gürültülü ortamda duyulmayacak şekilde alkış tutarken, Hakan'ın yanından hafifçe doğrulup Demir'e baktı.
"Helal olsun Demir karşim, bu cüssenin içinden şair çıkardın ya sen, bölüm birincisi olarak bile mezun olabilirsin artık."
Melisa'nın sesiyle gözlerimi Demir'in tuhaf bakışlarından kaçırırken, önüme dönüp hocaya dikkat kesilmeye çalıştım.
Ama sadece, çalıştım.
Çünkü Demir'in az önce ki ses tonu ve tuhaf bakışları gözlerimin önüne perde gibi inmiş, beynimi ve kalbimi esiri altına almıştı bir anda.
Neler oluyordu böyle bana? Aşk denilen şey, bu muydu?
Neydi aşk?
Sevgi bu işin neresindeydi?
Oflayarak başımı kollarım arasına alırken, cebimde ki telefonun titreşmesiyle elime aldım, ekranı açtım ve numarası hala gizli olan anonimin mesajını okudum.
Anonim : "Avaz avaz bağırıyorum, ela gözlüm."
Anonim : "Duymayacak mısın beni ?"
Parmaklarımı hızla klavyede gezdirirken, çocukların sessizce beni izlediklerini fark ettim fakat onlara dönmedim. Bende son zamanlarda bir gariplik olduğu zaten aşikardı, yoksa onlar yanımdayken kimle mesajlaşabilirdim ki?
Miray : "Ben de sesimi duyuramıyorum sevdiğime, sarışın."
Miray : "Daha dün akşam bana değerli olduğumu söyleyen kişiyle , o dakikadan sonra söylediğini doğrulayacak tek bir an yaşamadım."
Miray : " Ah yada pardon, senin bana aynı şekilde ilettiğin yukarıda ki cümle sayılır mı ?"
Miray : " Ne dersin korkak anonim, ikimiz de korkaklığımızın acısını aynı şekilde mi çekeceğiz ?"
Miray : " Sen beni başkasıyla, ben onu başkasıyla izleyip hasretle gözyaşı döker miyiz dersin ?"
Miray : " Evet anonim söyle, ben gibi korkakça davranınca eline 'koca bir hiç' ten başka ne geçiyor ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen Geldin (Tamamlandı)
Short Story"Kızım salak mısın sen? Aşığım lan ben sana." Gözyaşları içinde kalan ela gözlerini açarak bana şaşkınca bakarken, en son söylediği cümleye dayanarak umutlarım artıyordu. O da beni seviyor olamazdı, değil mi? "Ge-gerçekten mi ?" Heyecanlı sesiyle...