Kapanan telefonun ardından ne kadar zaman şaşkınca kaldım bilmiyordum ama İclal teyzenin sesiyle kendime geldim."Zuhal mi arayan ?"
Başımı aşağı yukarı sallarken kireç gibi olduğunu hissettiğim yüzümde Demir'in elini hissettim.
"Miray, sorun ne ?" dediğinde, ona baktım. Sonradan aklına Serkan gelmiş olmalı ki, susmam için gözlerini yumup geri açtı.
"Gelmemi istiyor." derken, ağzımdan durumu izah edecek başka bir cümle çıkmıyordu. Annemin tavrına şok olmuştum.
"Gidelim o zaman." deyip ayağa kalkan Demir'in ardından ben de kalkarken, "Demir, tek başıma, lütfen." dedim çaresizce.
Fehmi amcanın ve İclal teyzenin şaşkın bakışlarını hissetsem de utancımdan yüzlerine bakmaya cesaret edemiyordum.
Annemi gerçekten kocasına rezil mi etmiştim yani?
Hem de Serkan'ın sapık gibi mesajlarına maruz kalan ben iken ?
"Durun bir dakika, oturun yerlerinize." dedi Fehmi amca ciddi bir ses tonuyla.
Demir ile birbirimizden bakışlarımızı ayırıp sandalyelere geri çökerken Demir'in sinirle gerildiğini fark ediyordum ama ben ondan çok daha kötü bir haldeydim.
Annem, mutluluğumu, daha yaşayamadan baltalamıştı.
"Nedir sorun , önce anlatın." dediğinde Demir itiraz etmek için ağzını açmıştı ama koluna dokunarak onu durdurdum.
Bana kendi anne ve babamdan daha ilgili olan bu insanlarla her şeyimi paylaşmak istiyordum. Beni yargılamadan , tek bir soru dahi sormadan Demir ile el ele görür görmez gelini olarak kabullenen bu insanlardan bir şey gizlemek gelmiyordu içimden.
Demir düşüncelerimi anlamış gibi sessiz kalırken, Serkan'dan gelen ilk mesajdan başlayarak her şeyi anlattım onlara, Demir'i kıskandığım için ettiğimiz tartışmaları yok sayarak.
İkisinin de gözlerinde şok olmuş bir ifade vardı, anlattıklarım bittiğinde.
"Umarım olanlardan ders alıp, aranıza bir daha 'dost' da olsa birilerini sokmazsınız." dedi İclal teyze anaç tavrıyla.
Başımı iki yana sallarken, Demir güven veren bir yüz ifadesiyle gözlerime bakıp geri babasına döndü.
"O zaman, biz şimdi çıkalım baba. İkna etmek zor olsa da, Zuhal teyzeye olanları anlatmamız lazım." dediğinde Demir, onun neyden bahsettiğini biliyordum.
Küçükken yapmadığımız yaramazlıkları annem yaptığımızı sanarken bile, bize suçlu muamelesi yapmaktan kaçınmazdı.
Annem, bana hiçbir zaman inanıp güvenmemişti.
"İlk önce kahvaltınızı bitirin." dediğinde Fehmi amca, annemin öfkeli haliyle beklemesini göze alarak, başımızı salladık ve kahvaltımızı bitirdik. Fakat az önce annemin telefondan yankılanan kızgın sesi, ne olursa olsun keyifli kahvaltımızı mahvetmişti.
Kahvaltı bitip birer çay daha içtiğimizde, kahvaltıyı kaldırmak için yardım etmek istemiştim ama ne İclal teyze ne de Demir izin vermemişti.
Demir'in çekiştirmesiyle evden çıkarken, İclal teyze ve Fehmi amcaya son anda veda edebilmiştim.
En sonunda arabaya binip annemin evine doğru yola çıktığımızda saat öğlen ikiye geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen Geldin (Tamamlandı)
Short Story"Kızım salak mısın sen? Aşığım lan ben sana." Gözyaşları içinde kalan ela gözlerini açarak bana şaşkınca bakarken, en son söylediği cümleye dayanarak umutlarım artıyordu. O da beni seviyor olamazdı, değil mi? "Ge-gerçekten mi ?" Heyecanlı sesiyle...