0.7

34.5K 1.7K 120
                                    

Medyada Miray Demir'i öperken, Demir'in hali :) ( Karakterler, medyada ki kişiler değil, diğer bölümlerde tasvir ettiğim gibi :) )

Uzuuun bir bölüm oldu ama güzel de oldu sanki :)
İyi okumalar efenim :)

&

Kütüphaneden çıkarken, bir yandan da çevremde gelip geçen öğrencilere göz atıyordum.

Anonim'in hala çevremde olup beni izlediğini hissediyordum fakat bir yandan da onu bulmak istemiyordum.

Çünkü ona verebilecek herhangi bir sevgi kırıntım dahi yoktu.

Yurda dönüp akşama kadar uzanıp dinlenirken, telefonumun zil sesiyle yataktan doğruldum.

"Sabahtan beri hangi deliktesin kızım sen, niye haber vermiyorsun ?"

Melisa'nın sesiyle gözüm iyice açılırken keyifsiz bir sesle konuştum.

"Keyfim yok, yurttayım. Uyuyordum."

Telefonun diğer ucunda derin bir nefes alıp verdiğini duydum.

"İclal teyze nefis yemekler hazırlamış, herkes onlardaymış. Ben şimdi gidiyorum varmak üzereyim. Hadi sen de çık, çabuk gel."

Gözüm duvarda ki saate kayarken, içime dolan kasvetli havayı yok etmek istercesine derin bir nefes verdim.

"Saat tam 19.30. Simdi yola çıksam en iyi ihtimalle 1 saat sürer gelmem. Siz keyfinize bakın, herkese selam söyle."

Başka bir şey demesine fırsat vermeden telefonu kapatıp, başımı yastığa koydum.

İclal teyze, Demir'in annesiydi. Ve herkesin orda olması demek, Hakan ve Melisa'nın, benim, Ali'nin ailelerimizin de orada olması demekti. Babamı görmeyi çok istesem de, Demir'i görmek istemiyordum bir süre.

İlerde başka bir erkekle benim nikah şahitliğimi yapmayı düşünen birini, görmek istemiyordum gerçekten.

Telefonumun zil sesi bir kez daha kulaklarıma ulaşırken sinir ve bıkkınlıkla doğruldum yataktan. Fakat elime aldığım telefonun ekranını okurken, içim de ki tüm olumsuz duygular yerini derin bir heyecana bırakmıştı.

"10 dakikaya geliyorum, hemen hazırlanıp yurdun önünde bekle beni."

Demir'in hızla söyleyip cevap beklemeden kapattığı konuşmanın ardından yatakta şaşkınca beş dakika kalakalmıştım. Fakat ardından hemen ayaklanıp üzerime lacivert pantolonlu tulumumu ve beyaz tişörtümü geçirdim. Saçlarımı da at kuyruğu yaparken küçük aynadan kendime bakıp ofladım.

Bu tipimle Demir'in beni fark etmemesi şaşılacak bir olay değildi doğrusu.

Erkek Fatma gibiydim resmen. Erkek gibi kaba davranıp insanları kendimden, çevremden uzaklaştırıyordum.

Ama cidden, anonim ne görmüştü bende de, peşime düşmüştü?

Çantamı alıp yurttan çıkarken, yolun karşısında arabayı durdurmuş bekleyen Demir'i gördüm.

Demir'in babası Fehmi amca, biz üniversiteye geçtiğimiz yıl hediye etmişti Demir'e bu arabayı. Güzel ve pahalı bir jeepti ve Demir o arabaya verdiği değeri bana verse, şimdiye kadar evlenip 3 çocuk sahibi olmuştuk bile.

Saçma düşüncelerimden sıyrılıp kalabalık yoldan dikkatle karşıya geçerken, Demir de beni görüp arabayı çalıştırdı. Arabaya biner binmez Demir'in arabaya yayılmış erkeksi kokusunu soludum.

Ve Sen Geldin (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin