Zeki Müren - Elbet Bir Gün Buluşacağız
Selam Hünel - Bir İhtimal Daha Var, O da Ölmek Mi Dersin?
Teoman - 17
• • •
HERKESE İYİ GECELER!
Manyak bir bel ağrısı ve bilgisayarın kenarına yaslanmaktan morarmış bir kolla sizi selamlıyorum. Umarım iyisinizdir. Ben işte... Hallice diyelim.
İnanılmaz yorgunum büyük ihtimalle yorumları da ancak sabah okuyabileceğim, bayılmayı düşünüyorum çünkü. Bölüm otuz bin kelime demiştim. Bu yüzden sizden ricam, yorum sayısını 1500'ün üstüne çıkarın. Vote sayısı zaten genel olarak aynı ilerliyor ama 600'ün üstüne çıkarsak çok sevinirim, kendimi motive edebilirim en azından.
Bu arada yakında üniversite sonuçları açıklanacak ve... Yine yoğun bir döneme gireceğim ama ara uzadıkça daha uzun bölümlerle geldiğimi biliyorsunuz. O yüzden şimdiden hepinize desteğiniz için teşekkür ederim. Öpüyorum.
Instagram hesabım: buketozdl
Beni Sweek hesabımdan takip edip, Pusula'yı okumayı unutmayın! : buketozdal
Tumblr hesabım: geceninicindenbiri
•••
İnsanoğlu parçaları birleştirmeye koyulduğunda, hiçbir şeyin aslında o kadar da dağılmadığını fark etmesiyle meşhurdur.
Yanılgısıyla yani.
Yanlışıyla.
Bu yüzden geçmişimde kırılan parçaları birleştirirken de çok kolay olacağını sanmam, benim yanılgılarımdan biriydi. Yanılmıştım ve son derece yanlış bir yolda yürüsem de yürüdüğüm yolun ahlaki değerlerini önemsemem gereken boyutu çoktan aşmıştım. Hümanist biri olabilmek için çok fazla şey yaşamıştım ve bu beni, bencillik ve kötü biri olma yolunda beslemişti. Bundan pişman mıydım? Pek sanmıyorum. Pişman olacak mıydım? Belki. Ama şu an, Timur Sonsuz Kara elindeki viski bardağını sallayarak, sonradan aldığı buzların içinde devinmesine neden olurken, üzerimdeki arsız bakışlarını düşününce onun gibi biri olmak, ona göre olmaktan daha az ilgimi çekiyordu.
Bir masa ayarlamıştık, çocukların yan tarafında oturuyorduk ama onlardan ayrı oturuyorduk. Timur bana bir kokteyl söylemişti, nedense sarhoş olmamı istemiyordu... Gülmek istiyordum ama kendimi en azından gecenin sonuna kadar tutmalıydım. Yağmur sahnedeydi. Bakışlarımı Timur'un bakışlarından çekmeye çalışırken "Bakma şöyle," diye uyardım, sızlanarak yerimde kıpırdanırken. Bakışlarımı sahneye çevirmeden önce "Ona odaklanman gerekiyor, ceylan görmüş aslan gibi bana değil." diye söylendim. Timur güldü, ardından uzanıp belimi kavradı ve beni koltukta yanına çektikten sonra gözlerini sahneye çevirdi.
Yağmur, Halil Sezai'den Duyanlara Duymayanlara'yı söylüyordu. Gözlerimi yavaşça ona çevirdiğimde Timur bardağın dibinde kalan son viskiyi de içip masaya bıraktı ve alkollü nefesi şakağıma çarptığında "Yavaşla," diye fısıldadım. "Arabayı sen kullanacaksın."
"Sarhoş olmam ben."
"Polis çevirmesine gelirsek görürüm seni, bağlasınlar da arabanı gör." diye homurdandım elimi bacağına koyarken.
"Bağlasınlar, alır çıkarım ne olacak?" dedi bakışları bacağındaki elime düştüğünde. Başımı kaldırıp gözlerimi ona çevirdiğimde Timur başını yana doğru eğmişti. Biraz kafası iyiydi, hissedebiliyordum ama bu onu keyiflendirmişti. Güldüm, dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi yeniden sahneye çevirdiğimde Yağmur gözlerini kapatmıştı, öyle sakin, öyle huzurluydu ki sesi... Timur "Küçükken," dedi, dalmış gibiydi. "Sırtıma çıkardı, eline bir fırça alıp sallanarak bağıra bağıra şarkı söylerdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH GÜL
Ficción General"Avucunun içini parçalayan bıçak gibiyim," diye fısıldadı bıçağı sıktığı avucunun içinde oynatarak kendisine doğru çekerken. Avucumda oluşturduğu derin yarık boğazımda biriken kan damlalarının gözyaşı olarak yanaklarımdan ateş topu gibi yuvarlanmas...
