19. BÖLÜM : ''KATİL''

23.3K 853 714
                                    

Raving George - You Are Mine

Nightwish - While your lips are still red

Yener Çevik - Senle Zor

Charlotte Cardin - Dirty Dirty


• • •

Nefesimi tuttum. Bunu nasıl akıl ettim bilmiyordum ama nefesimi tuttum, burnuma yaslanan pamuktan kokuyu alır almaz nefesimi içime hapsettim ve gözlerimi açarken adamın boynumu tutan elinden kurtulmak için çırpınmayı bırakıp bayıldığımı düşünmesine ve pamuğu ağzımdan çekmesine neden olduğumda beni sürükleyerek kapıdan dışarıya çıkarmaya çalışıyordu. Dudaklarımı birbirine bastırıp yutkundum ve derin bir nefes alıp gücümü ayaklarıma yüklerken ''Timur!'' diye bağırdım. Boynumu tutan el sertleşti, beni daha sert bir şekilde kendisine çekip boynumu sıktığında ellerimi boynumdaki ellerine yerleştirdim ve çok hızlı bir şekilde sürüklenmeye başladım.

Timur geliyordu. Geldiğini göremiyordum ama beni duyduğunu biliyordum.

Sokağa çıktık, beni sürüklerken arabada değiştirdiğim topuklu ayakkabılarım ayağımdan çıktı ve bu kez topuklarım yerde sürüklenmeye başladığında adam beni karanlığın içine sürüklemeye başladı. Boğazımı öyle sert bir şekilde sıkıyordu ki, nefes bile alamıyordum, alkollüydüm, sarhoştum bile diyebiliyordum bu yüzden zihnimin içindem duyabildiğim tek ses, az önce ihtiyaçla yükselen kendi sesimdi. Dişlerimi sıkarak tırnaklarımla boynumu sıkan kolu çekmeye çalıştığım sırada Timur'u gördüm. Mekanın kapısından bir metre uzaklaşmıştı ama aramızda hatırı sayılır birkaç metre vardı. Beni tutan adam durdu. Gözlerim bulanık görüyordu ama onun, benim adamım olduğunu biliyordum. ''Timur!'' diye bağırdım tekrar kurtulmak için ayaklarımı hareket ettirirken. Boynumu tutan güçlü el, beni daha sıkı bir şekilde kavradı, sanki Timur'u görmek, basılmaması gereken bir noktaya yüklendiğimizi düşündürdü. Timur elini beline attı ama yanında silahı olmadığını hatırlaması omuzlarımı sızlatırken dişlerimi sıkarak hırladım.

Beni tutan adam güldü, ardından başını boynuma doğru eğerken ''Sence seni kurtarabilecek mi?'' diye fısıldadı. O an, yüzünün maskeli olduğunu fark ettim ama bir şey daha fark etmiştim, bu sesi tanıyordum. Ama zihnim, alkolün etkisiyle kararmıştı ve sesleri birbirine karıştırmaya başlamıştım. Kaşlarımı çatarak ''Timur!'' diye bağırdım tekrar son gücümle. Adam daha önce elinde olduğunu fark etmediğim silahı kaldırıp şakağıma yasladığında boynumdaki kola sarılan tırnaklarım biraz daha sertleşti. Tüylerim ürperdi, soğuk bir rüzgar üçümüzün arasında eserken Timur'un sessizliği, adamın gücüne dönüşmeye başladı.

Topuklu ayakkabım çıkmamış olsaydı ayağını ezebileceğimi düşündüm ama ayaklarım şu an çıplaktı ve üzerimde elbise vardı. Ayaklarım yerdeki çakıl taşları yüzünden sızlamaya başladığında Timur bize doğru yürümeye başlamıştı. Bu adamın başka bir amacı olduğunu kimizde anlamıştık, öyle olmasaydı beni çoktan götürmüş olacaktı.

Timur sakin bir ses tonuyla ''Kimsin sen?'' diye sordu. Bir elini kaldırıp bana sakin olmam için işaret yaptığında ellerim boynumdaki ellere eziyet etmeyi bırakıp sadece tutmaya başladı. Ona güveniyordum, onun talimatlarını dinleyecektim. Doğru kararlar alabileceğimi sanmıyordum üstelik. Adam başını yeniden yüzümün yanına getirdi, ardından güldü ve ''Beni tanıdın mı?'' diye sordu bana. Yutkundum, kuruyan dudaklarım yeniden aralanırken, zihnimin içine karıştırmaya çalıştım, zihnime dalan parmaklarım büyük bir karanlık ve kaygıyla karşılaşırken kafamı zihnimdeki kirli sudan çıkardığımda elimde hiç sonuç yoktu. Kendi sesini kullanmıyordu, kalınlaştırdığını fark etmiştim ama yine de onu tanıyordum, onu tanıdığımızı biliyordum.

SİYAH GÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin