Dayanamadım ve baya uzun yazdım sizler için ama hiç vote yada yorum yok.
Lütfen yıldızı doldurup kitabım hakkında düşüncelerinizi yazın.İyi okumalar...
^°^°^°^°^°^°^
Kumsal'dan
Yine aynı oda yine aynı acı, kaçamadım tam tersi canım daha çok yandı. O adamla evlenmek için ufak bir sebebim bile yok ne ailem ne arkadaşım kaldı. Aslında yaşamak için de sebep kalmadı ayağa kalkmaya çalıştım önceden kalkabilecek hareket ettirecek ayağım vardı şimdi öyle bir düşüş gerçekleştirdim ki bacaklarım koptu. Koca bir hiçtim ölürsem ailemin yanına gidebilecektim. Bu halde öldürmeyi geç kıpırdayamıyorum bile ne ölümü. Eğer gerçekten bana dokunursa kendimi öldürebilirim. Düşünceler aleminden çıkmamı sağlayacak şey kilit sesiydi. İçeri bir kadın girip yemek bıraktı."Yemeyeceğim götürebilirsin." dedim. Kadın korkuyla"Lütfen yiyin yoksa beni kovacak eğer kovarsa ben biterim lütfen." diyince vicdanım sızladı. Onun için bir kaç lokma yiyip bir bardak suyu içtim."Senin içindi." diyince "Teşekkür ederim" dedi ve tepsiyi alıp hızlıca çıktı. Ben de her zamanki gibi uykuya daldım.
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Yağız'dan
Adamlarıma Kumsal'ı araştırtdıktan sonra suçsuz olduğunu öğrendim. Ama bu gördüğü gerçeğini değiştirmiyordu. Zaten Kumsal diyince içimde değişik bir his oluşuyordu. Benimdi ve yakında bedeniyle de benim olacaktı. Aklımdaki düşünceleri bir rafa kaldırıp bara girdim. Kendi özel yerime oturup hazırda olan içkimi içmeye başladım. Dans pistine gözümü diktim.Aklıma Kumsal'ın pistte dans eden kadınlar gibi seksi dans etse ne oldurdu gibi sorular geliyordu. Herhalde onu bacaklarından tavana asar derisini yüzerdim. Bu kız neden aklıma gelmişti ki. O benim olsa olsa kölem olabilirdi. Tabii bir de evlenecektik. Annem olmasa o kızla kesinlikle evlenmezdim. İçimde küçük bir his vardı ve o da sadece arzudur. Kaç günden beri kimseyle yatmamıştım belki böylelikle arzum yok olabilir. Yanıma yanaşan ilk kızın dudaklarına yapıştım.
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Kumsal'dan
Sabah gözüme gelen güneş ışığıyla uyandım demek çok isterdim. Ama bu odada bir pencere bile yoktu. Vücudumun bazı kısımları sargılıydı galiba uyurken yapmışlardı. Ben öylece duvara bakarken kilit sesiyle başımı kapıya çevirdim. O gelmişti arkasından da elinde tepsi olan bir kadın. Sanırım hizmetçiydi. Kadın hızla tepsiyi yanıma koyarken başını eğip "Başka isteğiniz var mı Yağız Bey" dedi. Adamın ismini ilk defa duymuştum. Evleneceğim adamın ismini bile bilmiyordum. Sanki isteyerek evleneceğim. Doğru isteyerek evlenmeyeceğim daha doğrusu evlenmeyeceğim. Ben bile biliyorum evlenmek zorunda olduğunu. İç sesim yıllar sonra geri gelmiş. Bu arada ben nerdeydim o adam yanımdaydı. Lanet olsun. Hemen kafamı kaldırdım. Tam karşımdaydı."Yemeğini ye ve hazırlan sana gelinlik bakmaya gideceğiz. Kaçma girişiminde bulunma bir sürü adamım olacak canın boşuna yanmasın zaten yanacak." dedi. Her cümlesinde olduğu gibi yine korkuttu beni. Başımı yavaşca yukarı aşağıya salladım. Yemeğimden birkaç lokma aldıktan sonra "Doydum" dedim o da kolumdan kavrayıp yukarı çıkardı. Güneş ışığına doya doya bakamamışken beni bir odaya girdirdi."Yarım saatin var banyo felan yap." dedi. Hızlıca banyoya girdim. Kısa bir duş alıp çıktım. Hava yaz olduğu için bir şort ve tişort giyip saçımı kuruttum. Biraz taradıktan sonra aşağıya indim. Yağız'ın yanına gittim. Yine kolumdan kavrayıp lüks bir arabaya bindirdi. Yine lüks bir yere girdik. Yanımıza bir kadın geldi."Hoşgeldiniz Yağız bey." dedi. Yağız da herzamanki gibi sert sesiyle "Hoşbuldum. Bize gelinlik lazım." dedi. Kadın ise "Yanınızdaki güzel bayana mı?" o ise başını sallamakla yetindi. Kadın bana dönüp gelin beraber bakalım diyince Yağız kulağıma "Kaçarsan ne olacağını biliyorsun" diye ürkütücü bir tonda fısıldadı. Ben de hemen başımı sallayıp kadının yanına gittim. Önüme gelen ilk elbiseyi alıp kadını takmadan kabinlere doğru yürüdüm. Giydiğim elbisenin çok güzel olduğunu fark ettim. Hiç düşünmeden gelinlikle dışarı çıktım. Yağız bana bakıp "Bunu alıyoruz" dedi. Ben de kabine geri döndüm. Geri kıyafetlerimi giyip gelinliği kadına götürdüm. Satın alma işlemlerini bitirince kolumdan tuttu ve dışarı çıktık. Geri arabaya binip eve doğru yol aldık.
Eve varınca yine kolumdan tutup içeri soktu. Banyo yaptığım odaya sokup arkamdan kapıyı kitledi. İyiki karanlık odaya koymadı. Herhalde kafayı yerdim. Sanki yemedin. İç sesim geldiğine göre gerçekten delirmiş olmalıydım. Karnımdan gelen seslerle acıktığımı anladım. Ama oda kilitliydi ki kilitli olmasa yine aşağı inemezdim. Odaya göz gezdirince acaba çarşafla yine mi kaçsam diye düşündüm. Hemen pencereye gittim. Pencerelerin önünde demir vardı. Hayallerim suya düşmüştü. En iyisi uyumaktı hem daha fazla delirmezdim hem de açlığım unuturdum.
∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Yağız'dan
Kumsal'ı odaya kilitledikten sonra kolumdaki saate baktım. İkiye geliyordu. En iyisi şirkete gitmekti. Arabama atlayıp yola çıktım. Şirkete gidince anahtarı valeye fırlattım. Yöneticilere özel asansöre bindim. 15.kata bastım ve yukarı çıkmayı bekledim. Asansör durunca inip odama doğru yol aldım. Sekreterim beni görünce hemen ardımdan gelmeye başladı. Bende kapıyı açıp içeri girdim. İki saniye sonra kapı çaldı. Gir diye komut verince içeri girdi. Günlük yapacaklarımı saydıktan sonra önemli işlerimin olmadığını anladım. Bir kaç önemsiz toplantı ve iş görüşmesi için gelenler. Toplantının birine girdim. Bir saat sonra toplantı bitmişti. Şimdi iş görüşmesi için gelenlerle ilgilendikten sonra son toplantıya girdim. Bu sefer iki saat sürmüştü. Odama geri dönüp yakın adamımı aradım."Efendim abi"
"Sorun çıkaran var mı Kenan ?""Yok abi sadece kulüpte sorun çıkaranı depoya aldık biz mi ilgilenelim yoksa size mi bırakalım?" diyince bu aralar adam dövmediğimi anladım."Ben ilgilenirim" dedim. Şirketten çıkıp arabama bindim. Depoya sürmeye başladım.Depoya varınca arabamı durdurdum ve indim. Kapıdaki korumalara baş selamı verdikten sonra karanlık koridordan geçip diğer korumaların yanına gittim. Kapıyı açtılar ve bende hızla içeri girdim. Yanımda Kenan ve bir de sandalyeye bağlı bir adam vardı. Beni görünce her zamanki gibi gözleri korkuyla açıldı. "A-abi affet beni sarhoştum." diyince başımı Kenan'a çevirdim "Ne yapmış bu pezevenk?" diye sordum."Abi barda olay çıkartmış.""Demek benim mekanımda olay çıkartırsın." diyip yumruğumu suratına indirdim. Ardarda darbelerden sonra elime kerpeten alıp tırnaklarını teker teker söktüm. Adamın çığlıkları başımı ağrıttığı için kafasına sıktım. Depoda kendime has olan odama girip elimi yıkadım. Sonra kan bulaşmış gömleğimi değiştirdim. Saat ondu. Odamdan çıkıp karanlık koridorları geçip çıkışa ilerledim. Çıkışta açık olan kapıdan çıkıp arabama doğru yol aldım. Cebimden anahtarı çıkartıp arabaya bindim. Arabayı çalıştırıp bara doğru sürdüm benim kim olduğumu unutmuşlar biraz göz korkutmak gerek.
Kısa araba yolculuğundan sonra arabadan inip anahtarı valeye verdim. Beni gören hoşgeldin abi diyordu ve hepsinin gözlerinde bariz korku vardı. Bu hoşuma gidiyordu. Kendi locama geçip sigaramı yaktım. İçkim masaya konunca sigaramı söndürüp içkime odaklandım.
Yanıma yanaşan sürtüğe iğrenircesine baktım. Canım hiçbir şey istemiyordu. En iyisi eve gitmekti. Kızı itip ayağa kalktım ve çıkışa ilerledim. Dışarda bir kaç dakika bekledikten sonra arabam geldi ve arabaya atlayıp eve doğru sürdüm.
Eve gelince ilk iş odama gitmek olmuştu. Üstümdeki takım elbiseyi çıkardım. Rahat kıyafetler giydikten sonra odamdan çıkıp Kumsal'ın odasına ilerledim. Kapının kilidini açıp içeri girdiğimde masumca uyuduğunu gördüm. Yavaşça yanına yaklaşıp saçını okşadım. Bir kaç dakika sonra anlını öpüp dışarı yürüdüm. Yarın sahiden onunla evleniyordum. Biraz da mutluydum onunla evlenceğim için. Kesinlikle tek sebebi annemdi.
Baştada dediğim gibi öncekilere göre çok fazla yazdım neredeyse iki katı gibi bir şey. Lütfen vote ve yorum yapın.
Veee sizi çok seviyorum. Görüşmek üzere...
1095 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçsuz (Mafya Hikayesi)
General FictionKaderinin en karanlık tarafında yaşayan ama karanlıktan korkan bir kız. Karanlığı seven ve onunla bütün olan bir adam. Şiddet içerir.