Keyifli okumalar dilerim...
∆∆∆
Kumsal'dan
Keşke dediğimiz anlar vardır bazen. Keşke yapmasaydım, keşke demeseydim diye. Bizler keşkeyi o şeyi kaybedince diyorduk. Çünkü kaybetmek göz açıp kapayıncaya kadar süren bir olayken kazanmak bazen hayalleri süsleyen bazense düşlerinize giren bir olaydır. İnsanlar kazandıktan bir süre sonra onu hiç kaybetmeyeceğini düşünüyor fakat daha sonrasında bir bakıyorlar ki ellerinde olan yine eski hayalleri.
Sonbaharda dökülen yapraklar gibiydi geçmişim. Sona gelmişti ve birer birer dökülüyordu. Yaylana yaylana dökülen o yaprak son yaylanışında benim kalbimi de kesip atıyordu. Ben ise elimle tutmaya çalışırken daha da dibe batırıyordum. Akan her damla kan geleceğime doğru yol alıyordu ve geleceğimin sayfaları beyaz değil kırmızı olacaktı.
Derin bir nefes çektim içime. Kahvenin mayhoş kokusu ve içtiğinizde kendinize getiren tadıyla uyku ve uyanıklık arasında kalmıştım. Pencereden izlediğim yıldızlar bana hem uzak hem de bir o kadar yakındı sanki. Elimi uzatsam tutacakmış gibi hissediyordum ama uzattığımda elime gelen tek şey hiçbir şeydi. Aynı hayallerim gibiydi. Gözlerim yavaşça kapanırken anlayabildiğim tek şey hayallerimi yaşayabileceğim yere gittiğimdi.
Gözlerimi aylar ya da yıllar sonra ilk defa huzurla açmıştım. Bedenim bile bu huzura yabancı olduğumu hissettirmek için hafif hafif zonkluyordu. Enerjimi bozmadan güzelce esnedim. Bedenimi yataktan kaldırıp banyoya doğru şarkı mırıldanarak ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdikten sonra musluğu açtım. Soğuk suyu yüzüme vurup tam olarak kendime gelmemi sağladım. Saçlarımı da gelişi güzel topuz yapıp kendimi mutlu bir güne hazırladım. Aşağıdan gelen mis kokular dayanmamak adına odamdan dışarı çıktım.
Ayaklarımın çıkarttığı takırtılı sesle herkes bana odaklanmışken benim tek odak noktam enfes kahvaltı masasıydı. Bir kuş sütü eksik tabirini kullanmak bu masaya ayıp olurdu. Her türden reçel, peynir, börek, yumurta...
"Kumsal aç ayı gibi bakma. Abinin uyanmasını bekliyeceğiz maalesef." bütün planlarım balıklama suya düşmüştü. Yüzümü mutsuzca asmış gibi yaparak
"Sadece tadına baksam. Hepsini bitirmem ki ben. Lütfen." Derya bana dayanamamış olacak ki kısık sesle kendi kendine söylendi. Daha sonrasında kaşlarını çatıp bana döndü.
"Tamam. Ama sadece üç lokma yeme hakkın var sonra abinle beraber yiyeceğiz." kafamı olumlu anlamda sallayıp ağzıma bir salatalık attım.
Derya "Kumsal üç lokma demiştim ben sana. Yarısını yedin nerdeyse." diyerek söylenince kaşlarımı çattım. Ağzıma bir tane daha yemek tıkıp konuşmaya başladım.
"Ne hepsini yemesi ya. Hem sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun?" diyince kollarımdan tutup beni masadan uzaklaştırdı.
"Abinin uyanacağı yok galiba git uyandır gel. Sonra keyfince yersin yemeğini." dedi bana "Senden bıktım." bakışı atarak. Bende daha fazla uzatmamaya karar vererek merdivenlere doğru yöneldim yapmacık söylenişlerle.
Yavaşça açtım odanın tahta kapısını. Azda olsa çıkan sesle yüzümü buruşturdum. Umarım bu şaheseri bozacak kadar güçlü çıkmamıştır bu ses. Parkeye basan ayaklarımdan çıkan ve uyuyan iki prensten gelen nefes alış sesleri haricinde hiçbir ses çıkmıyordu odadan. Oda senfoniye uyup bu güzel anı bozmamak için yeminliydi. İlk kardeşimin sonra da abimin saçını okşadıktan sonra özlemle ikisinin yanağını öptüm. Daha sonrasında nazikliği bir köşeye bırakıp üstlerine doğru zıpladım. Abim yataktan düşünce dayanamayıp güçlü bir kahkaha attım. O ise uyku mahmurluğuyla etrafa şaşkın şaşkın bakıyordu. Kahkahamı durduramazken sesimi yeni duymuş olacak ki bakışları bana döndü. Kaşlarını çatıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçsuz (Mafya Hikayesi)
Fiksi UmumKaderinin en karanlık tarafında yaşayan ama karanlıktan korkan bir kız. Karanlığı seven ve onunla bütün olan bir adam. Şiddet içerir.