Y\N: Tüm sırlar açığa çıkıyor hazır mıyız 😎 Sona az kaldı ,çok az ☺ Keyifli okumalar 😘Flashback*
- 20 Nisan 1999 -
Güneşin yeryüzünü iyice ısıttığı günlerden bir gün genç kız , sabahın erken saatlerinde kıyıdaki eski balıkçı dükkanına gidiyordu. Hasır şapkasını biraz daha öne çekiştirip kamaşan gözlerini gölgeledi. Yüzük parmağına astığı anahtarları neşeli bir şekilde havada salladı . Bugün günlerden Salı idi (Takvimden baktım gerçekten de salı günüymüş :D ) , yani cumaya sadece 3 gün kalmıştı.
Sofia (19 ) herkese göre mahallenin en genç ve en güzel kızıydı .Sevecenliği , kıvrak zekası , azim ile çalışması tanıştığı herkesi hayran bırakırdı, bu yüzden yaşlı teyzeler onu torunlarına eş olarak seçerdi hep. Orta okulu birinci olarak bitirmeyi başarmıştı . Maddi sıkıntılar nedeni ile lise hayatına başlamadan dayısının sahibi olduğu dükkanda balıkçılık yapan emekli bir deniz subayının yardımcısı olarak çalışmaya gönderilmişti. Halinden memnundu . Patronu olan adam kendisini kızı gibi seviyordu hatta geçmişte gezdiği ülkelerden satın aldığı nadide taşlarla süslenmiş bilekliklerden hediye ediyordu Sofia' ya.
Ailesi , komşuları , arkadaşları sayesinde hayatını hayal ettiği kadar huzurlu yaşıyordu Sofia. Yalnız tek bir şey vardı kalbini daraltan , içine karanlığın huzursuzluğunu sıkıştıran . 8 yaşından beridir sevdiği ama tek bir gün bile bu ilgisine karşılık alamadığı platonik aşkı Jonghyun ( 24 ). Sofia Jonghyun ' un ilgisi çekebilmek için her şeyi denemişti hatta bir keresinde kendisine koyduğu sınırı aşıp gizlice evden kaçarak Jonghyun un parti verdiği gece kulübüne gitmişti. Bu yaptığından çok pişmandı çünkü kulüplere uyabilecek bir kız değildi. Alkol içmezdi , açık giyinmezdi , dans edemezdi üstelik yüksek sesten de nefret ediyordu. Zaten Jonghyun da onun geldiğini dahi fark etmemişti. Üniversiteden arkadaşları olduğunu bildiği kızlı erkekli kalabalık bir grup ile bir yandan içki içiyor diğer yandan kahkahalar eşliğinde keyifle muhabbet ediyordu. Birbirlerine uymayan iki insan olduklarının en çok Sofia farkındaydı. Kalbine bir set çekmesi gerektiğini ve hissettiği her şeyi güneşin kuruttuğu hasatlar misali yok etmesi gerektiğini biliyordu.
Zaman kimileri için hızlı kimileri içinse yavaş yavaş geçerken kalbindeki ateşi kontrol altında tutmayı öğrenebilmişti. Sadece artık yüzü eskisinden daha az gülüyor , denize bakarken gözleri daha uzun süreli dalıyordu . Sıradanlık ve sıkılganlık hisleri arasında gidip geldiği bir sonbahar akşamında yine işten eve dönerken mahalleye yeni taşınan Choa ailesinin en büyük oğlu Junsung ( 23 ) ile karşılaştı. Ayaküstü kısa bir sohbet eden ikili Jungsung 'un Sofia' ya , ondan etrafı gezdirmesini istemesinin ardından beraber sahili şeridi boyu yürüdüler. Aralarındaki uyum ve sohbetlerinin koyuluğu ikisini de şaşırttı ve memnun etti. Ertesi hafta yine aynı yerde buluşup dondurma yiyen gençler bu defa kalplerini yoklayan telaşlı histen haberdarlardı. Birbirlerinden hoşlanıyorlardı. Sözlü ifade etmeseler de bakışlarla bunu itiraf etmişlerdi.
Sofia 'nın ümitsizliğe kapılıp geri dönmemek üzere kalbinden kovduğu adam Jonghyun , ikilinin arasında başlayan taze ilişkiyi fark etmişti. Bir zamanlar kendisi için mecnuna dönen bu zavallı genç kız , onu unutmasının ardından bir de böyle niteliksiz bir adamla ilişki yaşıyordu.Onu rahatsız eden bu tiksindirici durumu ortadan kaldırmaya Jungsung' u mahalleden kovulmasını sağlamakla başladı. Aralarına yeterli olduğunu düşündüğü bir mesafe soktu böylece birbirlerinden soğuyacaklarını düşünüyordu. Elbette ikisinin aşkının büyüklüğü böyle ufak bir engelde takılıp kalmayacaktı .
Jungsun mahalleden taşınıp kendine küçük bir ev tuttuğunda Sofia'nın onu unutacağından , aralarında bir soğukluk olacağından endişe etmişti. Ancak onun biricik sevgilisi Sofia her gün öğle arasında yaptığı yemekleri Jungsung 'un dairesine götürüyor , orada sevgilisi ile kısacık bir süre vakit geçirip özlem giderdikten sonra iş yerine geri dönüyordu. Dünya engellerini sıraya dizse dahi Jungsung ve Sofia 'nın ayrılmaya hiç niyeti yoktu. Jungsung onun kendisi için doğru kadın olduğunu biliyordu. Sofia da böyle düşünüyordu. Bu yüzden Jungsung u babası gibi gördüğü patronu ile tanıştırmıştı.
Emekli subay Jungsung 'u da en az Sofia kadar seviyordu. Ona Sofia hakkındaki hislerinde ciddi olup olmadığını sordu. Kararlılığından emin olunca da 20 sene önce Yunanistan'dan satın aldığı çok ender bir taşın kullanıldığı yüzüğü Sofia 'ya teklif etmesi için Junsung'a verdi. En samimi haliyle teşekkürlerini sunan Sung , Sofia 'ya yakışacak rüya gibi bir teklifle sonsuza kadar onunla birlikte olmasını istedi.Aldığı cevap elbette 'Evet' ti.
İkili birbirlerinden ayrı yaşamaya dayanamadığı için nişan süreci atlayıp doğrudan evlilik aşamasına geçtiler. Birlikte çok mutlu bir hayat sürerlerken bir bebekleri olacağını öğrendiklerinde her şey daha da mükemmel hale gelmişti .
Aynı zamanlarda Jonghyun da Jungsung 'un küçük kız kardeşi Chaerin ( 20 ) ile görüşmekteydi. O masum kızla oynuyordu dense daha doğru olurdu. Chaerin geleceği çok parlak olan başarılı bir üniversite öğrencisiydi. Okula ilk başladığı sene kendisinden 3 sınıf büyük olan Jonghyun'a aşık olmuştu. Onun kızlarla sadece takılan çocuklardan birisi olduğunun farkındaydı ancak karşılaşabileceği tüm tehlikeye karşı ona olan ilgisi devam ediyordu. Jonghyun 'un kendisini sevdiği için değil , okuldaki öğrenciler arasında popüler bir kız olduğu için birlikte takılmasına izin verdiğini de biliyordu. Ama bilmediği bir nokta vardı. Bunu Jonghyun'u tanıyan hiç kimse bilmiyordu.
Jonghyun çift kişilikliydi ve madalyonun diğer tarafında asla karşılaşmayı beklemediği zalim bir psikopat bulunmaktaydı.Gerçeği öğrenen ilk kişi olmak Chaerin 'in hayatına mal olacaktı. Onun ölümünden sonra bile bu sırrın açığa çıkmış olması başka hayatların da son bulmasına ve diğerlerinin yeryüzünde cehennemi yaşamasına sebep olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret || Jenlisa
FanfictionBir bilmecem var Jennie.Duymak ister misin? Rüzgara karşı terleyebilir misin Yıldızlı bir gecede ıslanabilir misin Eğer sana ayakkabımı ödünç versem Benim izlerime basmadan yürüyebilir misin? **** En güçlü ruhlar , en büyük acılara sahip ol...