Açıklama bölüm sonunda iyi okumalar :)
31. BÖLÜM
"Belki de yıkılmayıp ayakta kalmıştır?"
Dejavu olmuştum. Daha bir saat önce durduğum yerden Orkun'un gözlerine bakarken yanımda Poyraz vardı. Şimdi ise yanımda Orkun varken Gözlerinin içine baktığım kişi Poyraz'dı. Benim sorunum buydu. Bencildim. Az önce Poyraz'a aşık olduğumu kabul etmiştim ve Orkun'u sadece arkadaş olarak görmeye karar vermiştim. Fakat aldığım kararı pek uygulayabilmiş sayılmazdım. Yine birinin kalbini kırmıştım. Alkışların odağı bizden ziyade gelin ve damadın fotoğraflarıydı. Kimsenin pek umurunda olduğumuzu sanmıyordum ama yine de söz vermiştim ve bu sözü tutmak istemiştim. Tabi bu Poyraz'ın üzülmesini engelleyecek bir bahane değildi.
Diğer yanım ise bunu pek umursamamakla birlikte inceden bir içi de soğumuştu. Alttan alttan kulağıma 'Oh olsun, sen de az üzülmedin' diyordu. Bu, Orkun'cu tarafımdı ve haklılık payı vardı.
Yine de ben Poyraz'ı affetmiştim ki bir yola çıkmıştık. En azından çıkmaya niyetlenmiştik. Şimdi geçmişi ısıtıp ısıtıp önüne koymanın bir mantığı yoktu.
Sahneden indiğimizde Orkun'a gülümseyip masamıza doğru yürümeye başladım. Abimin zaten kafası karışık olduğundan sinirliydi. Bilmiyorum, belki de gerçeği söylemekle çok kötü bir şey yapmıştım ama şu anki durumuma da bakarsak bir şeyler de bilindiğinde çözülüyordu. Mesela Poyraz biliyordu ama bildiğini ben bilmiyordum. Ben bildiğini öğrendiğimde bir şeyler hallolmaya başladı. Belki hallolurken fazla zayiat vermiştik ama şu anki durumumuzu ele alırsak fena sayılmazdık. Belki de fenaydı da daha görememiştim.
Masaya geldiğimde abim ters bakışlarını üstüme dikse de sanırım daha büyük dertleri olduğu için beni es geçmişti. Tabi bir de abim hala bizi sevgili sanıyordu. Yaman bile gerçeği öğrenmişti ama abim başka olayların içinde olduğu için bu detayı kaçırmıştı.
Poyraz da içten içe köpürse de abim olduğu için bir şey diyemiyordu. Yaman oldukça minnoş duruyordu. Poyraz ve abimden çekindiği için ağzını açamasa da alttan baş parmağını kaldırıp 'Süper' tarzı bir yorumda bulunmuştu ama dediğim gibi korkudan bunu açıkça gösteremiyordu.
"Hayır bizi geçtim ama babandan da mı çekinmiyorsun?" diye soran Poyraz'a baktım. Öyle şeker duruyordu ki şu sinirli ama kendini sıkan haliyle ona atar yapamıyordum bu yüzden.
"Seninle de söyledim Poyraz." Dediğimde gözlerini irice açtı.
"Aynı şey mi? Ben yıllardır senin hayatındayım. Evine girip çıkıyorum." Dediğinde bir hinlik yapmanın kimseye zararı olmayacağını düşündüm. Poyraz hariç.
"Orkun'u da çağırırım." Dediğimde abim pet bardağı kafama fırlattı. Dibinde olan azıcık su da bana sıçrayınca pis bakışlarımı abime diktim.
"Öyle bir şey yap bakayım bir daha seni dışarı bırakıyor mu babam."
"Turşumu kuracak değil. İlla sevgilim olacağını ve evleneceğimi biliyor." Dediğimde Poyraz'a baktım. İçimde henüz sönmemiş kıvılcımlar vardı demek ki de hala böyle davranıyordum.
"Bakma kardeşim şu cadıya sen. Seni kızdırıyor" dedi dişlerinin arasından konuşurken. Bana bakıyordu ama abimle konuşuyordu. Aslında 'Seni Kızdırıyor' derken gizli bir 'Bizi' vardı o cümlede sadece benim anladığım.
"İtiraf etti oyun oynadıklarını! Değil mi Küp Zekam." Dediğinde arkama yaslandım.
"Hmm" diye muallakta bırakan bir cevap verdim. Biraz fazla mı üstüne gidiyordum ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜP ŞEKER(TAMAMLANDI)
Novela JuvenilGözyaşım bile kirpiklerimde asılı kalmış, düşmeyi reddederken ben bu durumu kendime nasıl yedirebilirdim bilmiyorum. Boş bir parkta, dün gece yağan yağmurun ıslaklığını taşıyan bir bankta başım Nisan'ın omzunda oldukça aciz görünüyor olmalıydım. Gör...