Bölüm 39

20.9K 1.3K 173
                                    

Selam:) Ben geldim. Şükür kavuşturana :D Neyse fazla tutmayayım bölüme geçin siz. Multimedyayla okumanızı tavsiye ediyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum :)

İyi Okumalar

39.BÖLÜM

Gözlerimi sanırım 12. Defa yumdum ve tekrar ona kadar saymaya başladım. Ve bunun insanı sakinleştirdiği tezini ortaya atan ilk kişiye tüm dolandırıcılık ve yalancılık ile ilgili hakaretlerimi sıraladım. Çünkü asla işe yaramıyordu.

"Bence bu kadar gerilecek bir şey yoktu Yağmur. Benim seninle bir sorunum yok." Diyen Duru'ya gözlerimi açıp düz bir ifadeyle baktım.

"Benim seninle sorunum vardı." Dedim. Yani elbette zamanında bu sorunun Poyraz olduğunu açıkça itiraf edemiyordum ama o biliyordu. Sadece ben itiraf edemiyordum. Eğer o zamanlar Poyraz'ın hislerimi bildiğini bilseydim, kulağına gidecek korkusuyla bu kızın karşısında mırın kırın etmezdim. Delikanlı gibi derdim 'Seviyorum Ulan' diye.

Tamam, ulan demezdim de, seviyorum derdim.

"Evet, ben de onu diyorum. Bir türlü dillendiremediğin bir sorunun vardı." Diye imayla konuştuğunda çocuksu olduğunun gayette farkında olduğum bir şekilde "Poyraz'dı." Diye hırsla cevap verdim.

Yine o benim açımdan sinir bozucu, ama aslında naif olan gülümsemesi yüzünü kapladı.

"Hayret, itiraf ettin sonunda. Ne o Poyraz'dan uzak olduğun için mi bu cesaret?" diye sorunca dudağımın kenarı kıvrıldı.

"Yo, Poyraz'a eskisinden daha yakın olduğum için aslında." Dedim. Her ne kadar küs olsak da bunu söylemeyecektim tabi ki. Hem yanlış da sayılmazdı bu.

Kaşları şaşkınlıkla havalanınca bir kıskançlık belirtisi aradım. Bulamadım.

"Poyraz'la sen?" diye sorduğunda başımla onayladım.

"Evet, sevgiliyiz."

Sevgiliydik aslında ama sen yine de bunu bilme cici kız. Zaten 2 senede daha da bir büyümüşsün serpilmişsin, yine aklına karpuz kabuğu sokmayalım boşuna.

"Ay çok şükür sonunda." Diyip kahkaha atınca bu defa benim kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Kıskanmadın mı? Hani eski sevgilin ya!" diye imayla sorduğum soruyla kahkahası arttı.

"Yo, niye kıskanayım ki? Biz Poyraz'la öylesine çıkıyorduk. İkimiz için de zor bir dönemdi. Tamamen yara bandı mantığıydı aramızdaki ilişki"

Kaşlarım çatıldı. Şimdi Poyraz muhtemelen ben yine kahrolayım diye çıkmıştır bu kızla ama bunun derdi neydi? Ah Poyraz ah! Yarana da sana da! Beni düşürdüğün hallere bak, kör olası! Olmayası...

Gözlerimi kısıp "Senin ne derdin vardı ki?" diye sordum. Gözleri bir an dalar gibi oldu ama toparlayıp gülümsedi burukça.

"Garip bir tesadüf ama seninle hemen hemen aynıydı." Diye cevapladı.

"Tesadüf değil, tevafuktur o. Öyle der bir arkadaşım." Dediğimde güldü.

"Belki de..."

Gözlerimi şüpheyle kısıp dikkatlice süzdüm Duru'yu. "Yani, Poyraz'ı sevmiyordun?"

"Seviyordum tabi ki." Dediğine kaşlarımı kaldırdım. Gerilmeye başladım bak yine!

"Ama senin sevdiğin gibi değil. Tamamen arkadaşça." Diye toparlayınca kaşlarım menziline geri döndü ama tekrar hareketlenip çatılmaya doğru aşağı inmesi uzun süremedi.

KÜP ŞEKER(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin