Bölüm 40

21.5K 1.2K 83
                                    


Multimedya: (Ponçik bir şarkı.) DIA- Kiss Me

40.BÖLÜM

 'Haksızsın diyemem' 

Sanırım tüm olumsuzluklarına rağmen kabul etmemiz gereken bir şey var. Teknoloji çok gelişti ve bunun yanında televizyonculuk sektörü de çok ileri durumda. Şimdi neden bunlardan bahsediyorum değil mi?

İnsan vücudunun efektlerini bu kadar iyi yansıtabildiklerini şu an fark ediyordum da o yüzden. Aynı dizilerdeki gibi kulaklarım çınlıyor, gözlerim gördüklerini slow motion olarak beynime iletiyordu. Yoksa gördüklerim de bir dizi senaryosu muydu?

Karşımda bir aydır görmediğim, sesine, kokusuna hatta ismine bile hasret kaldığım Poyraz ve yıllar sonra karşıma ev arkadaşım olan, aynı zamanda Poyraz'ın eski sevgilisi olan Duru'yu birlikte görmem başka neye işaret olabilirdi ki? Üstüne üstük Orkun'un da en az benim kadar şaşkın bir şekilde ağzından dökülen isim tam olarak reytingleri her hafta tavan yapan bir yaz dizisinin bölüm sonu sahnesini yansıtıyorken hem de?

İnsanlar şoktayken genelde herhangi bir tepki veremezler. Ben de verememiştim ama dolan gözlerim şoktan çıktığımı gösteriyordu sanırım.

Her ne görürsem göreyim. Ne kadar aldatılmışlık ve kıskançlık hissi tüm vücudumu sarsa da itiraf etmeliyim ki özlemim açık ara farkla öndeydi. Şimdi görünce fark ediyordum. Biraz daha görmesem delirecekmişim.

Karşımızdaki ikili de en az bizim kadar şaşkındı demek isterdim ama yalnızca Duru şaşkın görünüyordu. Poyraz sadece sessizdi. Üstündeki önlükten de burada çalıştığını anlamıştım. Bu detay beynimde boş kumbara düşen ilk madeni paranın çıkardığına benzer bir sesle yankılandı ve geçen gün bir anlık gördüğüm kişinin kim olduğunu da anlamış oldum. Ve tabi o kadar zaman boyunca hissettiğim izleniliyor hissinin sebebini de...

Bize doğru geldiklerini de, bizim onlara doğru adımladığımızı da dip dibe gelince fark ettim.

"Ağlama, çok kızgınım ve kızgın kalmalıyım sana." Dedi Poyraz daha çok bir homurtuya benzeyen bir sesle.

Sanki sesini duymayı bekliyormuşum gibi yaşlar süzüldü gözlerimden.

"Abim İzmir'de olduğunu söylemişti." Dedim ama duyduğu konusunda emin değildim.

"Öyle biliyor çünkü."

Bir şey diyemedim. Göz yaşlarımı sildim. Çünkü terk eden bendim ve hala haklı olduğumu düşünüyordum. Haklı olmam sevmediğim anlamına gelmediği için acısını da mecbur çekecektim. Bu defa o kadar kolay olmayacaktı. Her tamam dediğimde bir sonraki hamlesi daha çok canımı acıtıyordu.

'Asla sana dönmemden, o kadar kolay olmayacağa geçmen ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor zaten' diyen iç sesim omuzlarımı düşürmeme sebep oldu.

Kolaydım işte, ne yapayım? Elimden ancak bu kadarı geliyor, ona ancak bu kadar direnebiliyordum.

"Niye buradasın Poyraz?" diye sordum düz bir sesle.

Tamam biraz titremiş olabilir ama beklenenden daha iyi durumdaydım bence.

"Niye olabilir? Çalışıyorum. Dershaneye gideceğim bu yıl. Anneme ve anneanneme yük olmak istemedim." Dediğinde tekrar gözlerim doldu.

Nasıl vicdansız bir öküzdü bu Poyraz? Niye bana böyle yapıyordu? İnsan en azından bu kadar hata yaptıktan sonra biraz alttan alırdı. Senin için geldim derdi. Pis, öküz, odun, Arizona kertenkelesi!

KÜP ŞEKER(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin