-12-Tehlike

162 17 36
                                    

Herkese merhaba! Bugün muhteşem bir gün geçirdim ve hevesle yazdım. Yorum bırakmayı unutmayın!!!

....................
"Ateşin var." Avucu alnımdan ayrılırken gözlerim kapanmamak için zor duruyordu. "Sikik kafam!" Araba koltuğunda biraz daha yayıldım.

Alnıma dökülen ıslak saçlarımı sertçe geriye iteledi. "Hastaneye gidiyoruz." Kafamı hızla sağa sola salladım.

"İstemiyorum." Islak elbisem üzerime yapışmıştı. Daha demin yaşadığım duygu yoğunluğu beni yormuştu. Araba sıcak olmasına rağmen deli gibi üşüyordum.

Çenem hastalıklı gibi titriyor, dişlerim birbirine çarpıyordu. "Anka çok kötüsün. Ateşin en az 40 ve müdahaleye ihtiyacın var." Başıma giren ağrıyla inledim. "Akın, üşüyorum."

Araba yol kenarında durduğunda onun da üşüdüğünün farkındaydım. Arabadan inerek benim tarafıma geçti. Kapıyı açtıktan sonra içeri vuran soğuk havayla titredim. Avucu tekrardan alnıma kapandı. "Havale geçiriyorsun. Hastaneye gitmemiz lazım."

Tam geri çıkacağı sırada bileğine sarıldım. "Sana, gelebilir miyim?"

Tereddütle sormuştum. Böyle eve gitsem annem çok telaşlanırdı. Çağla'ya gitmek istesem burdan yol çok uzaktı. En iyisi Akın'dı. Kafasını salladı.

"Tabiki." Arabaya geri bindikten sonra hızla eve sürmeye devam etti. "Ne yapmam gerekiyor? Çorba? İlaç?"

Titreyen ellerimle kapıyı kavradım. "Akın, çok hızlısın. Yavaşla." Anında hızı düşerken derin bir nefes aldım. Eve trafik olmadığından kısa sürede varmıştık.

Topuklu ayakkabılarımın bacaklarını çözerek elime aldım. Arabadan indikten sonra kapıyı arkamdan kapattım. Karla kaplanmış toprak ayaklarımı buza çevirirken başımın dönmesiyle yalpaladım.

Başka bir el parmaklarımı sardığında aynı zamanda diğer kolu dizlerimin altını kavrayarak ayaklarımın yerden havalanmasını sağladı.

Yorgunluktan bükülen başım göğsüne düştü. Kapıyı nasıl açtığını anlayamasam da şu an içerde koltukta yatıyordum. İçerisi sıcaktı. Kısa elbisem en ufak hareketimde yukarı çekildiğinden sürekli onu aşağıya çekiştirmekle meşguldüm. "Eşofman getirmemi ister misin?"

Kafamı salladım. Elinde bordo bir eşofmanla geri döndüğünde bacaklarıma yöneldi ama parmaklarımı koluna kapatarak onu engelledim. "Ben halledebilirim."

Bakışları bir süre üzerimde dolandı. "Nah halledersin." Homurdanarak eşofmanı bacaklarımdan geçirmesini izledim.

Komik görünüyordum.

Elbisenin altındaki bol eşofmanla aşırı komik görünüyordum. "Komik görünüyorum." Güldü. Elindeki şişeyi sehpaya bıraktı. "Evet, öyle görünüyorsun."

Yanımdaki yastığı kaldırıp yüzüne yapıştırmak isterdim.

Ama halim yoktu.

"Öküz. Soğuk suya atlanır mı karlı havada?" Omuz silkti. "Arkamdan atla demedim."

Şurup şişesini eline alarak yemek kaşığına turuncu sıvıyı döktü. "Şurup mu içeceğim? Ben kocaman kızım onu çocuklar içiyor." Bana doğru gelen eli duraksadı. "Ama, ben internetten öyle okudum."

Gülmeye çalıştım.

Ama başıma giren ağrı buna engel oldu. "Onun bana hiç bir faydası olmaz. Hap var mı?" Gözlerini tavana dikti. "Sanırım yok. Ben bir gidip alayım."

SAF KAN-ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin