-10-Hasta

177 21 29
                                    

Multi:Anka
Yorum bırakmayı unutmayın!!!

.............................
"Anne!" Hızlıca üzerime geçirdiğim elbiseyi çıkararak odanın köşesine fırlattım. "Efendim kızım?" Oflayarak yatağa oturdum. "Düğün için giyecek elbisem yok." Annem dudaklarını büzerek yanıma oturdu. "Ben, hala bu konuda emin değilim."

Gülümseyerek kafamı omzuna yasladım.

Korumacı tavrı her yerde baş gösteriyordu.

"Ona güveniyorum. Bana zarar verecek en son kişi bile olamaz." Fiziksel açıdan. Ruhsal açıdan nasıl yaralar alırdım bilmiyordum.

Anneme babamla ilgili hiç bir şey söylememiştim. Yurt dışında olduğunu sandığından konunun üzerinde pek durmuyordu.

Ama kendimi rahatsız hissediyordum. Bunu ondan saklamam da doğru değildi ama söylersem yıkılırdı. Çok arafta kalmıştım. "İyi bakalım. Aslında bende bir elbise var. Beni istemeye geldiklerinde giymiştim. Ama beğenir misin bilmem."

Gülümseyerek ayağa kalktı. "Ben getireyim de bir gör."

Annem odadan çıktıktan sonra gardırobuma yöneldim. Bir kaç elbiseyi kenara sıyırarak en arkadaki kutuya baktım.

Babamın bana hediye ettiği elbiseye. Kutuyu yavaşça araladım. Siyah elbise gözüme çarpmıştı.

Ardından kutunun arkasındaki siyah topuklu ayakkabılar. Elbisenin yakalarını tutarak havaya kaldırdım.

Siyah kısa tül bir elbiseydi. Transparan ve file detayları vardı. Dirseklerime kadar dar inen elbise bollaşarak bileklerime ulaşıyordu.

İki göğsümün ortasındaki ve belimdeki file detayları elbiseyi cesur ve cüretkar  kılıyordu. "O elbiseyi üzerinde görmek çok isterdim."

Yavaşça anneme döndüm. Kollarını göğsünde bağlamış, gülümseyerek elimdeki elbiseye bakıyordu. "Bu kadar cesur davranacağımı sanmıyorum."

Elbiseyi tekrardan kutuya koydum. "Kızım, seninle bir şey konuşmak istiyorum." Mahçupça ona doğru döndüm. Okul meselesini açmak istemiyordum.  "Anne.."

gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde kaşlarım çatıldı. "Niye ağlıyorsun?" Yanına yaklaşarak yatağa oturdum. Benimle beraber o da oturdu. "Benden neden sakladın?"

Anlamadığımı belli edercesine yüzüm buruştu. "Neyi anne?" Bir damla yaş çillerinin üzerinden çenesine yol aldı. "Babanın gittiğini, bana söylemedin." Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.

Biliyor muydu?

Ondan saklamaya çalışmıştım ama başaramamıştım. "Söylersin diye bekledim. Bu sefer de benden saklamazsın. Ama yine susmayı tercih ettin. Sustuğun için hayatının mahvolduğunu anlamıyor musun? Bunu fark etmiyor musun? O çocukta da öyle ol-"

sertçe sözünü kestim. "Her yaptığım yanlışta beni bununla vuramazsın!"

Ayağa kalkarak dolabıma yöneldi. En alttaki rafın üstündeki sepeti alarak yatağımın üzerine fırlattı. "Bak! Bunlar neden burada hala?!"

SAF KAN-ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin