-13-Başlangıç

149 16 10
                                    


Şuraya biraz Akın ve Anka bırakıp, öyle başlayalım. Çok güzel değiller mi?

Neyse, iyi okumalar herkese. Yorum bırakmayı unutmayın.

"Uykucu uyanmak ister mi acaba?" Gözlerimi aralamaya çalıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...................
"Uykucu uyanmak ister mi acaba?" Gözlerimi aralamaya çalıştım. "Üşüdüm."

Akın yüz üstü yatmış bana bakarken ona doğru dönerek kolunu havaya kaldırdım ve kafamın üzerine attım. "Isıtsana beni."

Burnu burnuma sürtündü. "Isıtayım."

Tekrardan gözlerimi kapattım. "Akın?" Yorulduğu sesinden belliydi. "Eve gitmem gerek." Küçük bir çocuk gibi homurdandı. "Hayır, burda kal."

Cıkladım. "Anne terliği yemem gerek. Akşam kafede görüşsek?" Gerinerek gözlerini araladı. "Anne terliğine çok meraklı gördüm seni?" Ofladım.

Yavaşça yattığım yatakta doğruldum. "Ne kadar meraklıyım bilemezsin. Eninde sonunda gideceğim eve. Ve yine o terliği kıçıma yiyeceğim."

Montumu sandalyenin üzerinden aldım. "Şu an kestiğimden mi bahsediyorsun?" Elimdeki bereyi sertçe yüzüne fırlattım. "Hayvan! Hem senin yatakta ne işin var? Hani kendi odanda uyuyacaktın?!"

Sırıttı. "Horluyordun. Uyuyamadım ve uyarmak için yanına geldim."

Şakadan kızgın bir şekilde ona döndüm. "Sonra da dedin ki hazır gelmişken şunun rahat yatağından yararlanayım?" Cıkladı. Elini kafasının altına alarak bacaklarını uzattı. "Hazır gelmişken, bir kaç videonu çekip öyle gideyim dedim. Sonra bir baktım, sen beni bırakmıyorsun."

Yüzümü buruşturdum. "Hadi canım ordan!" Kaşları çatıldı. "Valla lan! Felix'in üzerine yemin ederim."

Kapının orda dikilip bizi izleyen Felix'e döndüm. "Aynı sahibin gibi sapıksın da!" Akın'ın kıkırdadığını işittim. "Güzel kız radarlarımız her zaman açık."

Ha?
Güzel kız?
Her zaman?
Ben o güzel kızı..

"Ne dedin ne dedin?" Gözleri şokla açıldı. "Hay dilimi siksinler.."

odadan çıkarak aşağıya yöneldim. Merdivenleri hırsla inerken takılsam da bir şekilde düşmemeyi başardım. "Anka, dur bekle yahu!"

Onu dinlemeden kapının yanındaki ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Üzerimdeki eşofmanın paçaları yere sürtünse de umursamadım. Tam kapıyı açtığım sırada parmakları bileğime sarıldı. "Kıskandın mı beni?"

SAF KAN-ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin