《FİNAL》Katil Kim? (Suçlu Avcısı)

Vicdanlı Katil

Resa sabah binadan içeri girip de odasına doğru yürürken, herkesin bir şeyler fısıldaştığını fark etti.

Masasına oturup Tuana'ya doğru dönerek "Neler oluyor?" diye sordu.

"Sanırım ilk defa ondan önce bir suçlu yakaladığımız için herkes şaşkın."

"Kimden?" deyip kaşlarını çattı.

"Suçlu avcısından. Ama asıl konu bu sefer kurbanı onun bizim ellerimize bırakmış olması."

Şaşkınlıkla "Ne?" diye bağırıp, sesinin desibelini düşürüp az önceki sorusunu yineledi. "Ne yani, suçluyu bize mi teslim etti?"

"İşin garip yani da bu ya. Sabah Afşar amir adamı kelepceleyip getirmiş. Sözde onu bahçesinde bulmuş sabah, baygın bir halde ve üzerinde hazıra alışmasanız iyi edersiniz yazan bir notla birlikte."

Tüm her şeyi es geçip "Sözde derken? " diye sordu Resa, istemsiz olarak tek kaşı havaya kalkarken.

"Kağıtta parmak izi yok. Ama Afşar'ın yazısıyla, kağıttaki yazı karşılaştırılıyor."

"Iyi de." deyip masanın üzerinden inerek sandalyeye otururken,  sesini biraz daha kısıp Tuana'ya yaklaştı. "Eğer o olsaydı, kendini riske atmazdı ki. Bırakırdı bir polis binasının önüne."

"Aslında bir çoğumuza saçma geldi. Ilk cinayetler sırasında Afşar burada bile değildi. Neden böyle bir şey yapma gereği duydular anlamadım."

O sırada arkadaşlarından biri Resa'ya seslenip "Sorgu'ya sen girecekmişsin." dedi.

Resa sıkıntıyla nefesini dışarı verip, arkadaşının elindeki dosyayı alarak bir yandan okuyup bir yandan da sorgu odasına yürümeye başladı.

Iceri girip de masaya oturana kadar onu fark etmeyen adam, onun masaya oturup da dosyayı masaya koyması ile birlikte kafasını kaldırıp ona baktı.

"Okan?"

Resa kaşlarını çatarak "Okan mı?" diye sorup dosyadaki gözüne çarpan yeri açtı. Opsesif Kompulsif Bozukluk.

"Bir delimiz eksikti zaten." diye söylenip sorgu odasındaki telefona yönelerek "Hemen psikiyatrist çağırın." dedi. "Her şeyi bizim mi söylememiz gerek, hiç dosyaya bakmıyor musunuz siz?"

Ahizeyi sinirle yerine koyup masaya geri oturdu.

Elindeki dosyayı okumaya devam ederken, karşındaki adam "Yemin ederim istemeden oldu Okan." diye adeta yalvarıyordu.

"Söyledim sana. Yapma dedim. Dinlemedin. Ben... mecbur kaldım Okan."

"Peki ya diğerleri?" diyerek dosyayı açarak önüne attı Resa, psikiyatrist içeri girerken.

"Diğerleri mi? Bu fotoğraftaki Okan."

"Ama fotoğraftaki kadın."

Psikiyatrist, "Herkesi o sanıyor." diyerek adamın yanına geçti. "Sanırım hepsini de bu yüzden öldürmüş. Hepsini Okan sandığı ve ona zarar vereceklerini düşündüğü için."

"Ama yine de en büyük sorun beni Okan sanması." deyip gözlerini devirerek içeri girdi Afşar.

"İyi de, bizim katilimiz onu neden bıraktı? Asıl sorunumuz o bence." deyip kapıyı açarak Afşar'a geçmesi için yol verdi Resa, adam arkalarından "Okan, ne olur affet beni." diyerek Afşar'a seslenirken.

"Belki de hasta olduğunu anladı. Suçsuz olduğunu."

"Ne yani vicdan sahibi bir katilimiz mi var?" deyip kahkaha attı Resa. Katilden bahsediyorlardı. Her ne kadar suçluları da öldürse katildi o, gözünü hiç kırpmadan onca insanı öldürmüştü.

"Suçluları öldürüyor o. Yani bir amacı var. Onu öldürürse amacına ihanet etmiş olurdu."

"Katili yakalayınca, savunup, bir de yeni amir ilan edersiniz diye çok korkuyorum doğrusu."

"Sadece anlamaya çalışıyorum."

Resa alayla ona bakarak "Bilmez miyim?" dedi, "Anlayış dendiğinde üstünüze tanımam."

Oh Ohhh.  Şöyle aklınızı çorba kıvamına getirip de gideyim😈😄