Giriş

9.2K 331 141
                                    

Üşüyorum, çok üşüyorum. Ama bunun sebebi bulunduğum yerin soğuk olması değildi. İçimde kopan fırtınalar, gözümden oluk oluk düşen yaşlar, sevdiğim adamı kaybetmek üzere olmamdı.

''Neden yapıyorsun bunu?'' dedim karşımdaki kişiye. ''Neden bizi ayırmak istiyorsun?'' Alaycı bir kahkaha attı. ''Sana konuşmamanı söylediğimi sanıyordum, bulanık.''

Şuan bana bulanık diye hitap edilmesi umurumda değildi. Düşündüğüm tek şey, yanımdaki sarı saçlı, mavinin en güzel tonuna sahip gözlü sevgilimi kaybetmek üzere olduğumdu. Draco. Draco Malfoy. Bana hayatımın en güzel anlarını yaşatan mükemmel adam.

Zoraki bir gülümsemeyle sevgilime döndüm ve elini tuttum. Belki de bu son elini tutuşumdu. Belki de mavi gözlerine son bakışım, sarı saçlarına son dokunuşum olacaktı. İkimizin birbirine aşkla bakıyor olmasına dayanamamış olacak ki, karşıdaki şahıs konuşmaya başladı.

''Son dakikakalarınız.'' dedi ve sinsice gülümsedi. ''Üzgünüm Draco, ailemizin adının safkandan meleze düşmesine izin veremem.'' Eli iç cebindeki asasına gitti. Asasını çıkarttı ve bize biraz süre tanıdı. Draco'nun yüzü son kez avuçlarımın arasındaydı. Son kez saçlarını okşuyordum.

''Seni seviyorum, Hermione.'' diye mırıldandı. ''Her zaman seveceğim. Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seni seveceğim.'' Gözlerimi saçlarından gözlerine indirdim. ''Ben de seni seviyorum Draco Malfoy. Her zaman seveceğim.'' Birbirimizi son kez öperken yapılacak büyüyü anladığımızda ayrılıp sıkıca birbirimize sarıldık.

''Obliviate.''

Try To Remember / DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin