Aslında kitap bitti, böyle sona birkaç bölüm olarak gelecekten kesitler koyuyorum. Farkındayım, biraz sıkıcı. Saçma sapan bir yerde bırakmamak için yazmaya devam ediyorum. Son bölümü yani ya 18.' yi ya da 19. Bölümü biraz daha uzun ve güzel yazmaya çalışacağım.
Ve bu bölümleri biraz geciktirmemin ve gelişigüzel yazmamın sebebi belki söylemişimdir, yeni bir kitap yazmaya çalışıyorum. Bu son bölümlerdeki sıkıcılığın acısını umarım öbüründe çıkartabiliriz. Sizi seviyorum!
İyi Okumalar!
***
Draco ve ben günlerdir uyuyamıyorduk, uykusuzluktan çökmüş bir şekilde yatakta debelenmeye devam ettim.
"Draco, yalvarırırım bu gece sen bak. Uykusuzluktan öleceğim." Horlama sesi geldiğinde yumduğum gözlerimi açtım. Oflayarak yataktan kalkıp odadan çıktım. Hemen yanımızdaki odaya girip yarım açık bıraktığımız kapıyı açtım.
"Neyin var oğlum?" Daha yeni emzirmiş, uyuması için beşiğine koymuştum. Karnının ağrıyor olabileceği aklıma geldiğinde beşikte debelenen Scorpius'u yavaşça kucağıma aldım ve sırtına hafif hafif vurmaya başladım. Ikındığını belirten sesler çıkarttığında kıkırdayıp sırtını ovaladım. Dakikalar içinde omzumda uyuya kaldığında birkaç saat sonra emzirmem gerektiği için odasındaki beşiğe değil, bizim odamızdaki beşiğine koymaya karar verdim.
Scorpius şuan 5 aylıktı. Yavaş yavaş yatağına alıştırmaya çalışıyorduk, bir süre bizim yanımızda uyuduğu için bizsiz uyuyamamaya başlamıştı. Bundan dolayı birkaç haftadır yatağına alıştırmaya çalışıyorduk, ki bu konuda pek sorun çıkartmamıştı.
Uyandırmamaya özen göstererek beşiğine yatırıp kenardaki battaniyesini üzerine örttüm. Kafam tekrar yatakla buluştuğunda gülümseyip yorganı üzerime çekecekken, tamamını kendi üzerine örten Draco'yu gördüğümde omzuna sert bir yumruk atıp yorganı kendime çektim. Buna rağmen uyanmamıştı. İçimden Draco'ya küfürler yağdırırken huzurla gözlerimi kapattım.
***
5 ayda alarm gibi olmuştum, gözlerimi açtığımda baş ucumdaki saatte Scorpius'u emzireceğim saatin geldiğini görmüştüm. Emzirip gazını çıkarttıktan sonra yine yatağa yattım. Draco hala uyuyordu. Bana elinden geldiğinde yardımcı oluyordu ve bundan dolayı benim kadar olmasa da yorgun düşmüştü. Scorpius 1 haftadır aşı olduğu için her gün yeri göğü inletecek şekilde ağlıyordu, küçücük olmasına rağmen çıkarttığı ses yüzünden kafalarımızın içinde basilisk tepişiyormuş gibi hissediyorduk.
Yanağımda hissettiğim minik ellerle uyandığımda gülümseyerek gözlerimi açtım. Draco uyanmış, Scorpius'u yatağımıza almıştı. "Annecik uyandı."
Scorpius etrafa gülücükler saçarken Draco'ya dönüp alkışladı. Yatakta doğrulup Draco'nun yanağına ufak bir öpücük kondurup Scorpius'u kucağıma aldım. Biraz beraber vakit geçirdikten sonra yatak odasından çıkıp mutfağa doğru gittik.Draco kahvaltıyı hazırlamama yardımcı olurken eline Scorpius'u ve meyve püresini tutuşturup kenardaki mama sandalyesini mutfaktaki küçük masanın kenarına koydum. Draco Scorpius'a yemeğini yedirirken ben de ikimiz için bir şeyler hazırlamaya başladım.
İkimiz de Sihir Bakanlığı'nda çalışıyorduk, ben Scorpius büyüyene kadar çalışmayacaktım. Draco da sadece hafta içleri gidip her saati başı eve cisimlenip dakikalar içine geri dönüyordu. Bugün hafta sonu olduğundan Draco işe gitmiyordu ve akşam üzeri gelmeleri için Harry'leri çağırmıştık. Akşam için atıştırmalıkları da sonra unuturum düşüncesiyle asamın yardımı ile hallettim. Malzemeler havada uçuşup bir kasenin içine yerleştikten sonra kasenin içindekileri kek kabına döküp fırına verdim. Kahvaltılıklar da hazır olduğunda masayı yerleştirdim. Scorpius'un odasından 2 tane oyuncak getirip mama sandalyesine koydum. Draco da Scorpius'un meyve püresi kabını kenara koyup kahvaltısını etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Try To Remember / Dramione
Fanfiction''Seni seviyorum, Hermione.'' diye mırıldandı. ''Her zaman seveceğim. Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seni seveceğim.'' Gözlerimi saçlarından gözlerine indirdim. ''Bende seni seviyorum Draco Malfoy. Her zaman seveceğim.'' Birbirimizi son kez öpe...