Arkadaşlar Cormac normalde Harry'lerden 1 yaş büyük, ama 1 yıl okula gidemedi olarak yazdım ve bundan dolayı Harry'lerle aynı anda mezun olacak ileride okurken kafanız karışmasın diye yazayım dedim.
İyi Okumalar!Draco Malfoy
Bu sefer gerçekten bittiğini hissediyordum. Üstelik hiçbir şey yapmadığım halde. Hermione kafeden ayrıldıktan sonra Alex yanıma gelip benden özür diledi. Sorun olmadığını söyleyip kafeye geri döndüm. Alex bana Durmstrang'den bahsedip duruyordu, dinleyemeyecek kadar dalgındım. Bazen soru sorduğunu duyup anlamsızca kafa sallayıp saçma sapan cevaplar veriyordum. Kısa süreli bir sessizlik olduğunda ayağa kalktım.
"Hermione büyük ihtimalle beni görmek istemeyecektir. Gidip eşyalarımı almam lazım."
"İstersen bizde kalabilirsin. Ailem seni ve aileni çok sever, seni seve seve misafir edeceklerdir." Teşekkür edip gülümsedim ve Hermione'lerin evine doğru ilerledim. Ev yakın olduğundan yolu aklımda tutabilmiştim. Kapının önüne gelip yavaşça kapıyı çaldım. Bayan Granger kapıyı açtı.
"İyi akşamlar, Bayan Granger. Umarım uyandırmamışımdır."
"Hayır, Draco. Sanırım Hermione ile kavga ettiniz."
"Ee, evet. Ben eşyalarımı almak için gelmiştim." Gözleri şokla açılırken şaşırdığını belli eden bir ses çıkarttı.
"Bu kadar ciddi olduğunu tahmin etmemiştim."
"Onu daha fazla rahatsız etmek istemiyorum. Gitmem daha iyi." Kalacak bir yerim olup olmadığını sorup, arkadaşımda kalacağımı söylediğim halde gitmemem için ısrar edip duruyordu. "Gerçekten efendim, gitmeliyim. İleride aramızı düzeltmek için bir şans varsa şimdi gitmeliyim. Düşünmesi için onu yalnız bırakmalıyım." Anlayışla kafasını sallayıp eşyalarımı almamda yardım etti. Sandığımı aşağıya indirdim ve kapının önünde Bayan Granger'a döndüm.
"Her şey için teşekkür ederim, efendim. Beni ağırladığınız için size minnettarım. Kendinize iyi bakın." Üzüntüsü yüzünden belliydi. Bana sıkı sıkı sarıldı ve ceketimin önünü kapattı. "Sen de kendine çok dikkat et. Bir şeye ihtiyacın olursa evimizi biliyorsun." Omzuma hafifçe vurup burukça gülümsedi. Tekrardan teşekkür edip evden ayrıldım. Alex az ileride beni bekliyordu. Sandığın bir ucundan tutup taşımama yardım etti ve evine cisimlendik.
Eve geldiğimizde Bayan Hudson bana sıkı sıkı sarıldı. "Ah, Draco. Kocaman olmuşsun." Bay Hudson ile de selamlaştıktan sonra Alex bana odamı gösterdi. Tatilin bitmesine 5 gün vardı. Sandığımı kenara koyup kendimi yatağa attım.
"Yorgunsun sanırım, sen dinlen. Yarın kahvaltıda görüşürüz." Odadan çıktığında elimle saçlarımı karıştırdım. Hermione'nin abarttığını düşünsem de, bir bakıma da haklıydı. Ona kimsenin bulanık deme hakkı olmadığını söyleyenin ben olduğum halde, Alex'e onun dediğini düzeltmekten başka hiçbir şey dememiştim. Benim arkadaşım olduğu için Hermione sesini çıkartmamıştı ama benden bir şeyler dememi beklediği kesindi.
Bacaklarımı kendime çekip ellerimi diz kapağıma yasladım ve ellerimi kafamın iki yanına koydum. Karşımdaki camdan dışarıyı izlemeye başladım. Kendimi nasıl affettirebilirdim? En nefret ettiği konu üzerine edilen kavgayı nasıl ona unutturabilirdim? Bunları düşünerek geceyi sabah etmiş, güneş doğana kadar uyuyamamıştım. Güneşin ilk ışıklarını izlerken gözlerim kapanmaya başlamıştı.
***
5 gün boyunca Alex ile çok iyi zaman geçirmiştik. İçimdeki suçluluk duygusunun azalmasını sağlamıştı. Sürekli benim daha iyilerine, örneğin safkanlara layık olduğumu söyleyip duruyordu. Bir bakıma haklı olduğunu düşünüyordum. Ama aklım hala ondaydı. Aklımdaki şeylerin hiç biri birbirine uyuşmuyordu. Resmen deliye dönmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Try To Remember / Dramione
Fanfiction''Seni seviyorum, Hermione.'' diye mırıldandı. ''Her zaman seveceğim. Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seni seveceğim.'' Gözlerimi saçlarından gözlerine indirdim. ''Bende seni seviyorum Draco Malfoy. Her zaman seveceğim.'' Birbirimizi son kez öpe...