Öncelikle bu bölüm çok fazla zaman atlaması yaptığım için üzgünüm, ama bir an önce kafamdaki olaya geçmek istedim ve arayı dolduracak şeyler bulamadığımdan ve sizi sıkmak istemediğimden dolayı zaman atlaması yapmak zorunda kaldım.
Ve bir hata yapıp olayları çok hızlı geliştirdiğimden dolayı aklımdaki fikirlerin çoğu tükendi. En fazla 5 bölüm içerisinde final yapmayı düşünüyorum. Ayrıca da kitaplarla ve filmlerle aynı yazmıyorum, kafanız karışmasın. Hatalarım varsa affedin. Umarım beğenirsiniz.
AYRICA DA; 1K OLDUK! HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM! SİZİ SEVİYORUM.
İyi Okumalar!
***
Gece ikimiz de tekrardan giyinmiş ve yatağa yatıp birbirimize sarılmıştık. O benim saçlarımla oynarken ben de göğsüne sinip ısınmaya çalışıyordum. Dışarıdan birisi kapıyı zorladığında elime asamı alıp Alohomora büyüsünü yapıp kapının kilidini açtığımda Ginny o sırada kapıya abanmış olacak ki, kapı açıldığında yüz üstü yere çakıldı. Draco ve ben kahkahalarla gülerken Ginny yerden kalkmaya çalışıyordu. "Yanındaki Draco, yanlış görmedim değil mi? Başka birisiyse ortak salonun dışına kadar kovalarım." Ayağa kalkıp bize baktığında ufak bir çığlık atıp koşarak yatağa atladı ve ikimizin arasına girdi. İkimizin de saçını acıtmayacak şekilde çekip kafamıza birer tane patlattı.
"Bir daha kavga ederseniz, ölümünüz benim elimden olacak." Kolunu ikimizin de omzuna atıp kendine çekti. Birkaç saniye boyunca üçümüz sarıldığında mutluluktan ağlamak üzere olduğumu fark edip ilk ben ayrıldım. "Neyse, ben siz çifte kumruları yalnız bırakayım. Harry aşağıda beni bekliyor, odadan bir şey almam gerekti." Gözlerimizi büyütüp Draco'yla birbirimize bakıp büyük bir kahkaha patlattık. Ginny söylene söylene şifonyerden aldığı şeyi göstermeden hızlıca odadan çıktı.
Biz de odada durmaktan sıkılmıştık. Bugüne özel bizim için yatakhaneye erkenden gitme kuralı yoktu. Hava kararmıştı, ama okulun içinde dolaşan bir sürü öğrenci vardı. Koridorda bizi el ele gören çoğu kişi gülümseyip bizi gösteriyorlardı. Bunu Draco'da fark ettiğinde elini elimden çekip kolunu omzuma atıp beni kendine çekti ve saçlarımın arasına birkaç öpücük kondurdu.
Bu sefer göle gitmek istemeyip başka bir yer düşünmeye başladık. Draco sinsice sırıtıp elimden tutup koşmaya başladı. "Draco, niye Hagrid'in evine doğru gidiyoruz?"
"Hagrid'in evine gitmiyoruz." Biraz daha yürüdükten sonunda durduğumuzda gülümsemeden duramamıştım.
"Bakın kimler gelmiş? Gösteriyi izlemeye mi geldiniz?"
"Sen. Sen aptal, iğrenç, kötü küçük bir hamamböceğisin!"
"Hermione, hayır. O buna değmez."
Yüzümdeki sırıtmayla Draco'ya döndüm ve elimi vurduğum yerde gezdirdim. "Hayatımın en güzel vuruşuydu!"
"Ne yani, pişman olmadın mı?"
"Hayır, hak etmiştin." Onu yavaşça yine yumruk attığım yere dayadığımda ellerimi omzuna koydum ve daha da yakınlaştım. "İtiraf et, sağlam vurmuştum."
"Tenlerimizin birbirine ilk temas edişiydi. Vurmanla vurduğun yerin yandığını hissetmiştim. Ama acıdan değildi. Heyecandandı." Omzundaki ellerimi ensesine çıkarttım ve parmak ucuna çıkıp kollarımı boynuna doladım ve kafamı boynuna yasladım. "Özür dilerim."
"Özür mü? Hayatım boyunca o kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum ben. Günlerce mutluluktan uyuyamamıştım. Hatta bana yumruk attığın için teşekkür ederim." Gülüp kafamı kaldırdım ve dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Daha önce sana hamamböceği diyip yüzüne yumruğu indirdiğim yerde, şimdi öpüyorum. Hayat gerçekten tuhaf." Bir kolunu belime doladı ve beni kendine çekti. Diğer eli saçlarımda gezinirken yavaşça yere oturdu ve beni kucağına yatırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Try To Remember / Dramione
Fanfiction''Seni seviyorum, Hermione.'' diye mırıldandı. ''Her zaman seveceğim. Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seni seveceğim.'' Gözlerimi saçlarından gözlerine indirdim. ''Bende seni seviyorum Draco Malfoy. Her zaman seveceğim.'' Birbirimizi son kez öpe...