3. Bölüm

4.9K 248 155
                                    

Genç adam, sevgilisinin elini tutmuş, Hogsmeade'e doğru sürüklüyordu. İkisi de kahkahalar eşliğinde koşuyorlardı. Kız yorulmuştu ve sevdiği adamın elini daha sıkı tutup kahkahalar eşliğinde durması için yalvarmıştı. ''Draco, yalvarırım dur. Çok yoruldum. Hem neden koşuyorsun ki?'' Aynı şekilde Draco'da kahkaha atıyordu. ''Yoruldun mu sevgilim?'' diyip kızın dudağına küçük bir buse kondurdu ve kızı sırtına aldı. Kız kahkahalar eşliğinde kollarını sevgilisinin boynuna doladı ve yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Kafasını genç adamın omzuna koydu ve Hogsmeade kadar sevgilisinin sırtında, kafası genç adamın omzunda bir şekilde sevdiği adamın tapılası yüzünü inceleyerek gitti.

Kıkırdamalar eşliğinde Üç Süpürge'ye girdiler ve Madam Rosmerta'dan kaymak birası rica ettiler. Biraları içerlerken bir yandan sohbet ediyorlardı. Genç kızın dudağında köpük kaldığını gören sevgilisi uzanıp dudağındaki köpüğü silmişti. Birbirlerine uzun süre bakıp gülümsedikten sonra genç adam dayanamayıp aşık olduğu kızın dudağına kısa bir öpücük kondurdu.

2 gündür uyuyamıyordum, hatta yatakhaneye bile çıkmamıştım. Kütüphaneden ödünç aldığım kitaplarla ortak salonda hala araştırma yapıyordum. O günden beri Draco ile konuşmamıştım, daha doğrusu görmemiştim. Ortak salondan çıkmıyordum, yemeğe bile inmiyordum. Başlangıçta hiç takılmayacak derecede hafif olan aklımdaki soru işaretleri, gittikçe insanı delirtecek bir hal almıştı. Araştırdıkça çıkmaz yola çıkıyordum ve bu iyice çıldırmama sebep oluyordu. Harry, Ron ve Ginny de bunu fark etmişti. Hiç birine anlatmamıştım ama anlatırsam daha iyi olacağını düşündüğüm için yanlarına gittim.

Ortak salondan daha yeni çıkmışlardı, bu da Büyük Salon'da kahvaltı ettikleri anlamına geliyordu. Kitaplarımı yatakhanedeki yatağımın üstüne bırakıp ortak salondan çıktım. Uyumadığım ve bir şey yemediğim için gözlerimin altı kızarmış ve bembeyaz olmuştum. Bu nedenle yanından geçtiğim herkes bana kocaman açılmış gözler ile bakıyordu.

Büyük Salon'a girdiğimde neredeyse tüm gözler bana döndü. Gözlerim Slytherin masasına kaydığında Draco orada değildi. Harry'lerin oturduğu yere doğru ilerledim ve Harry'nin yanına oturdum. Karşımda da Ron ile Ginny vardı.

''Selam.'' Bakışları üzüntüyle, ama aynı zamanda merakla bana döndü. Harry buruk bir gülümsemeyle selam verdi. Bir süre sessizlikten sonra Harry tekrar konuştu.

''Herm, neler olduğunu anlatmak ister misin? Günlerdir uyumuyorsun, yemiyor, içmiyor, konuşmuyor, hatta derslere bile girmiyorsun! Bahsettiğimiz kişi sensin, derslere girmemene neden olan şey çok önemli olmalı. Lütfen, anlat bize. Belki çözüm bulabiliriz.'' Yavaşça kollarımı Harry'nin boynuna doladım, o da sakinlikle kollarını belime doladı. ''Seni böyle görmek beni üzüyor Herm. Hepimizi üzüyor.''

''Söz veriyorum anlatacağım. Dersiniz ne?'' Harry ve Ron iksir dediler. Yine Harry konuştu.

''Benim ikinci dersim boş. Ron, Ginny. İkinci dersiniz ne?'' Ron ''Benim de boş.'' dedi.

''Benim ilk dersim KSKS ikincisi de Bitki Bilim, gelmemin imkanı yok.'' dedi Ginny.

''Tamam sen dersine gir, söz veriyorum akşam yatakhanede anlatacağım sana. Harry, Ron. Benimle ikinci ders gölde buluşur musunuz?'' İkisi de olumlu anlamda kafa salladı. Tam gidecekken Harry kolumu tuttu. ''Hermione, oturup yemek yer misin? Günlerdir ağzına bir şey sürmedin.''

''Harry, gerçekten hiç iştahım yok. Sonra yerim.'' Harry ikna olmamış olacak ki, tek hamleyle beni tekrar yanına çekti ve zorla tabağıma birkaç yiyecek doldurdu. ''Herm, düşüp bayılacak gibisin. Yüzün bembeyaz olmuş. Lütfen en azında birkaç parça yemek at ağzına.'' İstemediğimi söylemek için ağzımı açmamla, karşıdan gelen bir çatalla ağzıma yumurta sokulması bir olmuştu. İstemeye istemeye çiğneyip yuttuktan sonra dönüp Ron'a bağırmak için ağzımı açtım, bu sefer de Harry ağzıma yumurtayı soktu. Ortalığa tükürüp rezil olmamak için onu da yuttum, bu sefer ağzımı açma fırsatım olmadan boğazımdan gelen yanma hissi ile beraber öğürmeye başladım ve oturduğum yerden kalkıp tuvalete doğru koşmaya başladım. Üçünün de arkamdan koştuğunu biliyordum, kendimi tuvalete atar atmaz kabinin kapısını kilitledim ve öğürmeye devam ettim.

Try To Remember / DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin