Try To Remember / Dramione

16. Bölüm

Bu bölümü Rüya ve yaptığı efsane yorumlarıyla oluşturduğu fan kılabına ithaf ediyorum İDĞALDŞAKDKĞWDÖ

Bölümler artık böyle kısa ve saçma sapan olacak, zaten final yapmama 1-2 bölüm falan kaldı. Şuan yazmaya çalıştığım başka bir kitap var, belki onu bitirdikten sonra bunun ikincisini yayınlarım. O da Scorbus ile ilgili olur diye düşünüyorum ama ikisi bebeklikten beri kardeş gibi büyüyecekler.

Son bölümler gerçekten hiç içime sinmiyor ve yorumlarınıza ihtiyacım var.

Sizce ikinci kitap olursa Scorbus'u nasıl yansıtayım? Benim düşüncelerimden çok sizin fikirleriniz önemli. Lütfen bunu cevapsız bırakmayın. Sizi seviyorum 💖

İyi Okumalar!

***

Doğuma 1.5 hafta kalmıştı ve artık yataktan kalkarken bile Draco'dan yardım alıyordum. Birkaç hafta önce doktorla tarihi kararlaştırmıştık, yaklaşık 1 hafta sonra sezeryan doğum sonucunda oğlumuzu kucağımıza alabilecektik. İsim konusunu hala tartışıyorduk. En sonunda Draco'nun önerdiği Scorpius ismi ikimizin de oldukça hoşuna gitmişti. Hem Draco'nun ismiyle de uyuşuyordu. İkisi de takım yıldızı isimleriydi.

Bir elimle Draco'nun elini tutarken öbür elini de karnımda dolaştırıyordum. "Baban sana mükemmel bir isim buldu oğlum." Elimin olduğu yerde tekmesini hissettiğimde gülümsedim. Son birkaç aydır mutlu olduğumda veya Draco ile ben onun hakkında konuştuğumuzda tekmeliyordu. Bazı şeyleri hissediyor gibiydi. En mutlu anlarımızda kıpırdanmalarını hissediyordum.

Ginny'nin de doğumuna da 2 ay kalmıştı. Bebeğin cinsiyeti erkekti ve ortak karar olarak Albus Severus koymaya karar vermişlerdi. (Yav James Sirius yapıcaktım ilk ama mantık hatası oluyo o zaman James'le Scorpius yaşıt oluyo ben de James'i atladım kızmayın pls dkaşdmakdkaidaşdl)

Ginny'nin aşermeleri benimkine kıyasla 5 kat daha fazla olduğu için ben yaklaşık 9 aylık hamile olduğum halde o 7 aylık hamileyken benden daha iriydi. Beni gördükçe sen niye bu kadar zayıfsın ya diye ağlamaya başladığında sarılmaya kalkıyordum ve karınlarımızdan dolayı sarılamıyorduk, bu da Ginny'nin daha çok ağlamasına sebep oluyordu. Son 5 ay Ginny'nin ağlamalarıyla geçmişti, bardak kırsa ağlıyordu. Sakinleştirmeye çalıştığımızda da 'Hormonlardan, hormonlardan.' diyip bizi başından savıyordu. Harry ortalıkta uykusuzluktan ruh gibi geziyordu ama bu onun için sorun değildi. İşin sonunda aşklarının meyvesi, mutluluklarına mutluluk katacak oğulları olduğu için fazlasıyla mutluydu.

Doğuma az kaldığından arada giren sancılar dışında oldukça iyiydim. Tek bedende geçirdiğimiz zamanları çok özleyecek olsam da, sonunda kokusunu alabilecek, oğlumu öpebilecektim.

Yatağa yerleşmiş, elim karnımda dolaşırken tavanı izliyordum. Sonunda Draco banyodan çıkabilmiş, belinde havluyla odaya girdi. Bir eliyle de elindeki saç havlusuyla saçlarını kuruluyordu. Gözlerimi devirirken havlu fırlatma sesi geldiğinde hızla dikildim. Sancı girmesiyle inledim ve Draco'ya baktım. Saç havlusunu attığını gördüğümde tuttuğum nefesi verdim.

"Kobrayı saldım diye korktun mu?" Yine göz devirip kollarımdan destek alarak yavaşça tekrardan kafamı yastıkla buluşturdum. Draco da giyinip yatakta yanımdaki yerini aldı ve yakınlaşabildiğim kadar yakınlaşıp kollarında uyuya kaldım.

***

Şiddetli bir ağrıyla uyandığımda direk yatakta dikildim. Derin nefesler alırken Draco da hızla kalktı. "Herm, iyi misin?" Bacak aramda hissettiğim sıvıyla gözlerim pörtledi ve sancıdan dolayı sesli bir şekilde inledim. "D-draco. Geli-yor!" Draco beni kucakladığı gibi hızlı adımlarla evden çıktı ve arabanın arka koltuğuna yerleştirdi. Birkaç ay boyunca ona araba kullanmayı öğretmiştim, hastane de çok uzak olmadığından rahatça sürebilirdi. Sancı git gide şiddetlenirken Draco bir eliyle direksiyonu sıkıca kavrarken öbür elini bana uzattı. Elini sıkıca tuttum ve bağırmaya devam ettim. Hastaneye vardığımızda doktora haber verildi ve beni sedyeye yatırdılar. Normal doğum en çok korktuğum şeylerden biriydi. Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim. Ellerimin arasından kayan elleri aramaya başladığımdan ameliyathaneye girdiğimizi anladım.