İyice saçmalamaya başladım sanırım yakın zamanda final yapacağım. Yazdığım en saçma bölüm olabilir bu. Görüşlerinizi lütfen yazın, sizi seviyorum 💖
İyi okumalar.***
Draco ile kütüphanedeki araştırmalarımıza Harry, Ginny ve Ron'da katılmaya başlamıştı. Draco bu duruma her ne kadar üzülse de, araştırmamızı hızlandırıyorlardı. Kütüphanedeki kitapları yarılamışken hala elimizdeki parşömenden iz takip etmenin bir yolunu bulamamıştık. Yine her zamanki gibi ilk pes eden Draco olmuştu. Bitirdiği kitabı sertçe kapatıp oflayarak kafasını kitaba yasladı. Birkaç dakika öyle durduktan sonra kafasını kaldırdı. Bana kaş göz yapıp ayağa kalktı.
"Biraz ayaklarımı esnetip geliyorum." Kaş göz yapmaya devam ederken kütüphanenin kapısını gösterdiğini anlayıp gözlerimi tamam dercesine kırptım.
"Ben de tuvalete gidip geleceğim." Ginny de ayaklandı.
"Ben de tuvalete gidecektim, beraber gidelim." Ginny'ye gözlerimi şişirince mesajı anlayıp geri oturdu.
"Şimdi fark ettim de, gerek yokmuş." Ginny'e gülümseyip dışarı çıktım. Kapının önünde ellerini cebine koymuş, kafasını duvara yaslamış beni bekleyen Draco'yu gürünce kıkırdadım.
"Yarım saat bile dayanamıyorsun, değil mi?"
"Yarım saat fazla, 2 dakika dayanamıyorum." Gülümseyip dudaklarımızı birleştirdim.
"Yalnız yaptığımız araştırmaları özledim."
"Öpüşüp koklaşmaları diyecektin herhalde. Seninle doğru düzgün 1 kere bile araştırma yaptığımızı hatırlamıyorum."
"Amaç o zaten ya." Kahkaha atmamak için zor dururken ellerimi ensesinde birleştirdim.
"Şu olaylar son bulsun, her dakika seninleyim." Gülümsedi ve kafasını yaklaştırmaya başladı.
"Potter ve Weasley'ler olmadan." Onaylarcasına cevap verdim. "Potter ve Weasley'ler olmadan." Alnını alnıma yasladığında gözlerini kapattı.
"Gördüğüne emin olduğun kişinin yüzünü hatırlayamamak çok sinir bozucu." Kafamı onaylarcasına salladım.
"Bulacağız, hissediyorum. Çok yaklaştık." Kısa bir süre sessizlikten sonra artık içeri girmeye karar verdik.
"Ayağını mı esnettin Draco? Yoksa dudaklarını mı?"
"Kes sesini, Weasley." Kütüphaneyi bizim kahkahalarımız doldururken Madam Pince kütüphanenin öbür ucundan bize bakmaya başlayınca sustuk ve araştırmamıza devam ettik.
Birkaç dakika sonra Harry'nin birden ayağa fırlamasıyla hepimiz ona döndük.
"Buldum." Draco ile ikimiz gözlerimizi kocaman açmış birbirimize bakıyorduk.
"Ne?"
"Buldum. İz takip etme büyüsü." Fırlayıp Harry'nin elinden kitabı aldım.
İz takip etme büyüsü
Malzemeler: Bıldırcın otu, Güzelavrat otu, Aytozu ve fare kuyruğu.Sevinçle önce Harry'nin sonra Draco'nun boynuna atladım. "Sana söylemiştim." Belimdeki ellerini daha sıkı sardı. "Çok az kaldı, bebeğim."
Kütüphaneden çıktığım gibi Profesör Slughorn'u aramaya çıkmıştım. Ordan oraya koşturuyor, her yerde onu arıyordum. Sonunda gördüğümde hemen yanına gittim.
"Profesör Slughorn! Yardımınıza ihtiyacım var."
"Evet, Bayan Granger. Size nasıl yardım edebilirim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Try To Remember / Dramione
Fanfiction''Seni seviyorum, Hermione.'' diye mırıldandı. ''Her zaman seveceğim. Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seni seveceğim.'' Gözlerimi saçlarından gözlerine indirdim. ''Bende seni seviyorum Draco Malfoy. Her zaman seveceğim.'' Birbirimizi son kez öpe...